Rekabet basamaklarını ‘birer-ikişer’ atlıyoruz
Türkiye küresel rekabette basamakları ‘birer-ikişer’ çıkıyor. Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü’nün hazırladığı ‘Dünya Rekabet Yıllığı’nda bir, ‘Global Rekabet Raporu’nda ise iki basamak birden atladı.
Dünyada ülkelerin rekabet edebilirlik yönünden konumlarını ölçen iki kuruluş Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü (IMD) ile Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ‘Dünya Rekabet Yıllığı’ ve ‘Global Rekabet Raporu’nu açıkladı.
Türkiye 2018 Dünya Rekabet Yıllığında 63 ülke arasında bir önceki yıla göre bir basamak atlayarak 46’ncı sırada yer aldı. Yıllıkta ilk üç sırayı ABD, Hong Kong ve Singapur oluşturdu. Türkiye’nin son beş yıllık performansına bakıldığında ise 2014 ve 2015 yıllarında 40’ncı, 2016 yılında 38’nci 2017 yılında 47’nci ve 2018 yılında da 46’ncı sırada olduğu görülüyor.
İsviçre’nin Cenevre merkezli Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 yılı ‘Global Rekabet Raporu’na göre Türkiye 137 ülke arasında iki basamak atlayarak 53’üncü sıraya yükseldi. Rekabet gücü sıralamasında yer alan 137 ülke arasında ilk üç sırada bu sene de İsviçre, ABD ve Singapur yer aldı.
Temel zorluklar arasında yüksek enflasyon öne çıktı
Türkiye’nin rekabet performansının değerlendirildiği, Dünya Rekabet Yılllığı raporuna göre Türkiye’de 2018 yılında karşılaşılan temel zorluklar arasında yüksek enflasyon oranı, yasal çerçevenin belirsizliği, mali durumların küresel eğilimler nedeniyle sıkılaştırılması, işgücünün değişmezliği ile jeopolitik riskler (Suriye savaşı ve mülteci krizi) ve terör olayları olarak gösterildi. En fazla ilerlemenin sağlandığı alanlarda ilk üç sırayı Kişi Başına Düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), GSYH Büyümesi ve Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumu oluşturdu.
Global Rekabet Raporu’nda Türkiye’nin 2016 yılı temel ekonomik göstergeleri paylaşıldı. Buna göre Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının (GSYH) 857,4 milyar dolar, kişi başına düşen GSYH’nin ise 10.742,7 dolar olduğu belirtiliyor.
Global rekabet endeksinde, “Kurumlar, Altyapı, Makroekonomik Çevre, Sağlık ve İlköğretim, Yüksek Eğitim ve Öğretim, Ürün Piyasası Etkinliği, İşgücü Piyasası Etkinliği, Finansal Pazar Gelişimi, Teknolojik Hızlılık, Pazar Büyüklüğü, İş Karmaşıklığı ve Yenilik” gibi 12 farklı bileşene bakılıyor.
6 yılda 10 basamak birden düştük
Raporda Türkiye’nin bir önceki yıla göre 2 basamak ilerlemesine rağmen 2012’de 43’ncü sırada yer aldığı belirtilerek o tarihten buyana rekabette geriye düştüğü ifade ediliyor. Bununla birlikte, en güçlü ilerlemenin 2015 yılından itibaren son teknolojilerin kullanımında ve mobil geniş bant aboneliğinde gerçekleştiği belirtiliyor. Öte yandan, raporda Türkiye’nin kurumsal çerçevesini geliştirmesi, işgücü piyasasında var olan katı uygulamaları ortadan kaldırmaya devam etmesi, finansal piyasaların denge ve etkisini güçlendirmesi gerektiğinin de altı çiziliyor.