Uzmanlar Fitch'in kararını yorumladı

Fitch Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye çekti. Sektör temsilcileri, uzmanlar ve ekonomistler Fitch'in tarihi kararını yorumladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin kredi notunu kısa vadede azalan makro-finansal riskleri ve sürdürülebilir ekonomik büyümeye geri dönme yolunda olmasını gerekçe göstererek yatırım yapılabilir seviyeye yükseltti.

 
Kredi notunu BB+'dan BBB-'ye yükselten Fitch,  görünümü "durağan" olarak açıkladı.
 
Uzmanlar ve ekonomistler Fitch kararını yorumladı.
 
"Fitch Türkiye'nin büyümesinde ciddi pozitif bir potansiyel görüyor"
[PAGE]
Trusted Sources Türkiye Ekonomisti Şevin Ekinci
 
Trusted Sources Türkiye Ekonomisti Şevin Ekinci, Fitch'in aldığı kararın zamanlama olarak da dahil olmak üzere kendilerine şaşırtıcı geldiğini belirterek, "Zira daha önce raporunda yüzde 5 seviyelerinde sürdürülebilir büyüme, yüzde 5 seviyelerinde enflasyon ve yüzde 7 seviyelerinde cari açığın gayri safi yurt içi hasılaya oranı görüldüğünde Türkiye notunun yatırım yapılabilir seviyeye çekilebileceğini belirtmişti" dedi.
 
Halihazırda büyüme oranının Türkiye'de yüzde 5 sürdürülebilir seviyenin altında, enflasyonun ise yıllık yüzde 7,8 seviyesinde olduğunu anımsatan Ekinci, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Orta vadede önümüzdeki en az altı ayda Türkiye'de enflasyonun yüzde 5 seviyelerini görmeyeceği kesin. Cari açığın görünümünde göreli olarak düzelme var ama orta vadeli planda da belirtildiği gibi 2013 cari açığın gayri safi yurt içi hasılaya oranı yüzde 7'nin üzerinde olacak. Alınan karardan çıkarabileceğimiz sonuç; demek ki Fitch Türkiye'nin büyümesinde ciddi pozitif bir potansiyel görüyor. Alınan karar bunu daha da teşvik niteliğinde olacaktır.
Fitch'in aldığı bu karar muhakkak diğer kredi derecelendirme kuruluşlarını da harekete geçirecektir. Beklentimizden önce gerçekleşti. En azından 8 Kasım'daki toplantıda karar çıkabilir diye düşünüyorduk. Ancak karar özellikle Türkiye finansal sektörü açısından çok destekleyici olacaktır. Çünkü emeklilik fonları bundan faydalanacak ve daha fazla yabancı sermaye akışı, duyulan güven sayesinde artacaktır. Nitekim olumlu etkisi döviz piyasasında hemen görüldü ve TL dolar karşısında 1,78 seviyesine kuvvetlendi."
 
 
"MB, ROK'u yukarı zorlayabilir, zorunlu döviz karşılıklarını artırabilir"
[PAGE]
 
Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu
 
Fon girişiyle birlikte dövizde aşağı yönlü bir yönelim olacağını, finansal piyasalarda beklenen kar satışlarının bir haftalık dönemde geleceğini beklemediğini ifade eden Trakya Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, şunları söyledi:
"Piyasa yukarı yönlü çekilebilir. Faizler biraz gevşer. Makroekonomik kısımda ise TL değer kazanacağından Türkiye'nin rekabet gücü azalabilir. İç piyasalarda tüketim artarsa ve tüketim banka kredileri ile desteklenirse, ekonomi toparlanır ama cari açık sorunu ile karşı karşıya kalınır.
Merkez Bankası (MB) bu durumda rezerv opsiyon katsayısını (ROK) bir miktar daha yukarı zorlayabilir ve zorunlu döviz karşılıklarını artırabilir. Fitch'in kararını piyasalar olumlu karşılayacaktır. Bundan sonra Standard & Poor's ve Moodys'den de bu doğrultuda bir hareket bekleyebiliriz."
 
ABank Başekonomisti Serdar Şenol
[PAGE]
"TCMB makro ihtiyati araçlarla sıkılaştırmayı tercih edebilecek"
 
 
ABank Başekonomisti Serdar Şenol, Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu BB 'dan BBB-'ye yükselterek yatırım yapılabilir ülke derecesine yükselttiğini belirterek, "Fitch'in bu kararındaki temel etken güçlü kamu maliyesi göstergeleri oldu. Bütçe açığında son dönemde yükseliş görülmekle birlikte, riskli kategoriden oldukça uzak kalınıyor. Yüzde 2-2,5 bandındaki bütçe açığının GSYH oranı, gelişmiş ülkeler ve birçok gelişmekte olan ülkeye göre daha güçlü bir performans sergiliyor. Ayrıca, net borç stokunda yüzde 20'lere doğru gerileme olması da bu kapsamda ciddi bir olumlu gösterge durumunda" dedi.
 
Fitch'in kararı ardından aslında beklentilerde Merkez Bankası'nın (TCMB) hamlelerinin ön plana çıkacağını belirten Şenol, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Merkez Bankası, daha önceki raporlarında bu yönde bir gelişme olması halinde, sermaye girişlerinin etkilerini dengelemek için gerekli önlemleri alacağını belirtmişti. TCMB daha önceki yorumlarında küresel parasal genişlemenin güçlü olması ve sermaye hareketlerindeki artışla kredi genişlemesi ve yerli para üzerindeki oluşabilecek değerlenme baskılarında tepki vereceğini dile getirmişti. TCMB bu durumda, kısa vadeli faizleri düşük tutarken, zorunlu karşılıklar gibi makro ihtiyati araçlarla sıkılaştırmayı tercih edebilecek.
TCMB'nin bu değerlendirmelerini de dikkate alarak, faiz koridorunun alt bandında yüzde 5'ten yüzde 3'lere doğru bir indirim gelebileceğini düşünüyoruz. Ayrıca, faiz koridorunun yüzde 9,5'ten yüzde 9'a indirilmesi beklentimiz de böylece perçinlenmiş oldu."
 
Açıklama ardından sepet kurun 2,045'ten 2,03'a kadar inerken, dolar kurunun da 1,7800'lere doğru geri çekildiğini belirten Şenol, şunları kaydetti:
"Kurda gerileme beklentimiz devam etmekle birlikte, finansal istikrara dair yaratabileceği riskler nedeniyle bu yöndeki hareketin kademeli olacağını düşünüyoruz. Kredi notunun yükselmesinin tüketim eğiliminde artan güvenle yaratabileceği destek de iç talep tarafında güçlenmeyi getirecektir. Son birkaç haftada başlayan tüketici kredisi artışının gelecek haftalarda daha da güçlenmesi mümkün olabilecek. Bu durumda, 2013 yılının özellikle ikinci çeyreğine kadar devam edebilecek bir iç talep artışı ve büyüme ivmesi elde edilebilir.
Cari açık tarafındaysa, not artırımının genelde artırıcı etkileri oluşsa da ekonomi politikasının finansal istikrarı desteklemesi nedeniyle bu yöndeki riskleri daha düşük görmekteyiz."
 
 
"En önemli görev Merkez Bankası'na düşüyor"
[PAGE]
OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin
 
 
OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay Elif  Girgin, ülkeye para girişi için Fitch gibi bir kredi derecelendirme kuruluşunun daha Türkiye'yi yatırım yapılabilir seviyede değerlendirmesi gerektiğini ama bu not artışının da pozitif olduğunu belirtti.
Merkez Bankası'nın 1 Kasım'da ekonomistlerle yapacağı toplantıyı Fitch'in kararını görmek adına 7 Kasım'a ertelediğini ifade eden Girgin, "Burada en önemli görev Merkez Bankası'na düşüyor. Merkez Bankası para girişlerinde yaşanabilecek artışların makro ekonomik göstergeler üzerine negatif etkisini bertaraf etmekle yükümlü olacak bu noktada. Bizim cari açık problemimiz var ve içeriye ne kadar çok para girerse bu bizim makro dinamiklerimizi o denli bozarak cari açığın daha da büyümesine sebep oluyor. Bu anlamda Merkez Bankası'nın çok kontrollü olması gerekiyor. Yani girecek olan parayı sterilize edip Merkez Bankası'nın rezervlerini artırma yönünde kullanması gerekir diye düşünüyoruz" diye konuştu.
Buradaki esas aktörün Merkez Bankası olacağının altını çizen Girgin, gelecek döneme ilişkin yol haritasını anlatılacağı 7 Kasım'daki toplantının ve orada verilecek mesajların önemli olduğunu kaydetti.
Gelecek dönem için genel olarak faizlerin indirilmeye devam edeceğini dile getiren Girgin, not artırım kararının ardından Türkiye'ye gelecek para miktarının küresel koşullara da bağlı olduğunu belirtti.
Girgin, "Burada Merkez Bankası'nın gelecek olan paranın TL'yi güçlendirici etkisini makro dinamiklerdeki sürdürülebilirlik açısından mümkün olduğunca bertaraf etmesi gerekiyor. Bu çok önemli bir şey Türkiye için" dedi.
 
 
"18 yıl sonra hakkımız teslim edilmiş oldu"
[PAGE]
SETA Ekonomi Direktörü Prof. Dr. Karagöl
 
 
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Direktörü Prof. Dr. Erdal Tanas  Karagöl, not artışını beklediklerini ancak bunun, 8 Kasım'da Fitch'in İstanbul'da yapacağı toplantıdan önce gelmesinin sürpriz olduğunu söyledi.
 
Karagöl, Türkiye'nin büyüme performansına, kamu maliyesi göstergelerine ve ihracatına bakıldığında, bunların yanı sıra halen yaşanmaya devam edilen küresel ekonomik kriz dönemindeki performansı değerlendirildiğinde ve cari açıktaki azalış göz önüne alındığında, zaten hak edilen bir kredi notunun teyit edildiğini ifade etti.
Bu not artışı sayesinde, diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının da artık kendilerini, Türkiye'nin notunu artırma yönünde baskı altında hissedeceklerine dikkati çeken Karagöl, çok yakında bu kuruluşlardan da not artışı gelebileceğini kaydetti.
Türkiye'nin en son 1992 ve 1993 yıllarında kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye getirildiğini anımsatan Karagöl, "Bunun ardından kredi derecelendirme kuruluşları, 1994 yılının Ekim ayına kadar art arda Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürmüş. Sonuç olarak 1994 Ekim'den bugüne kadar Türkiye'nin notu, yatırım yapılabilir seviyenin altındaydı. Fitch'in not artışıyla 18 yıl sonra hakkımız teslim edilmiş oldu" diye konuştu.
 
"TL, hızlı bir şekilde değerlenebilir, Merkez Bankası dikkat etmeli"
 
Karagöl, söz konusu not artışı sayesinde Türkiye'ye önemli bir sermaye girişi olacağını belirterek, bunun da birçok göstergeye olumlu yansımalarının olacağını bildirdi.
Önümüzdeki dönemde Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırım girişinin önemli oranda artacağını dile getiren Karagöl, "Bu sayede faizler düşecek, kamu borcu azalacak, cari açığın finansmanında inanılmaz bir kolaylık olacak, özel sektör de çok daha rahat borçlanabilecek. Yani genel olarak tüm makroekonomik göstergelerde önemli, pozitif bir etki olacak" dedi.
Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, bir konuya da dikkati çekerek, ülkeye bir anda yüksek miktarda fon girişi olduğunda TL'nin hızlı bir şekilde değerleneceğini, bunun da ihracat-ithalat dengesini bozabileceğini ifade etti. Karagöl, bunu engellemek için de Merkez Bankası'nın elinde önemli araçlar olduğunu, bankanın, bunları iyi değerlendirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
 
"ABD ve Asya'daki bazı büyük fonlar Türkiye'ye gelebilir"
[PAGE]
SDE Ekonomisti Prof. Dr. Muhsin Kar
 
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Prof. Dr. Muhsin Kar, not artırımını, "Türkiye'nin mali disiplini ve finansal açıdan başarısının bir sonucu" olarak nitelendirdi.
Türkiye ekonomisinin çeşitli sıkıntılara rağmen, diğer yatırım yapılabilir ülkelerden daha iyi durumda olduğunu ifade eden Kar, "Not artırımının ardından bu dereceyi arayan ABD ve Asya'daki bazı büyük fonlar Türkiye'ye gelebilir. Yabancı sermaye girişi düzenli hale gelir" dedi.
Not artırımının Orta Vadeli Program'daki (OVP) büyüme hedeflerinin yakalanmasında katkısı olacağına inandığını dile getiren Kar, Türkiye'nin bu seviyede kalması için mali disiplin ve bütçe açığı konularına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Kar, sermaye girişinin daha düzenli hale gelmesi için diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının da Türkiye'nin notunun artırmasının önemli olduğunu vurguladı.
 
"Türkiye şoklara karşı daha dayanıklı"
[PAGE]
 
Ata Yatırım Kıdemli Ekonomisti Özlem Derici
 
 
Ata Yatırım Kıdemli Ekonomisti Özlem Derici, beklentilerin sadece görünümün değiştirilmesi olduğunu ancak, görünüm değiştirilmeksizin not artışı şeklinde geldiğini anımsatarak, şunları aktardı:
"Fitch Türkiye'nin şoklara karşı daha dayanıklı hale geldiğini düşünerek bu kararı verdi. Türkiye açısından yatırım yapılabilir olmak hem sermaye girişlerinin artması hem uzun vadeli borçlanma olanaklarını arttırması, maliyetlerini düşürmesi açısından önemli. Bu durum cari açık açısından sorun olabilir ancak sürdürülebilir büyüme açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz."
 
 
"Dolar/TL'de düşüşün sürmesini bekliyoruz"
[PAGE]
 
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert
 
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert,  Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmesinin ardından yaptığı değerlendirmede, "Fitch bugün yaptığı açıklama ile Türkiye'nin kredi notunu BB 'dan BBB-'ye yükseltti. Böylece Türkiye yatırım yapılabilir ülke statüsüne kavuştu. Türkiye'nin kredi notu görünümü ise durağan olarak belirlendi" dedi.
 
Cömert, şu değerlendirmede bulundu:
"Açıklamaya göre, not artışında kısa vadeli makro risklerde azalma etkili oldu. Dış açık ise temel risk olarak öne çıkıyor. Açıklama öncesi piyasada yaygın olan beklenti, kurumun not görünümünü değiştireceği, notun kendisini artırmayacağı yönünde idi. Bu nedenle kısa vadede piyasalarda olumlu bir seyir bekliyoruz. Bu çerçevede dolar/TL'de düşüşün 1,77'ye, gösterge tahvil faizinin ise yüzde 6,8 bileşiğe doğru sürmesini bekliyoruz."
 
"S&P de destekleyecek bir adım atabilir"
[PAGE]
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan
 
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir  Doğan, "Fitch Türkiye'nin döviz cinsi kredi notunu BB 'dan BBB-'ye yükselterek Türkiye'yi yatırım yapılabilir ülke seviyesine çıkardı. Türkiye'nin aldığı ilk kredi notunu göz ardı edecek olursak, yatırım yapılabilir seviyeye çıkmış olmak Türkiye için bir ilk. Bundan sonra diğer kurumların kararları beklenecektir" diye konuştu.
 
Bir çok fonun bir ülkeyi yatırım yapılabilir ülke statüsünde görebilmesi için en azından 2 kurumdan yatırım yapılabilir notu alması şartı olduğunu söyleyen Doğan, şunları ifade etti:
"Bu nedenle bundan sonra Moody's ve S&P'den gelecek açıklamalar daha önemli olacak. Moody's geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda Türkiye'nin notunu en azından önümüzdeki 6 aylık dönemde artırmayacağının işaretlerini vermişti. S&P'de ise mevcut kredi notumuz yatırım yapılabilir seviyenin iki kademe altında ve görünüm durağan. İlerleyen günlerde S&P de Fitch'in bu kararını destekleyecek bir adım atabilir. S&P'den gelecek en azından bir kademe not artışı ve pozitif görünüme çekilmesi şaşırtıcı olmayacaktır."
 
"İMKB'de bugün ve yarın içinde kısa vadeli bir zirve denemesi yapacaktır"
 
Doğan, bu karardan piyasaların nasıl etkileneceğine ilişkin ise, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İMKB'de bugün ve yarın içinde kısa vadeli bir zirve denemesi yapacaktır. Oluşacak bu zirvenin ardından bir süre kar realizasyonu gelmesi muhtemel. Fakat İMKB'nin en azından birkaç haftalık süreçte sert bir düzeltme sürecine girmesi bizce çok düşük ihtimal. Döviz tarafında ise bir miktar geri çekilme yaşanacaktır. Ardından TCMB'nin sterilizasyon sürecini başlatacağını ve kurdaki gerilemenin hızlanmasını engelleyeceğini düşünüyoruz."
 
 
"Süreç devam ederse diğerleri de artıracaktır"
[PAGE]
 
Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Gelberi
 
 
Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi, Fitch'in Türkiye'nin notunu uzun zamandır hak ettiği seviye olan yatırım yapılabilir ülke statüsüne çıkardığını belirtti.
Gelberi değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Fitch, gerekçeleri arasında, sağlıklı borç dinamikleri, mali disiplin ve güçlü bankacılık sistemini ön plana çıkardı. Ayrıca, büyüme ve cari açığın daha sürdürülebilir konuma geldiğini belirtti. Bu gerekçeler aslında verilen bu notu korumak ve diğer derecelendirme kuruluşlarının da notumuzu artırmalarını sağlamak için neler yapmamız gerektiğini de gösteriyor. Yüksek değil sürdürülebilir büyüme, sürdürülebilir cari açık, mali disiplin ve güçlü bankacılık sistemi. Bu alanlarda bozulma olmadığı ve daha da güçlendirmek için gayret gösterdiğimiz sürece, diğer derecelendirme kuruluşları da notumuzu yatırım yapılabilir seviyeye çekeceklerdir."
 
 
Yapı Kredi Yatırım Baş Stratejisti Murat Berk
[PAGE]
"Kısa vadeli etkisi tüm piyasalarda olumlu olacaktır"
 
Yapı Kredi Yatırım Baş Stratejisti Murat  Berk, "Türkiye'nin 'yatırım yapılabilir' kredi notunu uzun zamandır hak ettiğini öne sürüyorduk. Dolayısıyla Fitch'in kararını olumlu karşılıyoruz. Kısa vadeli etkisi tüm piyasalarda olumlu olacaktır" dedi.
 
 
"Özel kesim potansiyeli büyümüş oldu"
[PAGE]
Ekonomist Uğur Gürses
 
Ekonomist Uğur Gürses, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'nin notunun 'yatırım yapılabilir' sınıfına yükseltilmesi geç de olsa yapıldı. Bundan sonra iki temel unsur önemli olacak. Biri bu not artışı ile özel kesimin önündeki 'ülke notu sınırı' kalkmış olduğu için özel kesimin sağlayabileceği kaynakların potansiyeli büyümüş oldu. İkincisi de bu notu koruyabilmemiz için, notu almamıza en çok katkısı olan bütçe dengesi ve borçluluk göstergelerine bundan sonra daha dikkat göstermemiz gerekecek."
 
 
"Şu haliyle Türkiye'ye ek bir destek olarak da görebiliriz"
[PAGE]
 
Boğaziçi Üniversitesi Profesörü Dr. Burak Saltoğlu
 
Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu, not artışının özellikle şu ortamda oldukça olumlu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Nedeni ise bizdeki bazı makro riskler makul seviyedeyken diğer bir çok ülkenin risklerinin artması diyebiliriz. Şu haliyle Türkiye'nin global krizde kendi cephaneleri de azalırken ek bir destek olarak da görebiliriz. Bundan sonra neler olabilir kısmında özellikle borsa faiz tarafında önemli bir kısmı fiyatlanmış diye düşünebiliriz. Özellikle kriz yönetiminde bundan sonrası için bir avantaj. Cari açık ve finansmanında faydalı olacaktır. Bu avantajı da iyi kullanmak gerekiyor görüşündeyim."
 
Akbank Başekonomisti Fatma Melek
[PAGE]
 
"Borçlanma maliyetlerin düşmesi karlılığı olumlu etkileyecek"
 
 
Not artırımından sonra Türkiye'nin olumlu büyüme görünümü ve not artırımı ile birlikte kamu ve özel sektörün yurt dışı borçlanma maliyetlerinde düşüşler görüleceğine dikkati çeken Akbank Başekonomisti Fatma Melek, "Borçlanma maliyetlerin düşmesi karlılığı olumlu etkileyecek. Global likiditenin de etkisiyle hisse senedi ve DİBS piyasasına yabancı yatırımcı artışını göreceğiz" öngörüsünde bulundu.
Doğrudan yabancı yatırımların da bu karardan olumlu etkileneceğini dile getiren Melek, burada oluşabilecek olan riskler arasında, not artırımı sonrasında oluşması beklenen sermaye akımlarının TL'nin değerlenmesine yol açarak makro-finansal riskleri artırmasının öne çıktığını, ancak bu senaryoda da, Merkez Bankası'nın yeni uygulamaya koyduğu rezerv opsiyon mekanizmasının bu etkileri sınırlayacağını anlattı.
Cari işlemler açığına ilişkin ise Melek, "Yüksek kredi büyümesinin doğurduğu cari işlemler açığı, BDDK/Merkez Bankası'nın aldığı önlemlerle sınırlandırıldı. Kredi büyümesi makul seviyeye çekildi. Tasarruf açığı ise ihracat kompozisyonuna bağlı olarak yapısal bir özellikte ve çözümü zaman alacak" değerlendirmesini yaptı.
Melek, diğer kredi kuruluşlarından yakın zamanda benzer adımlar beklenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir