VOB'u zayıflatmak ülkeye fayda sağlamaz
SPK'nın tek hisse senedine dayalı vadeli işlem ve opsiyon kontratları için İMKB'ye izin vermesini eleştiren VOB Başkanı Kestelli, çifte standart uygulandığını öne sürdü.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İZMİR - Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) Başkanı Işınsu Kestelli, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) tek hisse senedine dayalı vadeli işlem ve opsiyon kontratları için İMKB'ye izin vermesini eleştirdi.
Kestelli, yaptığı yazılı açıklamada, 2005 yılında Türkiye'nin ilk ve tek türev borsası olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılan VOB'un işlem hacminin, 7 yılda 3 milyar liradan 440 milyar liraya çıktığını kaydetti.
Ortada bir başarı hikayesi olduğunu ve bu başarının sadece kısıtlı sayıdaki vadeli işlem kontratıyla elde edildiğini ifade eden Kestelli, VOB'un son 5 yıldır anlamsız bir şekilde engellendiğini ileri sürdü.
Kestelli, son olarak SPK tarafından tek hisse senedine dayalı vadeli işlem ve opsiyon kontratları için alınan kararı eleştirerek, "Tek hisseye dayalı vadeli işlem kontratları başvurumuz, hazır olduğumuz halde, SPK tarafından 'tek hisse senedi kontratları ülkemize uygun değil, yararsız' gerekçesiyle kabul edilmedi. Aynı SPK, bu kontratları bugün İMKB'ye verdiğini açıklıyor" dedi.
Cifte standart uygulanıyor
İzmir merkezli olan VOB ile İstanbul'da kurulu bulunan İMKB arasında çifte standart uygulandığını savunan Kestelli, İzmir'in bu kararı içine sindirmesinin mümkün olmadığını, VOB'un almak için müracaat ettiği endeks opsiyonları için SPK'nın vereceği kararı merakla beklediklerini belirtti.
Kestelli, İstanbul'un finans merkezi yapılması çalışmalarını yakından izlediklerini ve bunu desteklediklerini, ancak çifte standarda karşı olduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"İstanbul'u finans merkezi yapacağız derken çifte standart uygulayıp İzmir'den çıkan VOB gibi bir değeri zayıflatmak ülkeye fayda sağlamaz. Bu karar, İzmir'in yanı sıra, yüzde 25 payla büyük ortağımız olan TOBB'u ve yine ortağımız olan halka açık bankalar kanalıyla yatırımcıları mağdur edecektir. Bu işin doğrusu, Türkiye'nin üç finansal borsasının gelecek konumunu, tarafların mutabakatı ile adil bir şekilde tayin etmek ve ardından bu tür kararları hayata geçirmektir. Bu konudaki rahatsızlığımızı ilgili makamlara iletme ve gereğini isteme kararlılığındayız."