Yabancı yatırımda 24 milyar dolarlık sıcak takip
Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, darbe girişimi sonrası takibe alınan yatırımcılarla iletişime girdiklerini açıkladı.
Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yatırımlarını sıcak takibe aldıkları firmaları aradıklarını belirterek, "Yatırımcıların kararlarını sorduk. Şu anda toplam sayısı 158, büyüklüğü ise 24 milyar dolar civarında yabancı yatırımı takip ediyoruz. Bunların içerisinde gerçekleşme ihtimalleri değişiklik gösteren projeler var, fakat özellikle aktif olarak devam eden projelerin hepsinde 'yatırıma devam' kararı verdiklerini gördük" dedi.
Türkiye'nin son dönemde hareketlenen yabancı yatırımcı trafiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya ziyareti sırasında verilen mesajları değerlendiren Ermut, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki kanlı darbe girişimi sonrasında yabancı yatırımcılarla görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve yatırıma devam edip etmeyecekleri yönündeki kararlarını sorduklarını aktardı.
Hiçbir yatırımcının vazgeçme kararı almadığının altını çizen Ermut, şunları söyledi:
"Hali hazırda projelerini sıcak tutup takip ettiğimiz firmaları aradık, kararlarını sorduk. Şu anda toplam sayısı 158, büyüklüğü ise 24 milyar dolar civarında yabancı yatırımı takip ediyoruz. Bunların içerisinde gerçekleşme ihtimalleri değişiklik gösteren projeler var, fakat özellikle aktif olarak takip ettiğimiz projelerin hepsinde 'yatırıma devam' kararı verdiklerini gördük. Hatta, 15 Temmuz sonrası Körfezli bir yatırımcımız Türkiye'deki genel müdüründen bilgi aldıktan sonra ülkemize daha fazla yatırım yapılması yönünde talimat verdi. Araştırmaları süren yatırımcılar vardı, onlar da aynı şekilde devam edeceklerini belirttiler. Örneğin, Abraaj Group darbe girişimi sonrasında Türkiye için 526 milyon dolarlık yatırım fonu açıkladı. Bizim gördüğümüz kadarıyla yatırımları durdurmak bir yana şu anda Türkiye'ye yatırım yapan yatırımcıları daha da istekli gördük."
Bu ay içinde birkaç yatırım birden açıklanacak
Ermut, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen hafta yabancı yatırımcılarla yaptığı toplantıyı anımsatarak, yatırımcıların burada Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yeni projelerle ilgili bazı paylaşımlarda bulunduğunu belirtti.
Söz konusu projelerin büyük kapsamlı olduğunu ve yakın zamanda paylaşılacağını vurgulayan Ermut, "Başbakanımızın teşrifleriyle ve kendisinin ev sahipliğinde Dolmabahçe'de bu ay içerisinde değişik sektörlerde birkaç yatırımı anons etmeyi planlıyoruz." dedi.
Ermut, 15 Temmuz sonrasında yatırımcılardan umduklarından daha pozitif mesajlar aldıklarını ve Türkiye'nin hem siyasi anlamda hem de halk nezdinde bu girişime gösterdiği demokratik tavrın çok etkili olduğunu vurguladı.
"Hedef, Rusya'dan 1 milyar dolardan fazla yatırım çekmek"
Türkiye'nin son 5 yılda Rusya'dan yıllık ortalama 700 ile 900 milyon dolar seviyesinde yatırım çektiğini belirten Ermut, 24 Kasım 2015'te yaşanan uçak krizi sonrasında ise ilişkilerin zayıflamasıyla Moskova'dan çok fazla yatırım gelmediğini kaydetti.
Ermut, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti ile Rusya'dan çekilecek yatırımların ilk olarak eski seviyelerine döneceğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Sayın Putin de ilişkilerin daha da iyi bir noktaya geleceğinin altını çizdi. Dolayısıyla son 5 yılda Rusya'dan gelen yıllık ortalama 700 ile 900 milyon dolar arasındaki yatırım miktarını biraz daha geçerek, yılda 1 milyar doları geçmeyi amaçlamak gerekiyor. Yatırım ortamına baktığımızda Rusya'nın büyük projelere, devletler arası anlaşmalarla makro projelere, satın alma ve birleşmelere girecek bir yatırımcı profili bulunuyor. Dolayısıyla oradan gelecek yatırımların montanlarının büyük olma ihtimali yüksek. Bundan sonrasında Rusya'dan enerji, gayrimenkul ve değişik sektörlerde satın alma ve birleşme yatırımlarını bekleyebiliriz."
"Normalleşme yeni pazarları pozitif etkileyecek"
Rusya ile ilişkilerin normalleşmesinin Türkiye'nin bölgesel üs potansiyeline de etkisi olduğunu dile getiren Ermut, yabancı yatırımcıların Türkiye'yi hem üretim hem de yönetim merkezi olarak gördüklerini ve bu farkındalıkla ülkemize yöneldiklerini belirtti.
Ermut, Türkiye'nin, 4 saatlik bir uçuş mesafesinde toplamda 1,6 milyar nüfusa ve 28 trilyon dolar gayrisafi milli hasılaya erişimi olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Uluslararası yatırımcılar da bu potansiyelin farkında olarak geliyor. Dolayısıyla bir komşumuzla daha sorunlarımızı halledip o pazarın Türkiye'ye açılmış olması ülkemize başka bölgelerden gelecek yatırımları da pozitif etkileyecek. Rusya özelinde baktığımızda 2014'te petrol fiyatlarının düşmeye başlamasıyla Rusya zor bir dönem geçirdi. Hem bu zor durumdan bir çıkış kapısı arayan hem de siyasi ve ekonomik alanda yeni arayışlara giren Rusya ile 2014'te ekonomik işbirliği toplantısında anlaşmalar imzalanmıştı. O zaman ticaret hacmi neredeyse 35 milyar dolar seviyesine kadar çıkmıştı. Türkiyenin tükettiği gaz karşılıklı ticarette büyük bir pay ve aynı zamanda 4,5 milyon turist geliyor Rusya'dan ülkemize. Türk müteahhitleri de Rusya'da önemli işler alıyordu. Tüm bunlar için önemli bir adım oldu. Ticaret hacmi 100 milyar dolar olarak hedefleniyor, karşılıklı ticaret ile yatırımlar da birbirine bağlantılı. Bu hedef ile aslında yatırımların artacağını düşünüyorum."
Türk-Rus ortak fonu heyecanlandırıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti sırasında açıklanan Türk-Rus ortak fonunun da yatırımların artmasında büyük rol oynayacağına inandığını belirten Ermut, bu fon ile Türkiye'nin Rusya'dan çok daha farklı sektörlerde yatırım çekme şansı olacağını söyledi.
Ermut, Rusya'nın 2011'de ülkeye yapılan doğrudan yatırımları artırmak için kurduğu doğrudan yatırım fonunun 10 milyar dolar değerinde olduğunu ve yabancı yatırımcının maliyetlerini düşürmek adına bu fon üzerinden ortak olunduğunu anlattı.
Türkiye'nin ilk etapta ne kadar büyüklükte bir fon kuracağının henüz belli olmadığına dikkati çeken Ermut, "Türkiye ilk etapta bu kadar büyük bir fon kurar mı bilmiyorum, bunlar genelde petrol üreten ülkelerin kurduğu fonlar. Türkiye'de bizim atıl durumda bulunan bazı fonların ekonomiye kazandırılması amaçlanıyor. Dolayısıyla bizimki ilk etapta bu kadar büyük bir fon olmayacaktır diye düşünüyorum. Yine de bir fark oluşturacaktır. Rusya ile ortak kurulduğunda bunun çok daha farklı bir büyüklüğe ulaşma ihtimali var ama ne kadar bir büyüklüğü olacağı sonrasında belirlenecek." değerlendirmelerinde bulundu.
"Rusya Akkuyu için iştahlanacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ziyareti sırasında Akkuyu nükleer santraline "stratejik yatırım statüsü" verileceğini açıklamasını da değerlendiren Ermut, bu tür teşviklerin yatırımcının maliyetini azaltmak ve yatırımları kolaylaştırmak için verildiğini vurguladı.
Ermut, Akkuyu'nun bu statü ile en avantajlı bölge teşviklerinden yararlanacağına işaret ederek, "Eğer iletişim eksikliği veya bürokratik süreçler dışında Ruslar tarafından bazı çekincelerden dolayı Akkuyu'da belli gecikmeler olduysa bu teşvikler ile o gecikmelerin biraz daha önüne geçilmiş olacak. Böylece Akkuyu konusunda Rus tarafının daha iştahlı hale getirilmiş olacağını düşünüyorum. Bu da sürecin hızlandırılması noktasında önemli bir adım. Stratejik yatırım teşvikleri önemli çünkü yatırımcının iştahını gerçekten artırıyor." ifadelerini kullandı.
Her proje için ayrı teşvik
Söz konusu stratejik yatırım statülerinin gelecek dönemde yeni yabancı yatırımlara da sağlanacağını bildiren Ermut, yatırım teşviklerin mümkün olduğu kadar hedefe yönelik olarak, ihtiyaca göre belirlenip Türkiye'nin imkanlarını en doğru şekilde kullanarak, en katma değer sağlayacak yatırımların çekilmesi için oluşturulduğunu aktardı.
Ermut, sağlanacak yeni teşviklerle ilgili değişik görüşler olduğunu, bazı stratejik projelerin tek tek ele alınarak teşvik paketleri oluşturulabileceğini anlattı.
Bazı önemli yatırımlara ise 49 yıllığına tahsislerin sağlanması veya yatırım maliyetini düşürecek kredi desteği verilmesi gibi planların görüşüldüğünü söyleyen Ermut, "Devlet çok proaktif bir şekilde yatırım destekleri ve teşvik çalışmalarına döndü. Hükümetin planlarında bu konunun net bir şekilde yer aldığını bildiğim için önümüzdeki dönemde yatırımlar açısından çok daha etkin ve çekici bir teşvik yapısının ortaya konacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.