Yağlı tohumda dış ticaret açığı 2.3 milyar dolar

Türkiye’nin tarım ürünleri ithalatında ilk sırada yağlı tohumlar ve türevleri yer alıyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin verilerine göre, 10 yıl önce 2007 yılında 3 milyon 683 bin ton olan yağlı tohumlar ve türevleri ithalatı 2016’da 6 milyon 230 bin ton oldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ALİ EKBER YILDIRIM

Verilen desteklere rağmen üretimi artırılamayan yağlı tohumlarda dışa bağımlılık artıyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin verilerine göre 2016 yılında yağlı tohumlarda dış ticaret açığı 2.3 milyar dolar oldu.

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin 38. Olağan Genel Kurulu’nda Dernek Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, yağlı tohumlar ve bitkisel yağ sektörü ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Büyükhelvacıgil’in açıkladığı veriler ışığında yağlı tohumlar ve bitkisel yağ sektöründeki genel görünüm şöyle:

En büyük üretici Amerika

Dünya yağlı tohum üretimi 554 milyon ton. En büyük pay 337 milyon ton ile soya fasulyesi. ABD, %23 ile en büyük yağlı tohum üreticisi .Bu ülkeyi %19 pay ile Brezilya, %11 ile Arjantin, %10 ile Çin ve %7 pay ile Hindistan izliyor. Dünya hamyağ üretimi ise 2016'da 187 milyon ton oldu. En büyük pay 65 milyon ton ile son dönemde Türkiye’de de tartışılan palm yağı olurken, Endonezya %21 ile en büyük hamyağ üreticisi ülke konumunda.

Türkiye’nin üretimi artmıyor

Türkiye’de yağlı tohum üretimi yıllık 2.3 ila 2.7 milyon ton arasında değişiyor. Yağlı tohum bitkilerindeki prim desteğine rağmen yıllar itibariyle üretimde ciddi artış olmaması dikkat çekici. Ekim alanları ise, ürün fiyatlarına bağlı olarak değişiyor. Türkiye’nin yağlı tohum üretiminde ayçiçeği ve pamuk tohumunun önemli ağırlığı var. 2016 verilerine göre ayçiçeği tohumu 1 milyon 250 bin ton, pamuk tohumu ise 1 milyon 100 bin ton olurken, soya fasulyesi üretimi 165 bin, kanola (kolza) üretimi 125 bin, aspir üretimi de 58 bin ton olarak gerçekleşti. Toplamda Türkiye’nin yağlı tohum üretimi 2011'de 2 milyon 631 bin ton iken, 2016’da 2 milyon 698 bin ton olarak gerçekleşti. En yüksek üretim 23 milyon 741 bin ton ile 2014’te gerçekleşmişti.

Yağlı tohum üretimi artmazken, ithalat son 10 yılda adeta ikiye katlandı. 2016'da tarım ürünleri ithalatı 11 milyar dolar olurken, yağlı tohum ve türevleri 3.4 milyar dolarlık ithalatla ilk sırada yer aldı. 2007'de 1 milyar 693 milyon dolar olan yağlı tohum ve türevleri ithalatı, 2014'te en yüksek seviye olan 4 milyar 286 milyon dolara ulaştı. 2016’da ise 3 milyar 435 milyon dolarlık ithalat yapıldı.

Miktar bazında ise 2007'de 3 milyon 683 bin ton olan yağlı tohumlar ve türevleri ithalatı 2016'da toplam 6 milyon 230 bin ton oldu. Bu ithalatın 1.5 milyon tonunu hamyağ, 800 bin tonunu ise gıda amaçlı yağlı tohumlar oluşturuyor.

Dış ticaret açığı 2.3 milyar dolar

Verilere göre, 2016’da Türkiye, 889 bin ton likit ve margarin ihracatı yapıldı. Bu ihracatın %60’ının Irak, yüzde 20’sinin Suriye’ye yapılması dikkat çekti. Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatında dış ticaret açığı olmadığı halde, yağlı tohum ve türevlerinde dış ticaret açığı 2.3 milyar dolar oldu.

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, dışa bağımlılığın azaltılması için özellikle ayçiçeği tohumu ekim alanının en az iki kat artması gerektiğine dikkat çekerek: “Hammadde bağımlılığından kurtulmalıyız! Yılda 2 ila 2.5 milyon ton ayçiçeği tohumu üretmek zorundayız. Ayçiçeği tohumuna daha fazla prim desteği verilmeli. Destekleme primleri alternatif ürünlere göre parite dikkate alınarak belirlenmeli. 2016'da ayçiçeği desteği kilogram başına 30 kuruştan 40 kuruşa çıkarıldı. Destek artmasına rağmen yağlı tohum üretimi artmıyor. Destekleme sistemi gözden geçirilmeli” dedi.

Ayçiçeği stratejik ürün olmalı

Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’nin hazırladığı “Ayçiçeğinin Stratejik Ürün Olmasının Sektöre ve Ekonomiye Katkıları Raporu”na dikkat çeken Büyükhelvacıgil, rapora ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Ayçiçeği tohumu satış fiyatı ve devlet prim ödeme desteği ayçiçeği üretimini olumlu etkilemekte. Prim ödemesi desteği ve hasat zamanı fiyata göre telafi edici ödeme şeklinde oluşturulacak iki aşamalı bir prim desteği sisteminin orta ve uzun vadede üretime önemli katkılar sağlayabileceği görülmüştür.2016-2030 yılları arası dönemde ayçiçek yağı ithalatının tamamen durdurulması halinde Türkiye ekonomisine katkısı yaklaşık 15.6 milyar dolar olacak.Sonuç olarak; Türkiye’de ayçiçeğinin stratejik ürün kapsamına alınması, ayçiçeği tohumu ve yağı üretimlerindeki artış yoluyla ekonomimize önemli katkı sağlayacaktır.”

Hammaddenin yüzde 75'i ithalat

Türkiye’de bitkisel yağ sanayicisinin öncelikli sorununun hammadde olduğuna dikkat çeken Büyükhelvacıgil: “Hammadde ihtiyacımızın %75’ini ithalatla karşılıyoruz. 2016'da Türkiye’deki yaklaşık 3 milyon ton yağ arzının 780 bin tonu yerli üretimle karşılandı. Yüzde 25 yerli üretim, %75 yağlı tohum veya ham yağ ithalatı ile karşılandı. Bu açıdan yağlı tohum üretiminin artırılması stratejik bir önem taşıyor. Büyükhelvacıgil, Bosna Hersek’ten sıfır gümrükle yapılan ithalatın piyasanın dengesini bozduğunu belirterek:” İkili anlaşma gereği Bosna Hersek’ten ithal edilen '0' gümrüklü ham ve rafine ayçiçeği yağı, piyasada fiyat dengesizliği yaratıyor ve haksız rekabete neden oluyor" dedi.

Tüketici tağşişle aldatılıyor

Son zamanlarda hem iç piyasa, hem de ihracatta tağşişin yaygınlaştığına dikkat çeken Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, tağşiş yapanların, Türkiye’de en çok tüketilen ayçiçeği yağına daha ucuz olan yağları karıştırarak haksız rekabete sebep olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Tüketici aldatılıyor! Dernek olarak tağşiş ile mücadelemiz etkili şekilde devam ediyor. Tağşiş yapan firmaları Bakanlığa bildiriyoruz, Hukuk Müşavirliğimiz araçlığıyla ifşa edilen firmalar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu kapsamda 153 adet tağşiş müracaatı yapılmış, tağşiş yaptığı kesinleşen 11 müracaat konusunda savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu firmalar üyemiz ise dernek üyeliğinden ihraç ediyoruz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan taklit ve tağşiş yasası Meclis’te. Tasarı bir an önce kanunlaşmalı ve uygulamaya geçilmelidir.”

Tağşişe ağır cezalar geliyor

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, taklit ve tağşişe dönük yaptırımları yeniden belirleyen yasal düzenlemenin en kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşüleceğini açıkladı. Taklit ve tağşiş 1 yıl içinde tekrarlanırsa, ceza 100 bin lira olacak ve işyerinin faaliyeti 3 ay durdurulacak, üçüncü kez tekrarlanırsa idari para cezası 10 kat artacak, iş yeri 6 ay kapatılacak.