Yıldırım: Turkcell tedbiri geçici
İSTANBUL - Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) yakın zamanda Turkcell'e ek iki üye daha atamasına ilişkin olarak, "Bu geçici bir tedbirdir. Ne zaman ki şirket ortakları aralarındaki ihtilafları hallederler o zaman tekrar işler normal seyrine döner" dedi.
11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şurası 2013 Tanıtım Toplantısı'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yıldırım, Turkcell'de yakın zamanda SPK'nın yaptığı atamalara ilişkin soru üzerine, şunları ifade etti:
"Bu konuda benim bir yorum yapmam gerekmiyor. Sermeye Piyasası Kurulu kanunun verdiği bir yetkiye dayalı olarak oraya daha önce 3 üye atamıştı. Şimdi 2 üye daha atıyor. Bunun arkasında ne var? Ortaklar kendi aralarında anlaşamadıkları zaman özellikle kamuya açık şirketlerde küçük pay sahiplerinin, hissedarların mağdur olmaması için Sermaye Piyasası Kurulu'na yetki verildi.
Bu yetki çerçevesinde önce bağımsız üyeler atandı. Daha sonra şirketin ortaklarının kendi üyelerini bildirmemeleri veya bildirememeleri üzerine, anlaşamamaları üzerine SPK 2 üye daha atadı ki, şirket tıkanmasın çalışmaya devam etsin. Amaç budur. Bu geçici bir tedbirdir. Ne zaman ki şirket ortakları aralarındaki ihtilafları hallederler o zaman tekrar işler normal seyrine döner. Buraya atanan arkadaşların görevi, şirketin, kamuya açık, Türkiye için önemli bir marka olan bu şirketin zaafa uğramadan faaliyetlerini rahatlıkla sürdürebilmesi yolunu açık tutmaktır. Onun dışında başka bir amacı yoktur."
Bakan Yıldırım, İstanbul'a yapılacak olan 3. havaalanı projesine ilişkin çalışmalarla ilgili soruya ise dünyanın en büyük havalimanlarından birini kamu özel ortaklığı ile gerçekleştirmek üzere yakın zamanda ihaleyi yaptıkları hatırlatarak, "Şu anda sözleşme paraf işlemi tamamlandı. Yüklenici ortaklık çalışmalarını sürdürüyor. Bu arazi bilindiği gibi kömür çıkarılan bir arazi. Dolayısıyla arazide çok ciddi bir örselenme var. Yani göller oluşmuş, dağlar oluşmuş. Onların tesfiye edilmesi özel bir teknoloji ile gerçekleştirilecek. Sadece iş makinelerinin girip yapacağı bir işlem değil. Bunu için yüklenici konsorsiyum özel ekipman siparişi verdi. Bunu müteakip, bu yıl sonuna kadar sanıyorum onun temin süresi var. Diğer yandan da projelerin detayları hazırlanıyor. Ormanla ilgili, kamulaştırma ile diğer hazırlıkları da biz bir yandan yürütüyoruz. Bütün bu işler bittikten sonra çalışmalar başlayacak" diye konuştu.
Yıldırım bunların işin daha hızlı yürümesine yönelik çalışmalar olduğunu, aslında fiilen başladı denilebileceğini belirterek, "Bunları ne kadar titiz yaparsak, hazırlıklar ne kadar ince ayrıntılarına kadar inerek yapılırsa inşaat süresi o kadar kısalır. Ama böyle bodoslama gidip yaptığımız zaman işin içinden bazen çıkamıyoruz. O yüzden planlı ve titiz bir çalışma takvimi ile yüklenici firmalar hazırlıklarını sürdürüyorlar. Devlet Hava Meydanları İşletmesi olsun, bakanlığımız olsun biz de bu konuda zaman kaybına meydan vermemek için her türlü katkıyı sağlıyoruz. Bilindiği gibi işi işyeri tesliminden itibaren ilk etabın tamamlanması 42 ay olacak. 90 milyonluk bir kapasiteyi bu süre içerisinde sağlayacağız. Ondan sonra ihtiyaca göre, bir iki etap daha devam edecek. Kapasite daha da artırılabilecektir" ifadelerini kullandı,
"3. köprü ile ilgili gidişat çok iyi"
3. köprü projesini de değerlendiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"3. köprü ile ilgili gidişat çok iyi. Düşündüğümüz takvimin de biraz ilerisinde olduğumuzu söyleyebilirim. Köprü kuleleleri çıkmaya başladı. Yüzeyden artık gözükmeye başladı. Çok özel bir yöntem ile yapılıyor. Hiç ara vermeden kalıp iki metrede bir yüksele yüksele gidiyor. Şu anda kuleler itibariyle iyi durumdayız. Dünyanın en yüksek kuleleri olacak bildiğiniz gibi, 322 metre. Şu anda dünyada en yüksek kulelere sahip bir köprü olacak. Ayrıca platform genişliği itibariyle şu anda dünyanın üzerinden demiryolu geçen en geniş köprüsü olacak, 59 metre. 4 gidiş 4 geliş. 2 de tren hattı. 10 şeritli bir köprüden bahsediyoruz. Avrupa yakasında da Asya yakasında da yol işi de iyi gidiyor. Yol platformu ortaya çıktı. Bazı viyadüklerin yapımına başlandı. Tünel yapım çalışmaları hızlandırıldı. Kısacası proje beklediğimizden biraz daha ileri bir seviyede gidiyor."
"Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tavan fiyatı getirebilir"
Resmi tatillerde artan uçak bileti fiyarlarına ilişkin neler yapılabileceğinin sorulması üzerine Yıldırım, şu karşılığı verdi:
"Doğru. Biz 10 yıl önce aldığımız kararlarla havacılığı rekabete açtık. Özel havayollarına yol verdik. 99 depreminden kalan bazı vergileri de ortadan kaldırdık. Onun müspet sonuçlarını da yaşadı ülkemiz. İç hatlarda havayolu taşımacılığı 8,5 milyondan 65 milyona çıktı...Ama bir şeyde size katılıyorum. Bayram veya resmi tatiller... Buralarda sadece Türkiye'de değil, dünyada da taşımacılar en fazla bu dönemlerde iş yapıyorlar. Burada da tabii biraz fırsatçılık oluyor. Bunun farkındayız. Bunun önüne geçmenin yolu, arz talep dengesini sağlamak. İkincisi de vatandaşlarımızın seyahat programlarını çok önceden yapmaları. Bu tek taraflı olacak bir şey değil. Eğer arife günü seyahat etmeye karar verdiyseniz bunun bir bedeli olacak. Buna razı olmanız gerekir. Orada 60-80 liralık bilet bulmayı umut ediyorsanız bu mümkün değil. Ama iki ay önceden internetten rezarvasyon ile alırsanız normal şartlarda biletinizi alabilirsiniz. Bizim Türk milleti olarak böyle bir alışkanlığımız yok. Bugün iki saat sonra karar veriyoruz seyahat etmeye. Avrupalılar da şaşıyorlar. Onlar 6-7 ay öncesinden planlıyorlar. Onun hayalini kuruyorlar. Biz bir dakikada karar verip hemen yola çıkıyoruz. Onun da bir sürü bilinmeyeni var. Bir sürü yükü var. Bunu da görmemiz lazım."
Bunların bir mazeret olmadığını bu konuda yetkilerinin bulunduğunu dile getiren Yıldırım, "Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tavan fiyatı getirebilir. Bu konuda zaten bir çalışma içerisine girdik. Maliyet bazlı bir çalışma içerisine girdik. Fırsatçılılık ayrı bir şey arz talebin oluşması ayrı bir şeydir. Arz talebin buluşmasına diyecek bir şeyimiz yok ama iş fırsatçılığa dönüşürse... Aynı bu maça giderken bilet almaya benziyor. Bilet bulamazsanız biletler maça girerken 2-3 kat artıyor. Bu bir harici geçici durumdur. Ama bu konuda kural var. Onu söylemek istiyorum. Bu konuda kuralları daha etkin hale getirmek istiyoruz" diye konuştu.
Piyasalara müdehale etmeknin en son tercih edilecek bir iş olduğunu piyasanın kendi makul anlayışı içerisinde dengesini bulması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, karayollarında otobüs taşımacılığında üst ve alt sınır koyduklarını, havayolu şirketlerinde önümüzdeki dönem içerisinde bu konuya biraz daha fazla eğileceklerini söyledi.
Binali Yıldırım, "Bunun bilinmesini isteriz. Keyfilik olmaz, fırsatçılık olmaz. Rekebate evet ama vatandaşı soymaya hayır diyoruz. Onun tebdirini de alacağız. Onu da bu vesileyle ifade etmek istiyorum" dedi.
"Ölümlü trafik kazalarında yüzde 11,5 azalma oldu"
Bakan Yıldırım Ramazan Bayramı tatilinde ölümlü trafik kazalarında da azalma kaydedildiğini belirterek, "Çok sevindirici bir haber. Bu bayramda ölümlü trafik kazalarında yüzde 11,5 azalma oldu. Bu sevindirici bir haber. Arife günü dahil beş gün boyunca 86 vatandaşımızı kaybettik. Trafiğin bir önceki bayrama göre bir kat daha artmasına rağmen. Çok fazla trafik artışı olmuş. Bu 86 vatandaşımızın 56'sı şehirlerarası yolda, 30 tanesi de maalesef şehir içinde hayatını kaybetmiş... Kurban Bayramı biraz daha uzun olacak, öyle anlaşılıyor; 9 gün. Orada da gerekli tebdirleri alacağız ama vatandaşlarımıza mesajımız şudur; yolların kralı olmaz, yolların kuralı olur. Siz siz olun yolların kuralına riayet edin. Sevdiklerinizi üzmeyin" diye konuştu.
Binali Yıldırım Marmaray'da geçiş fiyatlarına ilişkin bir soruya da şöyle cevap verdi:
"Marmarayı demiryolları işletecek. TCDD işletecek. Daha belirlenmedi. Makul bir fiyat olur. Bir çalışma yapılsın, biz bakacağız, Başbakanımız bakacak. Bu arada Marmaray'la da ilgili bilgi vereyim. Dün toplantı yaptık. Marmaray'ı da inşallah 29 Ekim'de açılışa hazır hale getireceğiz. Bir sıkıntı gözükmüyor. Test çalışmaları devam ediyor. Kadıköy'de Söğütlüçeşme'den başlayacak Kazlıçeşme'ye kadar yaklaşık 14 kilometre yer altından ve denizaltından gitmiş olacak. Söğütlüçeşme, Üsküdar istasyonu, Sirkeci istasyonu, Yenikapı İstasyonu ve Kazlıçeşme... 5 tane istasyonda durmuş olacak. Söğütlüçeşme, oraya Ayrılıkçeşme de deniyor. Orada Kadıköy-Kartal hattıyla ayrıca birleşme var. Yani orada Marmaray'dan inenler Kadıköy-Kartal hattına geçiyorlar. İster Kartal'a ister Kadıköy'e yine metroyla gidebilecekler. Taksim-Yenikapı hattı büyük oranda tamamlandı. Belki birkaç ay sonra orada da o bağlantı olacak. Böylece İstanbul'da bir toplu taşıma ağı sadece Asya'yı Avrupa'ya bağlayan Marmaray'la değil, aynı zamanda İstanbul şehir içi raylı sistemi ile de bütünleşmiş olacak. Toplu taşıma standardı ve kalitesi arttığı için trafikte yaşanan ağırlık sıkışmada bir ölçüde azalmış olacak."
"İzmit Körfez geçiş ücreti üst sınırı 35 dolar"
Yıldırım İstanbul - İzmir otoyolu projesini de değerlendirerek, "İstanbul-İzmir otoyolu İzmit Körfez geçişi projesi büyük bir proje. Finans maliyeti ile birlikte 9 milyar dolar. Yani 15-16 belki 17 katrilyonluk bir projeden bahsediyoruz. 421 kilometre otoyolla ve toplam köprü kollarıyla birlikte, ayaklardan sonraki kısmıyla birlikte 3.600 metreyi bulan bir köprüden bahsediyoruz. Toplam boyu itibariyle dünyanın 3. büyük köprüsü. Kule arası 1.550 metre ama kulelerden sonra karaya kadar devam eden epey bir miktar var" dedi.
Bakan Yıldırım şöyle devam etti:
"Bu bir yap işlet devret projesidir. Araç garantisi ve köprü geçiş ücreti bu işin belirleyicisidir. Bu projenin belirleyicisi olduğu için burada herhangi bir indirim söz konusu değil. Yani azami miktar, bu üst sınır. Yüklenici isterse bunun altında da fiyat uygulayabilir ama onun üzerine çıkamaz. Fizibilite buna göre yapılmıştır. Gelişen trafik şartlarına göre alternatifleri de dikkate alırsak. Burada yüklencinin tavan fiyat altında fiyat uygulama hakkı var. Ama biz onu aşağı yönlü değiştirirsek farkını bizim vermemiz lazım. O ayrı bir şey. Öyle bir ihtiyaç söz konusu olursa bakarız. Ama böyle bir şey sözleşmede yok. 35 dolar geçiş ücretidir. 1,5 saatte gideceği yeri 6 dakikada geçecek. Her hizmetin bir bedeli var. Körfezi dolaşsa 1,5 saatte gidecek. Ama Bursa'dan İstanbul'a 45 dakikada geleceksiniz. Ne kadar büyük kolaylık. İzmir'den İstanbul'a 3-3,5 saatte geleceksiniz. Bunlar çok önemli şeyler. Türkiye'nin görünümü değişiyor. Türkiye'nin statüsünü değiştiren projelerde bahsediyoruz.
Bitiş tarihi ile ilgili şöyle bir iyileştirme yaptık; Bursa-İstanbul arasını özellikle 2015'in sonuna kadar yetiştirecekler. Ayrıca İzmir tarafından da Ankara-İzmir yoluna ve İzmir-Aydın otoyoluna da 50 kilometrelik bir bağlantıyı da bitirmiş olacaklar. Önemli trafik hareketlerinin yüzde 80 trafik hareketlerinin olduğu bölgeleri 2015'e kadar bitirecekler. Diğer kısmı da ondan sonraki yıllarda tamamlayacaklar."
Türkiye'de son yıllarda yapılan altyapı ve ulaştırma projelerinin geleceği şekillendiren dev projeler olduğunu vurgulayan Yıldırım, "3. köprü, İzmir-İstanbul otoyolu, Ankara-İstanbul hızlı treni, Marmaray Projesi. 2.Tüp geçiş, 3. havalimanı... Bunlar Türkiye'nin kaderini geleceğini şekillendiren mega projeler.Dünyada böyle projeler yok. Sadece Türkiye'de var. Çünkü dünya krizle boğuşuyor. Bir kısmı kendi kendine içerde savaş yapıyor, bir kısmı krizle boğuşuyor. Dimdik ayakta duran ve geleceğe yatırım yapan nadir ülkelerden biri Türkiye. Bunu herkesin görmesi lazım. Bu ülkemizin yakın tarihinde ele geçirdiği en büyük fırsattır. Altın değerinde bir dönemdir" dedi.