Yılın CFO'su Türkiye'den çıktı

VİYANA - CFO Insight dergisinin 2008'den bu yana her yıl verdiği  Yükselen Ekonomilerde Yılın CFO'su Ödülü'ne bu yıl Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdür Yardımcısı Coşkun Kılıç layık görüldü.

 

CFO Insight tarafından DÜNYA Gazetesi'nin basın sponsorluğunda Viyana'da gerçekleşen 5. CFO Zirvesi'nde yükselen Avrupa'da finansın geleceğini masaya yatırıldı. Bölgede faaliyet gösteren şirketlerin CFO'larının değişen rolünün de tartışıldığı zirvede ayrıca yılın CFO'su da seçildi. THY Genel müdür Yardımcısı Coşkun Kılıç, şirketteki hızlı ve karlı büyüme nedeniyle ödüle layık görüldü. Kılıç, THY'nın sahip olduğu filo ve verdiği başarılı hizmet sebebiyle dünyadaki hava yolları arasında ikinci sırada yer aldığını belirtti. Kılıç şu yorumlarda bulundu: "2006 yılında THY'de çalışmaya başladığımda, bir şirketin CFO'sunun rolünün ne olduğunu sorguladım. Buna şu cevabı verdim: CFO şirketin ihtiyaçlarını ve hedeflerini yakından dinlemeli ve bunların bir an önce gerçekleştirilmesi için elinden geleni yapmalı." Dünya çapında farklı finansal enstrümanlar kullanan Türk Hava Yolları, 7 milyar dolarlık değere ulaşan 100 yeni uçak için fon sağlamayı başardı.

 

Zirve kapsamında Avrupa'da finansın geleceğini de tartışan CFO'lar, tahvilin şirketler için yükselen fon kaynağı olduğu gövrüşünde birleşti. Şirketlerin geçici fon ihtiyaçlarını karşılayan tahvillerin hızla yükseldiğinin ifade edildiği zirvede, tahvillerin, önemli bir kaynak yaratmaya imkan verdiğine dikkat çekildi. 

Gelişmiş ekonomilere oranla nispeten daha düşük kamu borcuna sahip olan yükselen Avrupa ekonomileri, ekonomik reformların hayata geçirilmesindeki kararlılıkları ile de 2012'de kıtanın geri kalanına rol model oluşturdular. 

IMF tarafından yayımlanan son rapor, önümüzdeki yıllarda yükselen Avrupa ekonomilerinin yeniden güçlü büyüme sürecine gireceğine yer veriyor. 

Tabii ki yükselen Avrupa ekonomileri Euro bölgesinde yaşanan sıkıntılardan da payını alıyor. Batı Avrupa ekonomilerindeki durgunluk, yükselen ekonomileri olumsuz etkiliyor. Her ne kadar batılı bankalar, yükselen ekonomilerdeki müşterilerine yeni ürünler sunmaya çalışsalar da, euro bölgesi finans sektöründeki sorunlar net bir şekilde hissediliyor. Finansman kaynakları bulmakta zorlanan şirketler ise yeni alternatiflere yöneliyor. Son dönemde en fazla yükselen alternatif finans kaynağı ise tahviller. 

 

Unicredit Bank Austria AG CFO'su Gianni Franco Papa, Alman şirketlerinin banka kredisi almaktan vazgeçip, tahvillere yöneldiğini söyledi. Büyük şirketlerin tahviller sayesinde banka kredilerden çok daha ucuza kendilerini finanse edebildiklerine dikkat çeken Papa, "Özellikle Türk şirketleri bu konuda önemli bir yükseliş sergiliyor. Bankalar 8 ay- 1 yıl arası kısa vadeli kredi sağlayabilir, ama 3-7 yıllık uzun vadeli fonlamada tahviller daha önemli olacak" dedi. 

 

Tahvil pazarının gelişmesinin temel nedenini bu ülkelerdeki likiditeye bağlayan Papa, merkez bankalarının tahvilleri yerel döviz ile satın alabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını istedi. Önümüzdeki dönemde birçok ülkede seçimlerin yapılacak olmasının yatırımları kısıtlayan bir unsur olduğunu belirten Papa, "Bugün en fazla ihtiyaç duyulan şey güven. Ekonomik büyüme için güven unsurunun artırılması gerekiyor"  diye konuştu.

Commerzbank AG CFO'su Dr. Andre Carls da en hızlı yükselen ürünün kurumsal tahviller olduğunu, Orta ve Doğu Avrupa'da çok büyük bir potansiyel gördüklerini anlattı. Carlb sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ekonomiler önümüzdeki günlerde çok daha güçlü büyüme gerçekleştirecekler. Bu arada bugün bu ekonomilerdeki şirketlerin bankalardan kredi bulması hala batı Avrupa şirketlerine oranla daha zor. Bu piyasalara duyulan güvenin artırılması gerekiyor."

 

Siemens Austria AG CFO'su Reinhard Pinzer ise finans kaynaklarının çeşitlendirilmesine dikkat çekerek "Biz tahvil satışı sayesinde önemli kaynak sağlıyoruz. Bu arada, her ülke için farklı bir yapı geliştirmek zorundayız, çünkü her pazar birbirinden farklı. Bu arada Siemens olarak farklı iş modelleri geliştirdik. Bunlardan biri de enerji verimliliği modeli" dedi.

 

 

 

"CFO'lar değişim unsuru mu, istikrar bekçisi mi?" başlıklı oturumda, yükselen Avrupa'da CFO'ların bir yandan değişim liderliğini üstlenirken, diğer yandan istikrarı korumaya odaklanabildikleri ifade edildi. 

 

Finans departmanlarının profesyonelleştirilmesinde "değişim lideri" rolü üstlenen CFO'lar, büyüme planlarının yapıldığı bir dönemde ise fon kaynaklarına dair gerçekleri gündeme getirerek istikrarı korumaya odaklanabiliyorlar.

 

Avusturya'da Yönetici Koçluğu ve Stratejik Danışmanlık yapan Oya Günay, CFO'ların esnek olmaları; kendi güçleri ve potansiyellerinin farkında olmaları gerektiğini söylüyor. İşbirliğinin önemine değinen Günay, yükselen Avrupa'da takım ruhunun olmadığını vurguluyor. "Yükselen Avrupa'da siyasette kabinelerin olmadığı gibi, kurumlarda da gerçek takım çalışmaları yok" diyen Günay, "CFO'ların diğer çalışanlarla sürekli olarak iletişim içinde olması gerekir. Oysa yükselen ekonomilerde, insanlar diğerlerine bilgi vermekle yetiniyorlar. Aralarında gerçek bir iletişim yok" yorumlarına yapıyor.       

 

Türkiye'de şirketlerin çok büyük bir bölümünün aile şirketleri olduğunu kaydeden Hattat Grup CFO'su Gürhan Kartal ise, yüzde 100 aile şirketi olan Hattat Grup'ta kurumsallaşma sürecinin yaşandığını ifade ediyor. 

 

İki tip CFO olduğunu kaydeden Kartal, şu bilgileri veriyor: "CFO'nun rolü herşeyden önce karlı olunmasını sağlamak. İki tip CFO var. Birinci tip, borsa şirketlerinde görülüyor. Bu CFO'lar için şeffaflık ve hesap verebilirlik unsurları çok önemli. İkinci tip CFO'lar ise girişimcilik özelliğini barındırmayan CFO'lar. İyi bir CFO olmak için bir bankanın proje finansmanı departmanında çalışmak son derece yararlı olacaktır." 

 

Michael Page International tarafından 80 bin CFO arasında gerçekleştirilen "Global CFO Barometer 2012"ye göre, CFO sorumlulukları artık finansal konularla sınırlı değil. CFO'ların iş ortamını ve şirketlerinin ekonomik performansını dikkate alarak hareket etmeleri gerekiyor. 

Euro bölgesi krizi yönetim kararlarında önemli bir rol oynarken, finans yöneticilerin üzerinde daha ağır bir yük ekliyor. 

 

Araştırmaya göre, maaş, CFO'nun kariyer planlamasında en önemli unsuru oluşturuyor. Araştırmaya katılanların yüzde 16'sının yıllık geliri 60 bin euronun altında. Katılımcıların yüzde 43'ü 60 bin ile 119 bin euro arası; yüzde 13'ü ise 200 bin üzerinde gelire sahip.

Dünya genelinde CFO'lara göre 2012 yılında şirketlerinin en önemli projeleri süreç ve maliyet optimizasyonu oldu. Özellikle borsada kote olan şirketler ve sanayi sektörü esneklik kazanmak için 2012 yılında sabit masrafları düşürmeye öncelik verdiler.