Avrupa’nın kapanacak şirketlerini devralın

Ekonomi Bakanı, “Avrupa'da 1 milyon 600 bin şirketin kapanacağı bir ortamda bu şirketleri Türk firmalarının almasını istiyoruz"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


 

ANKARA - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Avrupa’da kapanan şirketlere talip olunmasını istediğini kaydetti.  Çağlayan, AB komisyonunun geçen yıl yayımladığı bir raporda   Avrupa'da 10 yıl içinde 1 milyon 600 bin şirketin kapanacağını bildirdiğini  hatırlattı.

Bu firmaların yaklaşık 600 bininin Almanya ve Fransa'da olduğunu kaydeden Çağlayan, bu şirketlerin asıl kapanma nedeninin işin devredileceği ikinci bir nesil bulunmaması olduğunu dile getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "üç çocuk" çağrısı olduğunu anımsatan Çağlayan, "Bu tamamıyla Türkiye'nin genç nüfus avantajını mutlak suretle korumak. Aksi halde, bugünkü hızla gidersek 2030 yılında Avrupa'nın bugünkü durumuna düşeceğiz" diye konuştu.

1 milyon 600 bin şirketin kapanacağı bir ortamda bu şirketleri Türk firmalarının almasını istediklerini belirten Çağlayan, Türk firmalarının birer birer Avrupalı firmaları satın alma veya birleşme yoluna gitmeye başladığını söyledi.

 

Avrupalı şirketlerin satın alınmasının aynı zamanda uluslararası markaların satın alınması ve söz konusu firmaların dağıtım ağı ve ihracat  kanallarının Türk firmalara geçmesi anlamına geldiğini ifade eden Çağlayan,  Ekonomi Bakanlığının bu işi yapanlara 200 bin dolara kadar destek verdiğini  hatırlattı.

"İflas etmiş şirkete (SAAB) ihtiyacımız yok"  

Türkiye'nin İsveçli otomobil firması SAAB'ı satın alma fırsatını kaçırıp kaçırmadığına ilişkin bir soru üzerine Çağlayan, "Bizim yurt dışında iflas etmiş bir şirkete ihtiyacımız yok" dedi.

Ekonomi Bakanlığının 89 ülkede 205 ticaret müşavirliği olduğunu anlatan Çağlayan, SAAB konusunda da ilgili müşavirliğin kendisini sürekli bilgilendirdiğini dile getirdi. Başbakan Erdoğan'ın Türk malı otomobil üretimi konusunda çağrısı olduğuna dikkati çeken Çağlayan, "Bu konuda ciddi kafa karışıklığı var. Bu konuda mesele otomobilin adının Hakan, Zafer, Ali, Veli, Ahmet, Mehmet olması değil. Bizim, bir otomobile illa Türk ismi vermek gibi bir arayış içinde olmamamız gerekir. Bu tamamıyla yanlış bir anlayıştır" değerlendirmesinde bulundu.

Bu konularda ilginizi çekebilir