Büyüme için kim, ne dedi?
İş dünyası ve ekonomistler 2014’teki büyüme performansını değerlendirdi...
Türkiye ekonomisi ilk dokuz aylık verilerde yapılan revizyonlar ve yılın son çeyreğinde özel tüketimin beklentilerden daha yüksek bir artış sergilemesiyle 2014 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 2.6, 2014 yılının tamamında ise yüzde 2.9 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Son çeyrekteki veriler incelendiğinde büyümeyi stoklar ve hanehalkı tüketimi sırtladı. Dördüncü çeyrek büyümenin 1,4 puanı yani yarısından fazlası stok değişimlerinden, 1,6 puanı ise tüketimden geldi. Devlet harcamalarının katkısı 0,2 puan ile sınırlı kaldı. Buna karşın net dış ticaret, kamu yatırımları büyümeye negatif katkı yaptı.
İş dünyası ve ekonomistler 2014’teki büyüme performansını değerlendirdi:
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan:
Yapısal reformlar büyümeyi artıracak
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel finansal piyasalardaki dalgalanmaların ve jeopolitik gelişmelerin olumsuz etkisiyle 2014'te büyümenin sınırlandığını belirterek, önümüzdeki dönemde yapısal reformların büyümeyi artıracağını ve ekonomideki kırılganlıkların azalacağını söyledi. Babacan, "2014 yılı gelişmiş ülkeler tarafından uygulanan para politikalarındaki belirsizliklerin de etkisiyle finansal piyasaların dalgalandığı, jeopolitik gelişmelerin olumsuz etkilerinin arttığı ve elverişsiz hava koşullarının büyümeyi sınırlandırdığı bir yıl olmuştur" dedi. Önümüzdeki dönemde detaylı eylem planlarının açıklanan 25 Öncelikli Dönüşüm Programı'nın uygulanmasıyla, hayata geçirilecek olan yapısal reformların potansiyel büyümeyi artıracağını belirten Babacan, ekonomideki kırılganlıkların da azalacağını ifade etti.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek:
Üst sıralarda yer aldık
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise “Olumsuz konjonktüre rağmen ekonomimiz 2014 yılında da büyümeye devam etti. Türkiye ekonomisi 2014 yılında yüzde 2,9 ile OVP tahminin bir miktar altında büyümüştür. Ancak küresel ekonomideki zayıf seyir, en büyük ticaret ortağımız olan AB’de devam eden durgunluk, jeopolitik gerginlikler ile finansal belirsizlikleri göz önünde tuttuğumuzda geçen yıl başarılı bir performans sergilediğimiz görülmektedir” dedi.
Şimşek Türkiye’nin 2014 yılı büyümesi ile küresel ölçekte üst sıralarda yer aldığını belirtti ve şöyle devam etti: “Türkiye’nin 2014 yılı büyüme performansı Latin Amerika için öngörülen yüzde 1,3’ün, Gelişmekte olan Avrupa için öngörülen yüzde 2,5’in, Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkeler için öngörülen yüzde 2,7’nin üzerindedir.” Şimşek, ihracatın 2014 yılı büyümesinin itici gücü olduğunu belirtti ve 2014 yılında net ihracatın büyümeye katkısının 1,8 puan, nihai iç talebin katkısı 1,1 puan olduğunu ifade etti.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan:
'Kaliteli büyüme' ancak sanayi ile anlam kazanır
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, kaliteli büyüme kavramının ancak sanayi büyümesi ile bir anlam ifade edeceğini bildirdi. Bahçıvan, Türkiye'nin 2014 yılı ekonomik büyüme verilerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, sanayi büyümesinin yüzde 3,7 ile 2014 büyümesine değerli bir katkı sunduğunu dile getirdi. Sanayi sektörünün yılın tüm çeyreklerinde ekonomide istikrarını koruyan ve büyümeyi sürükleyen sektör olarak öne çıktığına işaret eden Bahçıvan, "Gerek iç talepteki yavaşlama, gerekse ihracat pazarlarımızdaki bozulmaya rağmen, sanayinin son iki yıldır büyük bir gayretle gösterdiği performans takdir edilecek bir başarıdır" ifadelerini kullandı. Bahçıvan, şunları kaydetti: "Uzun zamandan bu yana sürekli olarak gündeme getirdiğimiz gibi kaliteli büyüme kavramının ancak sanayi büyümesi ile bir anlam ifade edeceğini görüyoruz. Sanayi büyümesini sürdürülebilir ve kalıcı kılmadığımız takdirde bunun oluşturacağı risklerin de sürekli olarak hesaba katılması gerektiğine dikkat çekmek istiyoruz."
ASO Başkanı Nurettin Özdebir:
Tedbir alınmazsa vasat büyümeye dönülür
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, "Türkiye'nin vasat büyüme" dönemine sürüklendiğini savunarak, "Vasat büyüme döneminden çıkmak için yeni bir büyüme hikayesine ihtiyacımız var. Bu yeni hikaye, ülkemizde bir zihniyet değişimini gerektirmektedir" ifadelerini kullandı. Uzun bir süredir, ülkede yatırım şevkinin kırıldığı, "sanayicinin önünü göremediği, ekonomide motivasyonu artıracak, yatırım ve üretim ortamını iyileştirecek tedbirler alınmazsa Türkiye'nin vasat büyüme dönemine sürükleneceği" uyarısını yaptıklarını kaydeden Özdebir, büyüme rakamlarının, bu uyarılarının ne kadar haklı olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.
Zayıf iç ve dış talebin etkisiyle sanayicinin yatırımlarını azalttığını belirten Özdebir, azalan yatırımların, gelecekteki büyüme hızlarını da aşağı çekeceğini vurguladı. Bütün göstergelerin, bu yılın ilk çeyreğinde durumun daha da kötü olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Özdebir, "Ekonomik güven endeksi sert bir biçimde düşmüştür. Bu gidişle bu yılın ilk çeyreğinde pozitif bir büyüme görürsek buna bile sevinecek hale geldik. Üzerinde düşünülmesi gereken husus budur" değerlendirmesinde bulundu. Net ihracatın büyümeye katkısına sevinemediklerini kaydeden Özdebir, ihracatta ciddi bir artış olmadığını, dünya ve Türkiye'nin bulunduğu bölgedeki konjonktür nedeniyle yakın gelecekte de ciddi bir artış olmayacağını öne sürdü. Özdebir, net ihracatın pozitif katkısının nedeni olarak, düşük büyüme ve zayıf iç talep yüzünden düşen ithalatı gösterdi.
İSTİB Başkanı Ali Kopuz:
Türkiye’ye yetmez, ama küçümsenecek de bir tarafı yok
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, Türkiye'nin 2014 büyüme verilerine ilişkin, yüzde 2,9 büyümenin Türkiye’ye yetmeyeceğini, ancak bunun küçümsenecek de bir tarafı olmadığını belirterek, "Türkiye küresel büyüme ortalamasını yakalamıştır" değerlendirmesinde bulundu. Kopuz, Türkiye'nin 2014 yılı ekonomik büyüme verilerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin 2014 yılında yüzde 2,9 büyümesinin, cari açık ve enflasyonun kontrolüne yönelik tedbirlerden kaynaklandığını belirterek, "Bu büyüme Türkiye’ye yetmez, ama küçümsenecek de bir tarafı yok. Türkiye küresel büyüme ortalamasını yakalamıştır" ifadelerini kullandı. Türk ekonomisinin son 12 yıllık büyüme ortalamasının yaklaşık yüzde 4,9 olduğunu hatırlatan Kopuz, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin en az yüzde 4,5 büyümesi gerektiğini hepimiz biliyor ve kabul ediyoruz, ancak bu büyümenin de öyle eleştirilecek bir tarafı olduğunu düşünmüyorum. Ekonomide bütün hedeflerinizi aynı anda tutturma şansınız zaten olamaz. Türkiye dünyanın önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerinin 2014 yılı ortalama büyümesini yakalamıştır. Öncelikle önemli olan budur. Mutlak büyümek elbette önemlidir, ancak mukayeseli büyümenin önemini de bir kenara koyamayız. Türkiye'nin 2015 yılında yüzde 3 ve üzerinde büyüme yakalayabilmesi için yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ihracattaki düşüş de göz önüne alınarak, mali disiplini zedelemeden kamu harcamalarının daha kuvvetli düzeyde büyümeye katkı sağlaması gerektiği kanaatindeyiz.”
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar:
Tarım, yüzde 1.9 reel küçülmeyle tamamladı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektörünün 2014 yılını yüzde 1,9 reel küçülmeyle tamamladığını bildirdi. Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, doğal afetlerin tarımda büyümeyi olumsuz etkilediğini ifade etti. Geçen yıl don ve kuraklık nedeniyle tarım sektörünün yüzde 1,9 reel küçüldüğünü belirten Bayraktar, cari fiyatlarla tarımsal hasılanın ise 125 milyar liraya yükseldiğini kaydetti. Bayraktar, yaşanan doğal afetlerin etkisiyle, tahıl ve bitkisel ürünlerde yüzde 6,6, meyvelerde yüzde 6,2 üretimin azaldığını bildirdi. Bu yıl yağışların çok iyi gittiğini belirten Bayraktar, "Önümüzdeki süreçte çok büyük olumsuzluklar olmazsa üretim artışı yaşayacağız" ifadesini kullandı. Tarım ve gıdada 2015 Şubat ayı ihracatının, geçen yıla göre yüzde 5,9 azalarak 1 milyar 372 milyon dolara gerilediğini, buna karşın ithalatın ise yüzde 17,5 artışla 988 milyon 854 bin dolara yükseldiğini ifade eden Bayraktar, "İthalat artışına hububat, yağlı tohumlar, hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar ile sebzeler etki ederken, ihracat azalışına etki eden kalemler süt ve süt ürünleri, yumurtalar, sebze ve meyveler, şeker ve şeker mamulleri, hububat, un ve pastacılık ürünleri oldu" değerlendirmesinde bulundu. Şemsi Bayraktar, tarımda ve gıdada 2014 yılı Şubat ayında 616 milyon 485 bin dolar olan dış ticaret fazlasının, 2015 yılı Şubat ayında yüzde 37,8 azalışla 383 milyon 286 bin dolara gerilediğini kaydetti.
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı
Halk Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, geçen yılın son çeyreğinde büyümenin bekledikleri düzeye oldukça yakın olarak ve üçüncü çeyreğe göre iyileşme göstererek gerçekleştiğini söyledi. Geçen yılın ilk üç çeyreğine ait büyüme oranlarının da yukarı yönlü revize edildiğini ifade eden Tokalı, üçüncü çeyrekteki revizyonun, bekledikleri gibi, sanayinin katma değer artışında üretim rakamına yaklaştırılarak yapılan iyileşme doğrultusunda biraz daha belirgin olduğunu kaydetti. Böylece, 2014 yılının yüzde 2,9 büyüme ile tamamlandığını aktaran Tokalı, "Son üç yıldır yüzde 2-4 bandına sıkışmış, potansiyelin altında büyüme ortamının sürdüğünü görüyoruz. Ancak, daha yavaş büyüyen küresel ortamda, gelişen ülkeler arasında büyüme cazibesini devam ettirebilen ekonomilerden biri olarak kaldığımızı da biliyoruz" dedi.
Net ihracatın geçen yılın üç çeyreğinde gözlenen pozitif katkısının son çeyrekte eksiye döndüğünü belirten Tokalı, bunda Avrupa Birliği bölgesindeki zayıflama ve altın ticaret dengesinde zayıflamanın etkili olduğunu ve net ihracatın yerini son çeyrekte, özel sektör tüketim harcamalarının aldığını aktardı. Tokalı, 2015 yılı için yüzde 3,5'lik büyüme tahminlerini sürdürdükleri ifade etti.
Odeabank Başekonomisti İnanç Sözer
Odeabank Başekonomisti İnanç Sözer Türkiye ekonomisinin yılın son çeyreğinde beklentilerin hafif üzerinde yüzde 2,6 büyürken, önceki çeyreklere dair büyümenin yukarı yönlü revize edilmesinin de katkısıyla 2014 genelinde yüzde 2,9 büyüdüğünü söyledi. Böylece Türkiye ekonomisi G20'nin en hızlı büyüyen ülkelerinden biri olmaya devam ettiğini belirten Sözer, "Daha da önemlisi 2014 yılında tarihinde ilk defa hem iç (yüzde 1) hem dış talep (yüzde 1,8) büyümeye pozitif katkı sağladı" dedi. Bu sayede Türkiye'de tasarrufların milli gelire oranının 2013'teki yüzde 12,3'ten 2014'te yüzde 14,4 ile 2008'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını vurgulayan Sözer, aşağı yönlü riskler artmış olsa da, 2015 yılı büyüme tahminlerini yüzde 4 ile koruduklarını belirtti. Sözer, TL'nin aşırı değersiz kalmaya devam etmesine rağmen, petrol fiyatlarındaki destekleyici seyir sayesinde tasarruflarda iyileşmenin kademeli bir şekilde sürmesini beklediklerini dile getirdi.