Bankacılar önlemlerin kaldırılmasını istiyor

Katı düzenlemelerin büyümeye olan katkıyı sınırlandırdığı dile getiren TBB Başkanı Hüseyin Aydın, "Sektöre yönelik olağanüstü dönemlerde geçici olarak getirilen önlemlerin normal dönemlerde kaldırılmasını öneriyoruz" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, finansal araçların vergilendirilmesinde hala sürmekte olan gri alanların tamamen kaldırılmasını, aracılık maliyetlerini yükselten kamu kaynaklı yüklerin azaltılmasını talep ettiklerini belirterek, "Olağanüstü dönemlerde geçici olarak getirilen düzenlemelerin normalleşme ile birlikte kaldırılmasını öneriyoruz" dedi. 

Aydın, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve TBB tarafından ortaklaşa düzenlenen "MASAK-TBB Çalıştayı"nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dönem başkanlığını üstlendiği G-20'nin önemli gündem konularından birinin suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi ve terörün finansmanıyla mücadele olduğunu söyledi.  

Çok sayıda ülkenin suç gelirleriyle mücadele alanında bir yandan kendi kapasitelerinin güçlendirilmesi, bir yandan da uluslararası koordinasyonun son derece kritik olduğu bu alanda iş birliğinin artırılması yönünde çaba sarf ettiğini aktaran Aydın, bir ülkenin mevzuatının ve teknik olarak sorgulama kapasitesinin yeterliliği ya da şüpheli işlem sayısının suç gelirleriyle mücadelede tek başına bir etkinlik göstergesi olmadığını kaydetti. 

Aynı zamanda, sahip olunan mücadele araçlarının etkin bir şekilde uygulanıp uygulanmadığına bakıldığına işaret eden Aydın, "Yakın bir gelecekte, Mali Eylem Görev Gücü tarafından ülkemizde gerçekleştirilecek olan 4. tur görüşmelerinin ana ekseninin uygulama etkinliğinin ölçülmesi olacağı tahmin edilmektedir. Bu nedenle, Çalıştay 2014 uygulamalarının değerlendirilmesi, mücadele araçlarının etkinliğinin ve kurumlarımızın yaklaşımının gözden geçirilmesi açısından çok önemli bir platform olacaktır" şeklinde konuştu. 

'Aracılık yüklerinin azaltılmasını istiyoruz'

Aydın, gelişmekte olan ülkeler açısından ekonomik faaliyeti olumsuz yönde etkileyen çok sayıda ekonomik ve politik dış faktöre rağmen Türkiye ekonomisinin büyümesini sürdürmesini son derece önemli bulduklarını ve bankacılık sektörü olarak tüm çabalarıyla destek olduklarını söyledi. 

Büyümenin refah artışının ve istihdamın sürdürülmesi yanında uluslararası yatırımcıların Türkiye ekonomisine olan ilgisinin sürmesi açısından da gerekli olduğunu vurgulayan Aydın, yatırımcıların büyüme potansiyeli ve istikrarlı büyüme politikası olan ülkeleri daha düşük risk primi ile tercih ettiğini vurguladı. 

Büyümenin, bilançosunun üçte ikisi kredilerden oluşan bankacılık sektöründe finansal performansın korunması açısından kritik bir rol oynadığına işaret eden Aydın, mali disiplin ve enflasyon düşüşünün sağlandığı ekonomik ortamda, bankaların iç ve dış kaynaklarının çok büyük bölümünü özel sektöre kredi olarak kullandırdığını anımsattı. 

Kredilerin milli gelire oranının küresel kriz sonrasında da artmaya devam ederek yüzde 70'e ulaştığına işaret eden Aydın, geniş bir risk yelpazesinde dağılan kredilerin üçte birlik oranlarda kurumsal, KOBİ ve bireylere kullandırıldığını, kredi kalitesi yüksek bir düzeyde seyretmekle birlikte son dönemde büyümenin yavaşlamasının bir sonucu olarak tahsili gecikmiş alacaklarda bir artışın gözlendiğini dile getirdi. 

'Katı düzenlemeler ekonomik büyümeye olan katkımızı pahalı hale getiriyor ve sınırlandırıyor'

Küresel alandaki istikrarsızlıkların olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla makro dengelerin sağlam tutulmasına yönelik yaklaşımları anladıklarını ve desteklediklerinin altını çizen Aydın, "Enflasyonun düşürülmesi gerektiğini görüyoruz. Düşük tasarruf oranımızın neden olduğu kısıtların farkındayız. Bununla birlikte büyümenin makul bir oranda sürdürülmesi için manevra alanlarımızın olduğuna da inanıyoruz" şeklinde konuştu. 

Aydın, finansal araçların vergilendirilmesine ilişkin düzenlemelerde önceliklerinin ise şunlar olduğunu kaydetti: 

"İç ve dış kaynakların finansal sektöre kazandırılması, araç zenginliğinin artırılması, işlem hacminin çoğaltılarak piyasalarımızın likiditesinin yükseltilmesi, aracılık yüklerinin azaltılması, finansal olsun olmasın tüm şirketlerin özkaynaklarının güçlendirilmesi, kredi piyasası yanında sermaye piyasasının da büyütülmesi, diğer gelişmekte olan ülkeler ile uluslararası pazarda yer bulma çabasında rekabet gücümüzün artırılması, istihdam ve refah artışı sağlayan büyüme için yatırımların desteklenmesi olmalıdır. Bu çerçevede, finansal araçların vergilendirilmesinde hala sürmekte olan gri alanların tamamen kaldırılmasını, aracılık maliyetlerini yükselten kamu kaynaklı yüklerin azaltılmasını talep ediyoruz. Olağanüstü dönemlerde geçici olarak getirilen düzenlemelerin normalleşme ile birlikte kaldırılmasını  öneriyoruz. Uluslararası düzenlemelere uyumu destekliyoruz ama daha katı düzenlemelerin ekonomik büyümeye olan katkımızı pahalı hale getirdiğini ve sınırlandırdığını da belirtmek istiyoruz. Topyekün olmasa bile kritik öneme sahip, döviz kazandırıcı, istihdam artırıcı sektörlerde ve alt yapı yatırımlarında öncelikli olmak üzere, düzenlemelerde uluslararası düzenlemeler ile çelişmeyen esnekliklerin sağlanmasını bekliyoruz." 

Aydın, son dönemdeki yaklaşımların aynı risk düzeyinde özkaynaklarının güçlendirilmesini sınırladığını ve sermaye yeterliliğini aşağıya doğru çektiğini belirterek, "Oysa bizim çabamız özkaynaklarımızı güçlü kılarak krediler yoluyla büyümenin finansmanına destek olmaktır" dedi. 

Aydın, "Her yönüyle sağlıklı işleyen ve mümkün olan en düşük aracılık maliyeti ile çalışan finansal sektör sadece ekonomik faaliyetin finansmanında değil, aynı zamanda kayıt dışılığın önlenmesinde ve suç gelirleriyle mücadelede de çok önemli bir paydaştır" ifadelerini kullandı. 

Bu konularda ilginizi çekebilir