IMF: Türkiye'de sorunların hepsi bedel ödetiyor

IMF, Türkiye 4. Madde gözden geçirme sonuç bildirisine göre, Türkiye şoklara dayanıklı ama sorunların hepsi bedel ödetiyor. Düşük kur riskine karşı, makro ihtiyati tedbirler güçlendirilmeli...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA

ANKARA – Uluslararası Para Fonu (IMF) anlaşması kapsamında rutin olarak her üye ülkeye yapılan inceleme (Anlaşmanın 4. Madde Kapsamında Gözden Geçirmesi) kapsamındaki heyet çalışmalarını tamamladı. Resmi rapor niteliği taşımayan ve ön bulgulara dayalı olan heyetin görüşlerini içeren bildiri yayınlandı. Resmi Rapor, heyetin İcra Direktörleri Kuruluna sunacağı raporun kabulüyle ortaya çıkacak. Kurul genellikle heyetlerin bulgularını tamamen kabul ediyor. Yayınlanan bildiride, “Türkiye ekonomisi birden fazla şoka dayandı. Ancak, siyasi belirsizlik, turizm gelirlerindeki sert düşüş ve şirket borçlarının yüksek düzeyi bu başarıdan bir bedel alıyor.” ifadesi kullanıldı. IMF’nin para politikasını basitleştirme tavsiyesine yer verilen bildiride, Merkez Bankası’nın net rezervleri artırması gerektiği görüşünü de savundu.

Gevşemeci para politikaları bu seviyelerde iyi fazlası ekonomiyi yavaşlatır

Bildiride, uygun dış koşulların mali piyasalara yardımcı olduğu ancak dış finansman ihtiyacının hala büyümeye devam ettiği; buna karşılık mali olanakların ise kısıtlı olduğu kaydedildi. Ekonomiyi desteklemek için alınan mali gevşemeye yönelik kararların makul sayılabileceği belirtilen bildiride, “Kur riskine karşı, makro ihtiyati tedbirler güçlendirilmelidir” denildi. Bildiride para politikasının gevşetilme alanının sınırında olduğu da vurgulanarak, “Mevcut temkinli para politikası duruşu; yavaşlayan bir ekonomik (ortamda) enflasyonu düşürmeyi durduruyor.” denildi.

Uygun dış finansman koşulları iyi kullanılmalı

IMF bildirisinde, ana politikanın aşırı yavaş büyümeden kaçınmaya odaklanması gerektiği belirtilerek, uygun dış finansman imkanlarının, enflasyonu düşürmek, dış dengesizlikleri gidermek, önleyici-güven verici politikaları yeniden oluşturmak için kullanılması tavsiye edildi.

Proje bazlı teşvik (modeli) kamunun beklentilerini karşılamayabilir

IMF bildirisinde, hükümet tarafından açıklanan proje bazlı özel teşvik modeline de yer verildi. Raporda “yüksek özel borçlar nedeniyle kredi bazlı teşvikler (teşvik modeli) otoritenin (hükümetin) (yatırım artışı) beklentilerini karşılamayabilir” denildi.

GSYH’nin 0,5’i mali gevşeme makul, çıkış için plan yapılmalı

Bildiride, ekonomiyi desteklemek amacıyla mali gevşeme uygulamasının kabul edilebilir olduğu ancak orta vadede bu politikadan nasıl çıkılacağına dair “güvenilir bir plana” ihtiyaç bulunduğu belirtildi.

Asgari ücreti fazla artırmayın!

Makul seviye olarak, GSYH’nin 0,5’i kadar bir genişlemenin dış dengesizlik yaratmadan iç ekonomiyi destekleyeceği belirtildi. IMF bildirisinde “asgari ücreti düşük artırın” tavsiyesine de yer verildi.

Bildiride, “Kamu otoritesi, daha fazla istihdam artışı için düşük asgari ücreti düşünebilir” denildi.

Negatif vurgu sayısı fazla

IMF bildirisinde, mevcut duruma ilişkin negatif vurguların daha fazla olması dikkat çekti. 2016’da büyümenin yavaşladığı, iş güveninde gerileme olduğu, negatif etkili iç ve dış (riskler) etkiler bulunduğu, kredi büyümesinin önemli ölçüde yavaşladığı ve jeopolitik gerginliklerle 15 Temmuz darbe girişiminin sonrasında belirsizlik ortamı gözlendiği kaydedildi.

Enflasyon 2016-2017’de yüzde 8’lerde olabilir

Bildiride, Enflasyonun yavaşlamakla birlikte, yüzde 5 hedefinin üzerinde olduğu ve asgari ücretteki artışın “yapışkan etkisinin” 2016 yanı sıra, 2017’de de enflasyonu yüzde 8’lerde tutma ihtimalinin olduğu vurgulandı.

Üretim yüzde 2,9 artacak

IMF bildirisinde, büyümeye ve geçen yılki güçlü performansa rağmen, 2016 yıl sonunda çıktı büyümesinin (üretim artışı) yüzde 2,9 oranında artacağını bunda da olumsuz iç ve dış siyasi gelişmelerle güven eksikliğinin etkili olacağı kaydedildi.

Cari işlemler açığındaki düşüşün en önemli nedeninin enerji fiyatlarındaki gerileme olduğu ancak 2017 yılında büyümesinin beklendiği belirtildi.

Dış finansman bol likidite sayesinde

Türkiye’nin dış finansman ihtiyacının bol likidite nedeniyle rahatça karşılandığı kaydedildi. Ortalama vadede uzama sağlansa da borç döndürme ihtiyacının göreli olarak hala yüksek olduğu anlatıldı.

Kamu özel ortaklığı yükleri iyi hesaplanmalı

Mali risklere ilişkin bir paragrafa da yer verilen bildiride, Merkezi yönetimin gözetim ve bilgi ihtiyacı için, garantileri da kapsayan bir düzenleme önerildi. IMF’nun bu konuda bir hazırlığa yardımcı olmaya hazır olduğu da belirtildi.

Bankaların durumu iyi ama KOBİ bazlı bozulma var

Bankaların göstergelerinin iyi olduğu belirtilen bildiride, bazı bankalarının aktif kalitesinin konut ve KOBİ bazlı bozulma eğilimi gösterdiği, turizm, enerji sektörlerindeki kredi yapılandırması ile tüketici kredilerindeki yapılandırmaları not edildi.

Bildiride, yatırım ortamının iyileştirilmesi, otomatik katılımlı BES’in olumlu adımlar olduğu belirtilirken, işgücü piyasasında reformlar da olumlu bulundu ve devam etmesi gerektiği kaydedildi.

IMF, kıdem tazminatının da “reforme edilmesi” gerektiğini söyledi.