Ticaret savaşı korkusu hortladı

ABD ve Çin arasındaki ateşkesin kaygan bir zemine inşa edildiği ortaya çıkınca piyasalar yeniden bu konuda kaygılanmaya başladı. Kesin bir anlaşma için 90 günlük sürenin çok kısa olduğu vurgulanırken, Huawei CFO'sunun tutuklanması işleri daha da karıştırdı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ABD ve Çin yönetimlerinin ticaret ateşkesine yönelik farklı yaklaşımları, 90 gün içinde gerçek bir anlaşma imzalanmasının zor olacağına işaret ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, geçen hafta sonu Buenos Aires'te düzenlenen "G20 Liderler Zirvesi" kapsamında yaptıkları görüşmede 90 günlük ateşkes kararı almışlardı.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında bir süredir devam eden ticaret savaşının yeni tarifelerle büyümesini önleyeceği umulan ateşkes, ilk etapta finans kuruluşları, ekonomistler ve yatırımcılar tarafından olumlu değerlendirildi.

Küresel piyasalar ateşkesin yarattığı iyimserlikle haftanın ilk işlem gününde sert yükseldi ancak tarafların ateşkes için ortak bir açıklama yerine farklı açıklamalarda bulunmaları ve Trump'ın Twitter paylaşımları iyimserlik bulutlarının kısa zamanda dağılmasına neden oldu.

Çin 90 gün demedi

Washington ve Pekin tarafından yapılan ateşkes açıklamalarındaki uyuşmazlıkların arasında ateşkesin süresine yönelik farklılık öne çıktı.

ABD yönetiminin yaptığı açıklamada, ateşkesin 90 gün süreceği ve bu süre içerisinde yeni bir anlaşma sağlanamazsa 200 milyar dolarlık Çin ürünü üzerindeki tarifelerin yüzde 10'dan 25'e yükseleceği kaydedildi.

Çin devletinin yayımladığı metinde ise 90 gün ibaresinden eser yoktu.

Trump'ın olmazsa olmazları

Ayrıca, Trump yönetiminin açıklamasında Çin'in fikri mülkiyet hırsızlığını, zorunlu teknoloji transferlerini ve tarife dışı bariyerleri hemen müzakere etmeye başlayacağı belirtilirken, Çin tarafının açıklamasında bu maddelerden hiç bahsedilmedi.

Beyaz Saray, açıklamasında yer verdiği bu maddeleri, Çin'le yapılacak bir ticaret anlaşmasının "olmazsa olmaz şartları” olarak tanımlamıştı.

ABD tarafından yapılan açıklamada yer verilip, Çin tarafının açıklamasında yer verilmeyen bir diğer önemli madde, Çin'in tarım ürünlerine yönelik alımlarını hemen artırmaya yönelik taahhüdü oldu.

Pekin hükümetinden yapılan açıklamalarda, Çin'in ABD'den daha fazla ithalat yapacağına dair genel bir ifade kullanılırken, bunun hangi ürünleri kapsayacağı veya ne zaman başlayacağı hakkında herhangi bir bilgiye yer verilmedi.

Çin tarafının ateşkes açıklamasında ise ABD'nin "Tek Çin” pozisyonuna saygı duymaya devam ettiği vurgulanırken, ABD'nin açıklamasında bu konuya değinilmedi.

Benzer şekilde, Pekin'den yapılan açıklamada, Trump ve Şi'nin birbirlerini ziyaret edeceği ifade edilirken, Beyaz Saray'ın açıklamasında gelecekte yapılacak herhangi bir görüşmeden bahsedilmedi.

"90 gün çok kısa bir süre"

İki tarafın geçen yıldan bu yana bir küs bir barışık sürdürdüğü müzakelerden sonra zar zor ulaştığı ateşkeste bile ortak bir dil kullanamaması ve birbirinden oldukça farklı açıklamalar yayımlaması, ABD-Çin ticaret savaşının 90 gün içerisinde sonlanmasının zor olduğuna işaret ediyor.

Nitekim, ING Bank, ateşkese yönelik raporunda, 90 günün ABD ve Çin'in kapsamlı bir anlaşma üzerinde anlaşmaları için çok kısa olduğuna dikkati çekerek, "Fikri mülkiyet hırsızlığı ve zorunlu teknoloji transferi gibi hassas konuları kapsayan bir anlaşmanın hazırlanması için 90 gün çok kısa. Birçok kapsamlı ticaret anlaşmasının müzakereleri yıllar sürüyor” değerlendirmesini yaptı.

Ateşkes kaygan zemine inşa edildi

ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'e karşı tehditkar açıklamalarını sürdürmesi ise ateşkesin ne kadar kaygan bir zemin üzerine inşa edildiğini ortaya koyuyor.

Trump, salı günü piyasalardaki iyimserliği darmadağın eden açıklamalarında, Çin'le yeniden başlayan müzakerelerin 90 gün içinde sona ereceğine işaret ederken, "Eğer mümkünse anlaşmayı tamamlayacağız. Çin'in bir an önce tarım ürünleri ve daha fazlasını satın almaya başlaması gerekiyor. Başkan Şi ve ben bu anlaşmanın gerçekleşmesini istiyoruz ve bu muhtemelen olacak ancak olmazsa benim bir tarife adamı olduğumu hatırlayın. Ülkeler veya insanlar ulusumuzun zenginliğini yağmalamaya geldiğinde, onlara bunun karşılığını ödetmek istiyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Otomobilde tarifeler kalktı mı?

Bu yorumlarından bir gün önce Çin'in Amerikan otomobillerine uyguladığı tarifeleri "düşürmeyi ve kaldırmayı” kabul ettiğine yönelik başka bir paylaşımda bulunan Trump'ın söz konusu açıklaması ise Beyaz Saray Ekonomi Konseyi Başkanı Larry Kudlow tarafından düzeltildi.

Kudlow, Çin'le Amerikan otomobillerine yönelik tarifeler konusunda bir uzlaşma sağlanmadığını ve Trump'ın açıklamalarının kendi beklentilerini yansıttığını söylemişti.

Washington'dan yapılan tehditkar ve çelişkili açıklamalar, küresel yatırımcıların ticaret anlaşmasına yönelik beklentilerini sarsarken, pazartesi günü sert yükselen ABD borsaları salı günü yüzde 3'ün üzerinde değer kaybetti.

Huawei tutuklaması işleri karıştırabilir

Halihazırda zor görünen ABD-Çin ticaret anlaşmasını daha da zorlaştıracak bir başka gelişme, Çinli akıllı telefon üreticisi ve telekomünikasyon devi Huawei'nin Mali İşler Direktörü (CFO) Meng Wanzhou'nun, Washington'ın İran yaptırımlarını deldiği gerekçesiyle Kanada'da tutuklanması oldu.

Perşembe sabaha karşı basına yansıyan tutuklamanın, ABD yönetiminin talebi üzerine gerçekleştirildiği bildirildi.

Asya borsaları, tutuklama haberinin etkisiyle gerilerken, ABD vadelileri de endekslerde sert düşüş yaşanacağına işaret ediyor.