Yatırım fonlarında getiri yıldızı 'hisse ağırlıklı fonlar'

Yatırım fonlarının son 1 ve 5 yıllık getirileri incelendiğinde hisse senedi ağırlığı yüksek fonların görece daha fazla getiri elde ettiği görülüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ECE CEYHUN

Son bir yılda hisse senedi ağırlıklı fonlar yatırımcısına kazandırırken, emtia ağırlıklı fonlar kaybettirdi. Fonların son 5 yıllık getirisine bakıldığında ise bu fonların yüzde 100 ile yüzde 208 aralığında bir getiri sağladığı da dikkat çekiyor. 

TÜİK verilerine göre finansal yatırım araçlarının haziran ayı enfl asyonuna göre yıllık net getirilerine bakıldığında dolar yüzde 19 ile reel getiri şampiyonu oldu. Temmuz 2014- Temmuz 2015 dönemi olarak bakıldığında ise yüzde 27 prim yaptı. Geçen yıl 15 Temmuz’da 2.12 TL düzeyinde olan dolar dün 2.69 TL seviyesinden işlem gördü. Dolar bu kadar primli ama Avrupa’nın para birimi euronun yatırımcısı bu kadar şanslı değil. Euro’da yıllık bazda yüzde 1.8’lik bir zarar var. 

Türk yatırımcısı için geleneksel yatırım aracı altın da dolar gibi getirisi ile göz dolduruyor. Altın uluslararası piyasada ons bazında değer kaybetse de içeride dolar/TL’nin yükselişi ile külçe altının yıllık getirisi nette yüzde 9.9 civarında. 

BIST 100 Endeksi ise yine TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4.03 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı. Endekse 15 Temmuz 2014 - 20 Temmuz 2015 diye bakıldığında ise getiri yüzde ile değil puan ile ölçülecek küçüklükte. Türk yatırımcısının en çok sevdiği mevduatta yıllık nominal getiri yüzde 5. Mevduatın yıllık ortalama nominal getirisi ise yüzde 4.94 civarında. 

5 yılda gelen yatırımcı 133 bin 
Yatırım fonlarına büyük - küçük ayrımı yapmadan fiyatları karşılaştırdığımızda ise ise son 1 yıllıkta en yüksek getiriyi İş Portföy’ün BIST Teknoloji Endeksi Hisse Senedi Fonu’nun kazandırdığı görülüyor. 

Son 5 yıllık getirilere bakıldığında emtia fonlar yüzde 43-49 aralığında getiri sağlarken, esnek fonlar yüzde 49-72 aralığında, karma fonlar yüzde 128-70, para piyasası fonları yüzde 98-38, tahvil bono fonlar yüzde 66-41, uluslararası fonlar yüzde 139-88, özel fonlar yüzde 116-47 aralığında yatırımcısına kazandırdı. Temmuz 2010 - Temmuz 2015 aralığında, yatırım fonlarının büyüklüğü yüzde 37 artarken aktif değeri yüzde 36 büyüdü. Fon yatırımcısı ise 5 yılda sadece 132 bin 959 kişi arttı. 

Borsaya uzun vadeli bakın 
Azimut Bosphorus Capital Genel Müdürü Murat Salar, geçen dönemde olduğu gibi hisse senedi piyasasının sabit getirili menkul kıymetler cephesine göre daha fazla potansiyel taşıdığına inanıyor. Salar, genel olarak yatırım fonları pazarını değerlendirirken de 2000 yılında fon sektörünün toplamının yüzde 50’sinin A tipi denilen hisse ağırlıklı fonlar olduğuna şimdi ise bu oranının yüzde 3’lere düştüğüne dikkat çekiyor. Aynı dönemde borsada getirinin de 3’e katlandığını ifade eden Salar, “Bugün fon piyasasında en önemli eksik ‘çarpık’ yapılaşma. Yatırımcının, sermaye piyasalarına orta-uzun vadeli yatırım bilinciyle bakması lazım. Halbuki bizde hala hisse senedi yatırımı yaptığımızı anlatmak için ‘hisse oynamak’ tabirini kullanıyoruz” yorumunu yaptı. 

İş Portföy Yatırım Fonları Portföy Yönetimi Bölümü Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Özmen, hisse senedi yatırım fonlarının son yıllarda iyi performans göstermesinde 2008 krizi sonrası kolları sıvayan gelişmiş ülke merkez bankalarının yarattığı likidite bolluğunun ana etken olduğunu söyledi. Özmen, “Merkez bankalarının sağladığı likidite hisse senetlerine ve gelişmekte olan ülke piyasalarına yansıdı. Bu dönem boyunca varlık ve fon getirilerine bakıldığında, zaman zaman dalgalanmalar yaşansa da, hisse ve hisse senedi fonlarının diğer alternatifl ere oranla daha iyi getiriler sağladığı gözüküyor” dedi ve ekledi: “Önümüzdeki süreçte ise yurt dışında temel olarak; FED’in faiz artırımının zamanlamasına ve adımların büyüklüğüne ilişkin beklenti ve açıklamaları, Avrupa ekonomisindeki toparlanma sinyallerini, Yunanistan krizinde yaşanacak süreci ve Çin’deki gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz. Bunun üzerine de içeride koalisyon mu erken seçim mi sorularına cevap bulmak için iç siyaseti takip ediyor olacağız. Geldiğimiz noktada, dünyada bol likiditenin yarattığı bahar havası sona ermiş durumda. Önümüzdeki döneme dair global bir değerlendirme yapıldığında, yapısal reformları gerçekleştirme yolunda adımlar atmış ülkeler için FED’in faiz artırım sürecinin daha az sancılı olması beklenmektedir. Yerli yatırımcı için orta/uzun vadede hisse senedinin cazip olacağı düşünülmekle beraber, kısa vadede özel sektör tahvilleri ve dövize dayalı enstrümanların da kullanımı ile portföy çeşitliliği sağlanabilir."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir