'Rekabet'e en çok şikayet 'gıda ürünleri ve içecek grubundan'

Rekabet Kurumu Başkanı '2010 Rekabet Mektubu'nun detaylarını anlattı, soruları yanıtladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - '2010 Rekabet Mektubu'nun ekonomik krizden çıkış aşamasında rekabet savunuculuğu anlayış ve duyarlılığının yaygınlaşmasının önemini vurguladığını bildiren Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, Türkiye'deki doğal gaz piyasasına yönelik bir ön inceleme başlattıklarını açıkladı. Halen 12 adet soruşturmanın devam ettiğini belirten Kaldırımcı, ''Soruşturmalarda en fazla ağırlığı gıda ürünleri ve içecek grubu teşkil ediyor, ikinci sırada ulaştırma, üçüncü sırada inşaat, çimento, daha sonra sağlık sektörü geliyor'' dedi.

Kaldırımcı, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleri ile kurumun toplantı salonunda düzenlediği basın toplantısında, Rekabet Kurumunun hazırladığı  hükümet temsilcilerinden, kamu kurum ve kuruluşlarına, özel kuruluşlardan sivil toplum örgütlerine kadar gönderilen 2010 Rekabet Mektubunda yer alan unsurlar hakkında bilgi verdi.

Kaldırımcı, toplam 17 başlıkta toplanan mektup ile başta bütün vatandaşlar olmak üzere kamu yönetiminin siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, özel kesimdeki ve kamudaki teşebbüslerin, teşebbüs birliklerinin, düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar ile medya ve üniversitelerin dikkatini çekmek ve rekabet ortamının tesisi noktasında ilgi ve destek sağlamak olduğunu belirtti.

Rekabet ve özelleştirme ilişkisi

Rekabet ve özelleştirme politikası arasında yakın bir ilişki bulunduğuna, özelleştirme işlemlerinin  rekabet savunuculuğunun önemli bir uygulama alanı olduğuna dikkati çeken Kaldırımcı,  "kamu varlığı el değiştirirken, daha rekabetçi bir piyasa yapısının oluşturulmasına yönelik bir politika takip edilmesi, uzun dönemde ekonomik verimliliğe katkı sağlayacaktır" dedi.

Rekabet savunuculuğu konusunda düzenleyici ve denetleyici kurumlarına da önemli görevler düştüğüne işaret eden Kaldırımcı, bu kapsamda, Rekabet Kurumu ve İktisadi Araştırmalar Vakfı işbirliğinde 30 Nisan 2010 tarihinde İstanbul'da yapılacak rekabet savunuculuğu temalı toplantıda, bütün düzenleyici kurum başkanları ile bir araya gelineceğini ve konunun tartışılacağını bildirdi.

Kaldırımcı bu arada 27 Nisan 2010 tarihinde İstanbul'da başlayacak ve 100 civarında ülkeden temsilcinin katılacağı Uluslararası Rekabet Ağı (ICN) 9. Yıllık toplantısının ev sahipliğini Türk Rekabet Kurumunun üstlendiğini sözlerine ekledi.

BOTAŞ'la ilgili şikayetler

Kamu şirketleri Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) ve Toplu Konut İdaresinin (TOKİ) hakim durumu kötüye kullandığı ve rekabeti ihlal ettiği eleştirileri olduğu belirtilerek, ''Bu tür kamu şirketleriyle ilgili bir incelemeniz veya aldığınız karar oldu mu?'' şeklindeki soru üzerine Kaldırımcı, BOTAŞ'ın hakim durumda olduğu sektörde yüksek fiyat uyguladığı yönündeki şikayetlerin yanı sıra, düşük fiyat uyguladığı yönünde şikayetlerin de geldiğini belirtti ve bu çerçevede söz konusu kurumla ilgili iki adet ön soruşturma açıldığını ve sonuçlandırıldığını söyledi.

Ön araştırma sonucunda BOTAŞ'a dönük görüşler üretildiğini, fakat bir soruşturma açılmadığını belirten Kaldırımcı, ''Çünkü ortada ihlal telakki edilebilecek bir tablo görmedik. Ama BOTAŞ'a konuyla ilgili görüşlerimizi aktardık. Maliyet kalemlerinde hangi hassasiyetlerin olacağını BOTAŞ'a anlattık ve rekabetçi düzene uygun şekilde hareket etmeleri gerektiğini vurguladık'' dedi.

Doğal gaz piyasasına yönelik bir ön inceleme başlattıklarını da açıklayan Kaldırımcı, şu bilgileri verdi:

''Bize bir talep geldiğinde nasıl davranacağımızı temin etmek için böyle bir sektör incelemesi yapmaya karar verdik. Sektörde faaliyette bulunan teşebbüslerin hareketlerini, yani rekabete ilişkin bütün değişkenleri ele alan bir çalışma olacak. BOTAŞ başta olmak üzere, Türkiye'de doğal gaz piyasasında bütün aktörler ele alınacak. Ayrıca doğal gazın tedariki, dağıtımı, depolanması, ilgili mevzuatı... vesaire çok geniş olarak inceleyeceğiz.'' 

BOTAŞ'a yapılan incelemeyle ilgili bilgi veren Rekabet Kurumu 1. Daire Başkanı Erkan Yardımcı da aynı dönemde BOTAŞ'la ilgili hem yıkıcı, hem de fahiş fiyat iddiasının geldiğini, bu şikayetlerin sonucunda BOTAŞ'ın maliyetleri konusunda çok kapsamlı ve detaylı bir inceleme yapıldığını kaydetti. Yapılan inceleme sonucunda bir rekabet ihlaline rastlanmadığını ifade eden Yardımcı, şunları söyledi:

''Gazın ithal edildiği ülkeyle yapılan pazarlıklar sonucu oluşan fiyatlar maliyetlerde etkili oluyor. BOTAŞ gibi diğer tedarikçiler de pazarlık yapıyor, dolayısıyla bu pazarlıklarda kim daha başarılı oluyorsa onun fiyatı düşük çıkıyor. Bu süreçte bir rekabet ihlali görmedik. Hakim durumun kötüye kullanılması anlamını taşıyacak bir sonuç da ortaya çıkmadı.

Fakat doğal gaz sektörünün araştırılması konusunda kurulumuz bir sektör araştırması başlattı. Bu tür konuların konunun incelenmesi hususunda bu araştırma çok kararlı olacak.''

TOKİ ile ilgili çok şikayet var

BOTAŞ gibi bir devlet kuruluşu olan TOKİ ile ilgili de çok sayıda şikayet geldiğini ifade eden Rekabet Kurumu Başkanı, TOKİ'nin bir devlet kuruluşu olarak kanunda kendisine verilen görevleri yaptığını, bu çerçevede 4054 sayılı Kanun çerçevesinde TOKİ'nin çalışmalarıyla ilgili inceleme yapmadıklarını bildirdi.

Kaldırımcı, ''TOKİ'nin çalışmalarını rekabet kuralları çerçevesinde inceleyip bir soruşturma açarak çeki düzen vermeye çalışırsak, kanunda bize verilmeyen bir görevi yapmış oluruz. TOKİ bir devlet kurumu ve kendisine verilen görevleri yapıyor'' dedi.

Devam eden 12 soruşturma

Kaldırımcı, ''Soruşturmalarda en fazla ağırlığı gıda ürünleri ve içecek grubu teşkil ediyor, ikinci sırada ulaştırma, üçüncü sırada inşaat, çimento, daha sonra sağlık sektörü geliyor'' dedi.

Halen 12 adet soruşturmanın devam ettiğini belirten Kaldırımcı, bu soruşturmaları şöyle sıraladı:

''Peugeot Otomotiv, Baylas Otomotiv, Kargo, Medikal Gazlar, diyaliz cihazları, banka promosyon, Otomotiv Distribütörleri Derneği ve Otomotiv Sanayi Derneği, Doğan Yayın Holding, Türk Eczacıları Birliği, Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri, Trakya Otobüs, Turkcell, Anadolu Elektronik-Samsung.''

Turkcell soruşturmasıyla ilgili sorular üzerine konuyla ilgilenen Rekabet Kurumu uzmanı, Turkcell'in satış fiyatlarının dikey satış fiyatı denilen hususta tespit edilmesine yönelik bir iddiayı incelediklerini, ayrıca Turkcell'in dağıtım sistemi içerisinde yaptığı uygulamalarda rakiplerini dışlayıp dışlamadığına yönelik bir inceleme de yapıldığını bildirdi.

Bu arada Rekabet Kurulu tarafından kamu kurumu veya özel firmalara maaş ödemelerine yönelik teklif ettikleri promosyonlar konusunda aralarında anlaştıkları iddiası ile ''Türkiye Garanti Bankası A.Ş, Akbank T.A.Ş, Türkiye İş Bankası A.Ş, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş, Türkiye Vakıflar Bankası TAO, Finansbank A.Ş, Denizbank A.Ş, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş, (Koçbank A.Ş'nin eylemlerinden dolayı) ve Halk Bankası A.Ş (Pamukbank T.A.Ş'nin eylemlerinden dolayı)'' haklarında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun uyarınca soruşturma açıldığı bildirildi.

Maça giden bürokratlar

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) tarafından hazırlanan raporda, ''Kurul üyelerinden bazılarının görev ilişkisi içinde bulunduğu özel şirketlerce futbol müsabakası izletilmek üzere birden fazla ücretsiz olarak yurt dışına götürülerek ağırlandığı iddialarının doğru olduğu'' sonucuna varıldığı belirtilerek, ''Bu konuda sizin kendi içinizde de inceleme var mı?'' sorusu üzerine Kaldırımcı, DDK raporunun henüz kendilerine resmen tebliğ edilmediğini, fakat kurumun internet sitesindeki özet hakkında bilgi sahibi bulunduklarını kaydetti.

Raporda olumlu hususların arka planda kaldığını, olumsuz hususların ön plana getirildiğini ifade eden Kaldırımcı, şunları söyledi:

''İlgili şirketlerin desteğiyle maça gitmek falan... gibi ayrıntıları çok iyi bilmiyorum ama zaman zaman Türkiye'de bazı büyük gruplar milli maçlara gitmek için davetiye çıkarıyor. Geçen yıl Avrupa'da bir milli maç olabilir. Ankara'da, İstanbul'da çok sayıda bürokrata ulaşan bir davetiyeydi. Kurumumuzdan da bir-iki arkadaşım gitmiş olabilir. Ama 'herkes maça gidiyor' gibi bir imaj ortaya çıkıyor, bu can sıkıcı bir şey. Haksızlık. Yok öyle bir şey.'

Bir basın mensubunun ''Bunun çok sıradan bir şey gibi aktarıyorsunuz ve şirketin Ankara'dan çok sayıda bürokratı maça götürdüğünü de açıklıyorsunuz'' şeklindeki sözleri üzerine, ''Arkadaşımız bunu tasvip ediyoruz gibi algıladı, yok öyle bir şey, tasvip etmiyoruz, onu söyleyeyim. Gereken duyarlılık içinde olduğumuzu söyledim. Halen şu an itibariyle böyle bir kurul üyemiz bulunmuyor. Geçmişte olmuş, bitmiş, çok ayrıntı bilmiyorum. Ama rapor elimize ulaştığında gerekli çalışmayı yapacağız tabii'' dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir