'Sahaflar Çarşısı' ayakta kalma mücadelesi veriyor
Ufuk GERGERLİOĞLU
Uzunca bir süredir yazılarımı belirli sektörler üzerinde örneklerle sizlerle paylaşmaya çalışıyorum. Bu yazımda ise çizginin biraz ötesine geçerek kitap sektöründeki son gelişmeleri ve yaşananları sizlere aktaracağım. Bu sektöründeki gelişmeleri sağlıklı bir biçimde ele almak için hangi bölgeden ve kaynaktan faydalanabilirim diye kendi kendime sordum. Tabii ki ilk aklıma gelen 'Sahaflar Çarşısı' oldu.
Havaların ısınmasından dolayı Sahaflar'da bir hareketin olduğu belliydi. Acaba buradaki esnafın genel durumu nasıl diye merak edip dükkanları ziyaret etmeye başladım. Derken istediğim bilgiyi bana bir çok perspektifle aktarabilecek ve Sahaflar Çarşı Derneği'nin yönetiminin de neler yaptığı konusunda bilgi verebilecek bir dükkana girdim. Adı, Sahaflar Kitap Sarayı olan işletme, Sahaflar'ın en büyük ve en eski dükkanlarından biri. Firma sahibi ve aynı zamanda Sahaflar Çarşı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Ahmet Sarmusak ile sektördeki gelişmelerden en çok satılan kitaplara, korsandan internette kitap satışına birçok konuyu görüştük. Kendisi sorduğumuz sorulara Sahaflar'daki 40'a yakın esnaf adına yanıt verdi.
Ahmet Sarmusak'a ilk sorumuz elbette kriz ile bağlantılı oldu. Krizin sektörü ne ölçüde etkilediğini ve kitap sektöründe son gelişmeleri sorduk. Kendisi de bize şunları söyledi: "Bir kriz var. Ama bu krizi sadece son gelişmelere bağlamak yanıltıcı olabilir. Bu konuda ben sizi biraz gerilere götürmek istiyorum. Bu piyasanın krizi, bundan on sene önce internetin yaygınlaşmasıyla başladı. Ne zaman internet yaygınlaştı o zaman mertlik bozuldu. Biz internetin yaygınlaşmasının kitap satışlarını daha çok artıracağını düşünmüştük. Maalesef öyle olmadı. Zaten okuma kültürü olmayan insanımız kitaptan daha çok uzaklaştı. Sanki gizli bir el buraya gelen insanların ayağını kesti. Son altı ay yaşananlara değinecek olursak şunları söyleyebilirim. Altı aydan bugüne kadar sahaflarda kimse dükkan kapatmadı ve dükkanından eleman çıkartmadı. Ama bu yaz buradaki esnaflar için hiç de kolay olmayacak. Dükkanlar kapanmaya başlarsa hiç şaşırmayalım. Artık gelir, gideri karşılayamaz duruma geldi. Bizim piyasamızın dışındaki yayınevleri ve kitapevlerinde de durum pek farklı değil. Büyük yayın evlerinin pazarlama sorumlularıyla görüşüyoruz. Piyasanın daralmaya başladığını söylüyorlar. Bir yandan da kitap basımı son hızıyla devam ediyor. Kitap basmak yayınevleri için bir hastalıktır. Kriz hangi boyutta olursa olsun yayınevi bir kitabı beğendi mi basar. Satamayacağını veya zarar edeceğini bilse bile satar. Bu zihniyet şu an için kitap piyasasının canlı kalmasını sağlıyor."
Bu cevabı sizin de ilginç bulduğunuzu düşünüyorum. Böyle bir ihtirasın olduğu sektör veya pazar her halde yok gibidir. İnternetin kitap okuma satışlarını azaltma tespiti ise oldukça enteresan. Gelişmiş ülkelerde internet gelişiminin okuma hızına katkısının olduğunu söyleyebiliriz. Bu gibi ülkelerde daha hızlı ve daha fazla kitap seçimi için internet kullanıldığını düşünürsek ayda iki kitap bitiren bir insanın bu sayıyı dörde çıkarması gayet normal.
Dolaştığım binlerce esnaf, ya işletmesinde ya da evinde mutlaka internete bağlanıyor. Acı bir gerçek ki bu araçtan yaşamı kolaylaştırma anlamında pek istifade edilmiyor. İnternette başarılı bir biçimde ticaret yapan esnaf sayısı ise çok sınırlı. Peki söz internetten açılmışken kitap sektöründe internetten hangi boyutta istifade ediliyor. Bu soruya Ahmet Sarmusak'ın cevabı aynen şöyle: "Ülkemizde internette kitap satışı yapan 70'e yakın site var. Bu rakam fazla mı derseniz nüfusa göre elbette çok değil. İnsanlarımızın internetten kitap sipariş etme eğilimi de hızla artıyor. Geçen sene Çukurova Üniversitesi tarafından yapılmış olan kritik bir araştırma var. Bu araştırmaya göre internette en çok satılan şey kitapmış. Bu sürecin sektörümüz açısından bir artısı bir de eksisi var. Artısı, yayınevleri ellerinde kalan kitaplarını kelepir fiyatlara bu sitelerde sattırtıyor. En azından yayınevi, kitap için yüklendiği masrafı bu yolla karşılamış oluyor. Ben de elimde kalan birçok kitabımı bu yolla sattım. Peki internette kitap ticaretinin eksisi nedir derseniz o zaman da şunları söylerim. İnternette kitap satışında müşteriyi memnun etme adına çok büyük indirimler yapılıyor. Biz bu tarzda indirimleri yüklendiğimiz bir çok maliyetten dolayı (vergi, kira, işçilik vb.) yapamıyoruz. Elbette serbest piyasa var, herkes istediği oranda istediği indirimi yapabilir. Ama bu yapılırken insaf elden bırakılmamalı diye de düşünüyorum."
Serbest piyasa için ekonomistler piyasanın müdahaleye gerek kalmadan dengede olabileceğini savunurlar. Eğer piyasa haksız rekabet ortamını körüklüyor ve denge ortadan kalkıyorsa o zaman müdahale kaçınılmaz olur. Önemli olan serbest piyasa ekonomisinin sağlıklı bir biçimde işlemesidir. Diğer yandan 70'e yakın internet ortamında kitap satışı yapan sitelerin varlığından söz ediliyor. Bu rakamın iki-üç sene içinde iki katına çıkacağını düşünüyorum. Çoğalma ile beraber artacak olan kıran kırana indirim acaba kime yarayacak. Sözde müşteri memnuniyeti adına yapılan bu indirimler bir süre sonra bize tehdit olarak geri dönecek. Aynı şey sokak esnafı içinde geçerli. Örneğin; işlek bir ana caddede bir bakıyorsunuz 20'den fazla kuaför var. Halbuki buranın kapasitesi 5 ila 7 kuaförü kaldıracak durumda. Bir de fiyat savaşı buna eklenince kaçınılmaz son meydana geliyor. Masraflarını karşılayamayan ve kaliteden ödün vermeye başlayan esnaflar topluluğu oluşuyor. Böyle bir ortamda müşteriler, kendine güvenli bir biçimde sığınacağı bir yer aramaya başlıyor.
İşletmelerin veya esnafların güçlü ve zayıf yanlarını ortaya koymaları gerektiğini defalarca buradan aktarmaya çalıştık. Güçlü ve zayıf yanını bilmeyen kişi ve kurumlar her zaman kaynaklarını boşa tüketmeye mahkumdur. Ahmet Sarmusak'a Sahaflar'ın güçlü ve zayıf yönleri nelerdir diye sorduğumda bana şunları söyledi: "Bizim en güçlü yönümüz üniversiteye yakın olmamızdır. Bugün ayakta durabiliyorsak bu kitlenin varlığından dolayıdır. Diğer bir güçlü yönümüz ise 550 seneye dayanan geçmişimiz. Bölgedeki turist varlığının bir güçlü yan olduğunu söyleyemeyeceğim. Çünkü buraya gelen turist bize ulaşmadan önce parasını bitiriyor. Örneğin; kafile caddede iniyor, Bir halıcı, kafileyi ikna ediyor. Böylece paralar suyunu çekiyor. Eskiden otobüslerin ve dolmuşların üniversite tarafında olması güçlü yanımızdı. Çemberlitaş'a, Eminönü'ne, Laleli'ye gitmek isteyen biri mutlaka Sahaflar'a girerdi. O zamanlar Sahaflar'dan günde 30-40 bin kişi geçerdi. Bu rakam şimdilerde 3-4 bine düşmüş durumda. Daha önce güçlü yönümüz olup şu anda zayıf yönlerimizden bir başkası ise saygın müşterilerimizi kaybetmemizdir. Öyle saygın müşterilerimiz vardı ki çok pahalı ve kıymetli kitapları saatlerce inceler ve alır giderdi. Maalesef bir çoğu İstanbul'un güvensizliğinden dolayı buraları terk etti gitti."
Güçlü ve zayıf yanlar analizi işletmeler ve bireyler için bir terapidir. İşletmenin tarafsız bir biçimde içini dökmesine ve yeni fırsatların oluşmasına yardımcı olur. Ahmet Sarmusak'tan özeleştiri yapmasını istediğimizde ise şunları ifade etti: "Nerede hata yapıyoruz diye mutlaka kendimize sormalıyız. Mesleğimize saygı göstermeliyiz ki insanlar da bize saygı göstersinler. Bu piyasaya ilk geldiğimizde büyüklerimiz bize 'kitabın üzerine asla oturma' derlerdi. Bunun demelerinin sebebi ise onda ilim olmasıydı. Maalesef bu zihniyet neredeyse yok olmuş durumda. Müşteri ile birebir ilişkilerde büyük hatalar yaptığımızı da söyleyebilirim. Kırılan müşteri kolay kolay bir daha gelmiyor."
Sahaflar'ın eski havasına kavuşması için büyük çaba sarf ettiklerini de söyleyen Sarmusak, Fatih Belediyesi ile birçok proje geliştirdiklerinin altını çizdi ve ekledi: "Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Demir bizzat Sahaflar Çarşısı'nın gelişmesi için büyük çaba sarf etti, hâlâ da ediyor. Bahçemiz düzenlendi, çeşme yapıldı. 550 yıllık çarşının girişte doğru düzgün bir tabelası yoktu, en güzeliyle yapıldı. Fatih Belediyesi ve Üniversite işbirliğiyle Sahaflar'ın hak ettiği yere gelmesi için kaliteli bir proje üzerinde çalışılıyor. Ayrıca Sahaflar'ın reklamı olsun diye internet sitesinde 24 saat kameralı canlı yayın yapılacak. Amacımız özellikle yabancı turistlerin çarşımıza gelip alışveriş etmesini sağlamak."
Kitap korsancılığı konusunda da çok bunaldıklarını ifade eden Sarmusak, yasaların yeterli olduğunu, uygulamanın daha aktif hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.