15 Temmuz sürç-ü lisan
Erdoğan, AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş'ın yemin kriziyle ilgili 15 Temmuz'u işaret etmesini 'sürç-ü lisan' olarak değerlendirdi.
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş'ın yemin kriziyle ilgili 15 Temmuz'u işaret etmesini "Sürç-ü lisan" olarak değerlendirdi.
Arzularının muhalefetin yemin ederek TBMM'de yerini alması olduğunu beliren Erdoğan, burada bir önyargılarının söz konusu olmadığını söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Grup Başkanvekili arkadaşımın ayın 15'iyle ilgili böyle bir sürçülisanı olmuş. Tabii böyle bir tarih vermeyi doğru bulmuyorum o yanlış bir şey. Anamuhalefet herhalde marjinal değildir. Anamuhalefet demokrasilerde her zaman iktidarın alternatifidir. İktidarın alternatifi olan bir anamuhalefet partisi marjinal düşünce kalıbı içerisinde hareket ederse bu öyle zannediyorum ki kendisine yetki verenleri de üzecektir.
Ve şu anda anamuhalefetin tavrını tasvip etmemiz mümkün değildir. Sadece kendilerine verilen bir görev vardır o da milletvekili olmuşlardır ama vekaleti tamamlayıcı o yemini yapmadıkları için ciddi bir sorumluluğun altındadır."
Şike soruşturmasında temenni ederiz ki adil ve acil karar verilir
Erdoğan, şike iddialarıyla ilgili olarak da şu değerlendirmede bulundu:
"Şike soruşturması sadece Fenerbahçe ile sınırlı değil, dal-budak saldığı birçok alan var. Yargı nereye ulaşacak bilmiyorum. Bir yerde bir yanlış varsa bunun adil bir yaklaşımla çözülmesi lazım. İnandığımız, bildiğimiz ne olursa olsun takınacağımız tavır vardır. Yargı bilgi ve belgelerle çalışmalar yaptığını söylüyor, aldığımız bilgiler bu istikamette. Temenni ederim ki süratle bir netice alınır. Bizim uluslararası vizyonumuza leke gelmesin. Bu olayla uluslararası camiada lekelenmeyelim.
Şu andaki tartışmalar dahi bir leke getiriyor. Bunun süratle temizlenmesi lazım. Bu, uzun süre dedikoduların bile yapılmasına fırsat vermeyecektir. Türkiye her alanda, Ergenekon ve Balyoz'da olduğu gibi birçok sorunlu alanları temizleyerek, sorunlardan arındırarak halkımızın yönetimine, yargısına ve kurumlarına inandığı bir ülke haline gelmelidir. Atılan bu adımlar buna yöneliktir ve biz de duygusal değil, olması gereken şekilde bakmalıyız. Temenni ederiz ki adil ve acil kararlar verilerek bir neticeye varılır."