15 Temmuz'da 250 kişi şehit düştü

Fetullahçı Terör Örgütü'nce (FETÖ) 15 Temmuz'da gerçekleştirilen hain darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen kaybedilen canların acısı dün gibi hafızalarda yerini koruyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İstanbul'da o hain gece her yaştan, her meslekten vatansever, istiklali, istikbali ve bayrağı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıktı ve bir an bile tereddüt etmeden vatanını korumak için darbecilere karşı mücadele etti. Kadını erkeği, çoluğu çocuğu ile o gece tek yürek olan Türkiye, hain darbeyi bastırdı ancak 250 vatan evladı da şehit düştü.

Hain darbe girişimini durdurmak için tanklara ve helikopterlerin yağdırdığı kurşunlara gövdesini siper eden İstanbullu vatanseverler en büyük can kaybını 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Çengelköy, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin önü ve Atatürk Havalimanı'nda verdi.

O gece, 15 yaşındaki Halil İbrahim Yıldırım'dan 16 yaşındaki Abdullah Tayyip Olçok'a, ev hanımları Türkan Türkmen Tekin ve Ayşe Aykaç'tan akademisyen İlhan Varank'a, fotomuhabiri Mustafa Canbaz'dan reklamcı Erol Olçok'a kadar pek çok kişi şehitlik mertebesine erdi.

"Darbenin en genç şehidi"

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Müdürlüğü önünde yaşamını yitiren 15 yaşındaki işçi Halil İbrahim Yıldırım, en genç şehit olarak kayda geçti.

Şanlıurfalı 5 çocuklu bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Yıldırım, İstanbul Bayrampaşa'da zorlu bir hayat mücadelesinin içerisinde gözlerini dünyaya açtı.

Eğitim hayatını ortaokulda sonlandırmak zorunda kalan ve bir oto galeride çalışmaya başlayan Halil İbrahim, darbe girişiminin yaşandığı gece yakın arkadaşlarıyla mahallede oturup, çay içiyordu.

Saat 23.00'te eve giden Yıldırım, darbe girişimini televizyondan öğrendi. Babasıyla sokağa çıkan ve Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne giden Yıldırım, burada açılan ateş sonucunda babasının yanında şehit oldu.

"Darbenin en genç şehidi" olarak şehitler arasındaki yerini alan Halil İbrahim Yıldırım'ın cenazesi, Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi.

Baba-oğul Olçok'lar yan yana şehit oldu

Darbenin en genç şehitlerinden bir diğeri de 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde 16 yaşında hayatını kaybeden lise öğrencisi Abdullah Tayyip Olçok oldu.

Reklamcı Erol Olçok (54) ile oğlu Abdullah Tayyip Olçok, FETÖ mensuplarının köprüde halka ateş açması sırasında şehit oldu.

Darbe girişiminin yaşandığı gece Altunizade'deki evinde olan Erol Olçok, kendisiyle köprüye gitmek isteyen oğluna ısrarla "Evde kal" dedi. Ancak Abdullah Tayyip, babasının ısrarına aldırmayarak, darbecilere karşı onunla yan yana mücadele etmek için köprüye gitti.

Olçok, Kısıklı'daki kalabalığa sürekli moral verip, "Bu vatan bizim, kimse bu vatanı bizden alamaz. Köprüde sorun büyük arkadaşlar, orayı almamız lazım." diyerek, vatandaşları köprüye yönlendirdi.Köprü üstünde sürekli bir sağa, bir sola koşarak kalabalığa moral veren Erol Olçok, kol kola yürüyen gençlerin önünde adeta pervane olmuşcasına, "Yürüyün arkadaşlar, yürüyün. Allah bizimle birlikte. Milyonlar geliyor arkanızdan." diyerek herkesin kenetlenmesini sağladı.

Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip, darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu hayatlarını kaybetti. Olçok ile oğlu Abdullah Tayyip'in cenazeleri, Karacaahmet Mezarlığı'na yan yana defnedildi.

Üniversite öğrencileri de şehit oldu

Üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Mustafa Direkli, darbe girişimi sırasında Orhanlı Gişelerinde şehit oldu. Okan Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü 2. sınıf öğrencisi Direkli, darbe girişimini öğrendikten sonra arkadaşlarıyla Sabiha Gökçen Havalimanı'na gitmek için yola çıktı.

Direkli, Orhanlı Gişeleri’nde kendilerini engellemeye çalışan darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu şehit oldu. Şehidin cenazesi, Şanlıurfa'da toprağa verildi.

Daha 20 yaşındaki Burak Cantürk ise FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Çengelköy'de şehit oldu. Tatil dönemlerinde Çengelköy'deki bir kurufasulyecide garsonluk yapan Balıkesir Üniversitesi İşletme Bölümü 2. Sınıf öğrencisi Cantürk, darbe girişiminin yaşandığı gece, babası ve kardeşiyle otomobile bindiği sırada açılan ateş sonucu sırtından vuruldu.

Ümraniye'de hastaneye götürüldüğü sırada babasının kucağında şehadet getirdikten sonra hayatını kaybeden Cantürk'ün cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Ev hanımları "Nene Hatun"u örnek aldı

Atatürk Havalimanı'na giderken darbeci askerlerin kullandığı tankın altında kalarak yaralanan 52 yaşındaki ev hanımı Türkan Türkmen Tekin, kaldırıldığı hastanede şehit oldu.

Tekin, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimini televizyondan takip ederken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısına uyarak, eşi Ramazan Tekin ile Esenler'deki Atışalanı Karakolunun önüne gitti. Erdoğan'ın İstanbul'a geleceğini öğrenen Tekin çifti, toplanan grupla Atatürk Havalimanı'na doğru yürüyüşe geçti.

Tekin, havalimanı bağlantı yolunda darbeci askerlerin vatandaşların üzerine sürdüğü tankın altında kalarak ağır yaralandı. Kaldırıldığı hastanede şehit olan Tekin’in cenazesi, Kozlu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Diğer bir ev hanımı Ayşe Aykaç da 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında eşiyle gittiği 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü'nde hayatını kaybetti. Aykaç, kalkışmayı öğrendikten sonra namazını kılıp, eşiyle birlikte köprüye doğru yola çıktı.

Köprüye gitmeden önce ailesiyle helalleşen 4 çocuk annesi Aykaç, Altunizade'ye gelince eşiyle araçtan indi. Aykaç, eşiyle köprüye doğru yürürken açılan ateş sonucu şehit edildi. Aykaç'ın cenazesi Çengelköy Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Bir muhasebe şirketinde çalışan 51 yaşındaki Sevgi Yeşilyurt ise 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü'nde FETÖ mensubu askerlerin açtığı ateş sonucu şehit düştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın darbeye ilişkin açıklamasının ardından sokağa çıkarak köprüye giden Yeşilyurt, darbeci askerlere karşı yanında bulunanlarla mücadele etti. Bu sırada açılan ateş sonucu şehit olan Yeşilyurt’un cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi. Yeşilyurt, iki çocuk annesiydi.

Basın şehidi Cambaz, göğsünden vuruldu

Yenişafak gazetesi fotomuhabiri 53 yaşındaki Mustafa Cambaz, FETÖ mensubu askerlerin açtığı ateş sonucu Çengelköy'de şehit düştü.

Evinde bulunduğu sırada darbe girişimini duyan Cambaz, eşinin "gitme" uyarısına rağmen, "Bu olaylar başlamışken beni evde tutamazsın" diyerek Çengelköy'e gitti.

Cambaz, arkadaşlarıyla buradaki bir çay bahçesinde bir süre oturduktan sonra akşam namazını kılmak için camiye gitti. Camiden çıktığı sırada köprünün bir tarafındaki trafik akışının durduğunu gören Cambaz, bir süre sonra yükselen silah sesleri üzerine, arkadaşlarıyla semtteki karakolun önüne gitti. Burada rütbeli bir asker, "İhtilal oldu, burayı bize teslim edeceksiniz." diyerek, polislerden Çengelköy Karakolunu boşaltmalarını istedi.

Karakoldaki polislerin teslim olmaması üzerine, silah sesleri yeniden yükseldi. Silah seslerini duyan vatandaşlar, karakolun önünde toplanmaya başladı. Toplanan esnaf ve vatandaşlar, "Biz siviliz, siz bizim askerimiz olamazsınız." diye bağırmaya başladı. Askerler de havaya ateş edip, "geri çekilin" dedi.

Halk geri çekilmeyince, darbeci askerler ateş etmeye başladı. FETÖ'cü askerlere direnen grupta yer alan Cambaz, açılan ateş sonucu göğsünden vurularak şehit oldu.

Evli ve bir çocuk babası Cambaz'ın cenazesi, Çengelköy Mezarlığı'nda toprağa verildi.

"Burası Çanakkale'dir, burası umredir" diyerek şehit düştü

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank'ın ağabeyi 45 yaşındaki Prof. Dr. İlhan Varank ise Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde şehit düştü.

İlhan Varank, FETÖ mensubu askerleri durdurmak için ilk önce Vatan Caddesi'ne, ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bulunduğu Saraçhane'ye gitti.

Darbeci askerlerin, belediyenin başkanlık girişi önünden hedef alarak ateş etmesi sonucu bazı vatandaşlar yaralanarak yere düştü. Gençleri uyararak, ateş açılan yerleri gösteren Varank, yakınındakilere siper alarak kendilerini korumaları gerektiğini söyledi. "Burası Çanakkale'dir, burası umredir" diyerek, yakınındakileri cesaretlendirdi.

Darbeci askerlerin adeta cehennem yerine çevirdiği belediye binası önünde açılan ateş sonucu omzundan vurularak yaralanan Varank, yere düşmesine rağmen, çevresindeki vatandaşları, "Korkmayın, Allah büyük" diyerek onları bir arada tutmaya çalıştı.

Vatandaşların yardımıyla Bezmialem Vakıf Gureba Hastanesine götürülen Varank, burada şehit düştü. Varank, Fatih Camisi'nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Şehzadebaşı Camisi Haziresi'nde toprağa verildi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Başkanlığı görevini yürüten Varank, evli ve iki çocuk babasıydı.

Şehit Kantarcı geride 3 yetim bıraktı

Çengelköy'de, darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu yaralanan 37 yaşındaki esnaf Halil Kantarcı, kaldırıldığı hastanede şehit oldu.Kantarcı, televizyondan Çengelköy Karakolunun darbeci askerler tarafından ele geçirilmek üzere olduğu haberini aldıktan sonra, eşinin uyarılarına rağmen çocuklarını öperek evden ayrıldı.

Çengelköy'e giden Kantarcı, burada askerlerin açtığı ateş sonucu ağır yaralandı.Kaldırıldığı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde şehit olan Kantarcı'nın cenazesi, Kozlu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Şehit geride, 9 aylık, 2,5 ve 9 yaşında 3 yetim bıraktı.

Faslı Merrun da Türkiye için şehit oldu

Darbe girişiminde hayatını kaybeden en yaşlı şehitlerden biri olan kalıpçı Cemal Demir, oğlu Yusuf Demir'le Bilecik'ten işten dönerken, Çamlıca Gişelerinde trafiğe takıldı. Demir daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın darbe girişimi sonrası yaptığı çağrıyı radyoda dinledi.

Bunun üzerine oğluyla Boğaziçi Köprüsü’ne doğru hareket eden Demir, Kısıklı’ya yakın bir yerde arabasını park etti. Oğluyla yürüyerek köprüye yönelen Demir, buradaki arbede sırasında oğluna arabaya gitmesini söyledi. Darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu şehit olan Demir’in cenazesi Eyüp Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Fas vatandaşı Cevad Merrun, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Taksim'de vurularak şehit oldu. Yaklaşık 6 yıl önce çalışmak için Türkiye'ye gelen Merrun, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu bilgisini aldıktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokağa çıktı.

Merrun, Taksim'de darbecilere direndiği sırada askerlerin açtığı ateş sonucu şehit oldu. Bir çocuk babası Merrun'un eşi 5 aylık hamileydi. Taksim'de seyyar satıcılık yapan Merrun'un cenazesi, Fas'ın Tanca kentinde toprağa verildi.

Bu konularda ilginizi çekebilir