AB'den 'ılımlı' rapor bekleniyor
AB Komisyonu İlerleme Raporu'nu yarın açıklayacak; olumsuz bir tablo beklenmiyor
ANKARA - Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik kriterler alanında önemli adımlar attığını, bu bağlamda Türkiye'de belli bir gelişmenin söz konusu olduğunu belirtirken, bu gelişmelerin rapora da yansıyacağını ifade etti.
Bu çerçevede Türkiye'nin AB sürecinde katettiği yolun adil ve objektif olarak değerlendirilmesi beklentisi içindeki kaynaklar, AB Komisyonu'ndan olumsuz bir raporun çıkacağını düşünmüyor.
Raporda Türkiye'nin AB sürecinde atması gereken adımların, müktesebata uyum konusundaki eksikliklerinin yer alacağını, bunun da doğal olduğunu ifade eden kaynaklar, "Eleştirilerin tabiatıyla olacağını, eleştiriler olmazsa zaten sürecin de tamamlanmış bulunacağına" işaret etti.
İlerleme Raporu'nun AB'nin verdiği bir karne olmadığına dikkati çeken kaynaklar, "Biz öğrenci değiliz onlar da öğretmen değil. Bize karne vermiyorlar" ifadesini kullandı.
AB'nin bürokratik bir belge hazırladığını söyleyen kaynaklar, "karne veriliyormuş psikolojisinden" kurtulunması gerektiğini belirterek, Türkiye'nin AB sürecinde nerede olduğuna ilişkin değerlendirmeyi kendisinin yapabileceği olgunlukta olduğunu vurguladı.
BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği
AB sürecinin ikinci plana düştüğü yolundaki değerlendirmelere katılmayan kaynaklar, önümüzdeki dönemde mümkün olduğu kadar çok faslın açılmasının, Türkiye'de mümkün olduğu kadar uyum yasasının çıkartılmasının ve üyeliğin öneminin idrakinin artırılmasının hedeflendiğini belirtti.
Yıl sonuna kadar açılması beklenen iki fasıl (Sermayenin Serbest Dolaşımı, Bilgi Toplumu ve Medya) ile birlikte açılan fasılların toplamının on olacağını anımsatan kaynaklar, Fransa dönem başkanlığında da iki faslın açılmasının tesadüfi olduğunu ifade etti.
Kaynaklar, Fransa'nın Türkiye'nin beklentileri doğrultusunda mümkün olduğunca objektif bir dönem başkanlığı yaptığını belirtirken, siyasi ve keyfi davranışların sona ermesi durumunda daha fazla faslın açılabileceğini kaydetti.
Bu arada Türkiye'nin 2008 Ulusal Programı sürecinde sona gelindiğini belirten kaynaklar, dış politikada son dönemde izlenen politikaların ve BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğinin, Türkiye'nin AB sürecine olumlu katkılar yapacağı görüşünde.
Kaynaklar, bu gelişmelerin Türkiye'nin stratejik bakımdan AB'ye ne kadar çok katkıda bulunacağını ortaya koyduğuna işaret ediyor.
Böylelikle Türkiye'nin daha iyi anlaşılacağını belirten kaynaklar, Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan bazı çevrelerin de bu sayede Türkiye'nin stratejik önemini daha çok idrak edeceklerini kaydetti. Kaynaklar ayrıca, BMGK geçici üyeliğinin Kıbrıs süreci dahil pek çok konuda Türkiye'nin kendini daha iyi anlatabileceği bir ortam yaratacağını sözlerine ekledi.