”AB'yi gözden çıkarmadan, dış ticareti geliştirmeliyiz”

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Yalçıntaş, vakit kaybetmeden dış ticaret pazarlarını gelişleticek adımlar atılması gerektiğini vurguladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, "Bizlerin mutlaka, Avrupa Birliği pazarlarını gözden çıkarmadan, dış ticaret pazarlarını geliştirmemiz ve çeşitlendirmemiz lazım. Vakit kaybetmeden bu yönde adımlar atmamız gerekmektedir" dedi.

Yalçıntaş, İTO'nun Mayıs Ayı Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada, mayıs ayının Türkiye için önemli bir ay olduğunu, 19 Mayıs'ta Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsız bir Türkiye için ilk adımı attığını vurgulayarak "Ben tüm milletin Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum" dedi.

Mayıs ayının Türkiye için başka bir öneminin de bulunduğunu dile getiren Yalçıntaş, bunun da İstanbul'un fethi olduğunu, bu yıl mayıs ayında İstanbul'un fethinin 557. yıl dönümünün kutlanacağını hatırlattı.

Türkiye ekonomisinin büyümesine değinen Yalçıntaş, gerek IMF'nin gerek Avrupa Birliği'nin (AB) tüm verileri ve öngörülerinin, Türkiye'nin önümüzdeki dönem 5,2 oranıyla ciddi bir şekilde büyüyeceği yönünde olduğunu belirtti.

Türkiye için olumlu öngörülerde bulunan kurumların aynı öngörüleri AB için söylemediklerini dile getiren Yalçıntaş, en iyimser tahminlerle bu yıl AB Bölgesi'nin yüzde 1'in altında büyüyeceğini yönünde olduğunu kaydetti.

Murat Yalçıntaş, Türkiye hakkında olumlu öngörüler olmasına rağmen, AB Bölgesi'ndeki sorunlardan dolayı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Hepiniz biliyorsunuz; kriz önce Yunanistan'da başladı, ondan sonra tüm Avrupa'ya sıçradı. Avrupa'da ekonomik anlamda ciddi soru işaretleri var. İlk önce Avrupa Birliği ve IMF, Yunanistan'ı kurtarmak için 110 milyar euroluk bir paket açıkladılar. Ondan sonra bu yetmedi başka zor durumda olan Avrupa Birliği ülkeleri de var. Bunun üzerine Avrupa Birliği ikinci bir paket daha açıkladı, 750 milyar euroluk. Bu her iki paket de Avrupa'nın sorununu çözecek gibi gözükmüyor. Herkes net bir şekilde bunu dillendirmeye başladı.

Ama bu bizlerin dikkatli olması gerektiğini gösteren önemli bir sinyaldir. Çünkü Avrupa Birliği, bizim en önemli ticaret ortağımızdır. Bir diğer konu ise Türkiye'ye gelen yabancı yatırımların yüzde 70'inden fazlası Avrupa Birliği'nden gelmektedir. Dolayısıyla bu bizler için tahminde bulunulan yüksek büyüme rakamlarına bakıp, rehavete kapılmamamız lazım."

Türkiye'nin mutlaka, AB pazarlarını gözden çıkarmadan, dış ticaret pazarlarını geliştirmesi ve çeşitlendirmesi gerektiğini ifade eden Yalçıntaş, vakit kaybetmeden bu yönde adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Murat Yalçıntaş, Türkiye ile Rusya arasındaki vizesiz seyahat anlaşmasına da değinerek, bunun son derece önemli olduğunu, Rusya ile ve Rus gümrüklerinde yaşanan ticari sıkıntılarla ilgili önemli gelişmelerin ve görüşmelerin olduğunu kaydetti.

Mali kural

Türkiye'yle alakalı çok önemli bir gelişme daha olduğunu belirten Yalçıntaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Ali Babacan Mali Kuralı açıkladı. Mali Kuralın kesin ve net ifadelerle açıklanması Türkiye için son derece önemli. Çünkü Mali Kural, ekonominin uyması gereken ilkeleri belirleyen bir kurallar manzumesidir. Türkiye uygulayacağı mali politikayı kendisi oluşturmuştur, kendisi açıklamıştır ve kendisi uyacağına taahhüt etmiştir.

 Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir hükümet kendi yapacağı harcamaları yasayla sınırlandırmıştır. Bu zihniyet olarak da bir milattır. Artık mali disiplin kalıcı hale geliyor. Hiçbir seçim ortamında hiçbir hükümet kendi arzusu doğrultusunda harcama ve savurganlık yapamayacak."

Yalçıntaş, bunun kamu kesimine orta ve uzun vadeli öngörü sağladığına işaret ederek, Mali Kural uygulamasının bir faydasının da özel sektöre olduğunu, devletin kendi bütçe açığını ve harcamasını kısıtlamasının, özel sektöre aktarılacak kaynak miktarını artırmak anlamına geldiğini dile getirdi.

Yalçıntaş, "Bu yasayla beraber devlet önünün göreceğinden dolayı bankacılık sistemi de önünü görecek. Türkiye'deki kredilerin ve buna bağlı olarak mevduatların da vadelerinin artacağını öngörmek yanlış bir öngörü değildir. Buna bağlı olarak Türkiye'nin kredi notu yükselecektir ve borçlanma faizi de düşecektir" diye konuştu.

Bu arada İTO Meclis toplantısında, 31 Mayıs 2010 tarihinde TMSF tarafından 16 milyon lira muhammen bedelle açık artırmaya çıkarılacak olan Türk Ticaret Bankası'nın, Eminönü'ndeki binasının ihalesine girilmesi karara bağlandı.

Bu konularda ilginizi çekebilir