Ağır ticari araçların ithalinde yaşanan anlamsız gecikmeler
Arif KÜMBÜL
Gazetemizin 14 Eylül 2015 tarihli nüshasında da yer verilen, Kalkınma Bakanlığı’ndan Murat DELİÇAY tarafından yapılan çalışmada, “Türkiye’deki dış ticaret işlem maliyetlerinin yüksek olmaya devam ettiği, koordinasyon gerektiren sorunların yeterince katılımcı bir şekilde ele alınmadığı veya hızlı bir şekilde çözümlenemediği gözlenmektedir. OECD tarafından yapılan bir çalışmada da (OECD 2014) dış ticaretin kolaylaştırılması alanında kamu kurumları arasında koordinasyonda sorunlar yaşandığı savunulmaktadır” denilmiştir.
Rapor, mesleğimiz icabı sıklıkla şahit olduğumuz, savunulabilir bir yanı olmadığı halde süregelen kimi uygulamaları ister istemez akla getirmiştir. Bu vesileyle, bu yazıda, bu uygulamalardan bir tanesinin, ağır ticari vasıtaların ithalinde yaşanan anlamsız gecikmelerin hatırlatılması, mümkün olabildiği takdirde ilgililerin bu yolla dikkatlerine sunulması amaçlanmıştır.
Eski, kullanılmış, yenileştirilmiş, kusurlu (defolu) ve yatık (zamanla dayanıklılığını yitirmiş) malların ithali, 95/7606 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki İthalat Rejimi Kararı’nın 2 ve 7. Maddeleri çerçevesinde, Ekonomi Bakanlığının iznine tabi kılınmıştır. Adı geçen Bakanlık, en son yayımlamış olduğu 2015/1 sayılı İthalat Tebliğiyle, diğer hususların yanı sıra, kullanılmış veya yenileştirilmiş olarak ithal edilebilecek eşya için anılan madde çerçevesinde verilecek izne ilişkin olarak, detayları bu yazımızın konusu olmayan, usul ve esasları da düzenlemiştir.
Ekonomi Bakanlığı, eski eşyaya dair yaklaşımını ise, muhtelif yazılarıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na ifade etmiş; anılan Bakanlık, bu yazıları dikkate alarak, esas olarak 20.11.2012 tarih ve 2012/35 sayılı Genelge ile teşkilatına talimat vermiş bulunmaktadır.
Söz konusu genelgede, diğer hususların yanı sıra, Ekonomi Bakanlığı’nın 14.03.2012 tarih ve 19015 sayılı yazısına atıfla, bir önceki yılın son 4 (dört) ayında üretildiği Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca veya yetki verdiği kurum veya kuruluş (Türk Standartları Enstitüsü) tarafından tespit edilen/doğrulanan 87.01, 87.02, 87.03, 87.04, 87.05 ve 87.11 gümrük tarife pozisyonlarında yer alan otomotiv ana sanayi ürünlerinin, kullanılmış, yenileştirilmiş, kusurlu (defolu), yatık (zamanla dayanıklılığını yitirmiş) olmamaları, ayrıca, dış ticaret mevzuatı ve diğer ilgili mevzuat çerçevesinde varsa alınması gereken tüm belge ve izinlerin ithalatçı tarafından ilgili mercilerden temin edilmesi kaydıyla ertesi yılın ilk dört (4) ayı içerisinde ithaline izin verilmesinin uygun bulunduğu ifade edilmiştir.
Öte yandan, yukarıdaki paragrafta yer alan ‘kullanılmış olmamaları’ şartının karşılanıp karşılanmadığının tespitinde, kilometre göstergelerinde kayıtlı rakamların nasıl yorumlanması gerektiğine açıklık getirilmesi ihtiyacı duyulmuştur.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın, bahis konusu genelgede de zikredilen görüşü; motorlu taşıt araçlarının, fabrika çıkışından itibaren, yol testi, depolama yerlerine nakilleri, gemilere biniş-iniş vb. nedenlerle belirli bir kilometre yol kat etmeleri zorunlu olduğu, zorunlu olarak kat edilen yolun, ağırlığı 3,5 tonun altında olan araçlar için 300 kilometreye kadar, kamyon, otobüs vb. araçlarda ise duruma göre 3.000 kilometreye kadar değiştiği şeklindedir. Söz konusu Bakanlığın bu destekleyici görüşüne rağmen Ekonomi Bakanlığı bu konuda inisiyatif almaktan kaçınmış ve değerlendirmenin geçmiş deneyimlerine istinaden Gümrük Bakanlığı tarafından yapılmasını istemiştir.
Gümrük Bakanlığı ise, bu meselede değerlendirme yapma görevinin kendisinde değil Ekonomi Bakanlığı’nda olduğu savıyla kendisi net bir belirleme yapmaktan kaçınmış ve bahis konusu genelgesinde: motorlu taşıt araçlarının eski, kullanılmış, yenileştirilmiş, kusurlu ve yatık olmaması şartıyla, ağırlıklarına bakılmaksızın -en fazla- 300 kilometreye kadar yol kat etmiş olanlarının Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca veya yetki verdiği kurum veya kuruluşça (Türk Standartları Enstitüsü) da uygun bulunması koşuluyla Ekonomi Bakanlığı’ndan izin alınmaksızın işlemlerinin ilgili Gümrük Müdürlüklerince sonuçlandırılmasının uygun bulunduğu; 300 kilometreden fazla yol kat ettiği anlaşılanlar için Ekonomi Bakanlığı’nın iznine ihtiyaç olup olmadığı değerlendirmesinin ilgili Bölge Müdürlüğü’nce yapılması talimatı verilmiştir.
Bu talimat ve Bölge Müdürlüklerinin de yetki devirleri sonucunda, gümrük müdürlüklerinin uygulaması; ağır ticari, diğer bir ifadeyle istiap haddi 3,5 tondan fazla olan, büyüklükleri ve yapıları gereği Türkiye’ye varışları öncesinde her halukarda 300 kilometreden fazla yol kat etmiş N2 ve N3 kategorisindeki araçların, kilometrelerinin orijinal, eski, kullanılmış, yenileştirilmiş, kusurlu ve yatık olup olmadığı hususunun tespiti yönünden, istisnasız olarak, her seferinde Sanayi Odasına sevk edilerek ekspertiz raporu talep edilmesi şeklinde yürütülmektedir.
TSE’nin karayolu uygunluk raporuna zaten konu olan söz konusu araçlar için belirtilen saikle ayrıca Sanayi Odasından ekspertiz raporu aranması, parasal maliyetinin yanı sıra daha önemli boyutta iki-üç günleri bulabilen zaman kaybına da sebep olmakta, bu araçların ekonomiye hizmet vermelerini geciktirmektedir.
Ağır ticari araçlar için kilometre sınırının, 300 km yerine, gerçeği yansıtan ve makul bir değer olan, en önemlisi de Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından da desteklenen 3.000 km.’ye çıkarılması, başka bir ifadeyle, 3.000 km.’ye kadar olanların TSE karayolu belgesine sahip olmaları koşuluyla işlemlerinin ayrıca herhangi bir rapor/izin aranmaksızın gümrük müdürlüklerince sonuçlandırılmasını sağlayacak şekilde, söz konusu genelgede değişikliğe gidilmesinin yaşanan sorunun giderilebilmesi bakımından zorunlu, bu yönde yapılacak bir değişikliğin herhangi bir kamu menfaatine zarar vermeyeceğinin çok açık olduğu değerlendirilmektedir. Koordinasyon lütfen!