Alternatif pazarlara yönelmek zorundayız

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Yalçıntaş, AB ülkelerindeki ekonomik yavaşlamanın dış talepte gerilemeye neden olacağını, bu nedenle alternatif pazarlara ağırlık vermek gerektiğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, Türkiye ekonomisinin 2012 yılında kayda değer biçimde yavaşlayacağının öngörüldüğünü belirterek, "Bu yavaşlamanın oranı henüz net değil. 2012 yılında ne 2010'un, ne de 2011'in büyümesi olmayacak, daha düşük bir büyüme rakamı olacak" dedi.
Yalçıntaş, İTO'nun Aralık ayı Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, 2011 yılında da krizden çıkış hamlesini güçlü biçimde devam ettirdiğini, 2011'in son çeyreğinde bir yavaşlama olsa da, Türkiye'nin 2011 yılını yüzde 7'nin üzerinde bir büyüme ile kapatacağını kaydetti.
Türkiye ekonomisinin güçlü performansının bir numaralı taşıyıcısının, 2011 yılında da güçlü yurt içi talep olduğuna işaret eden Yalçıntaş, 2011'in ilk yarısında hem hanehalkı harcamalarının yüzde 10,2 gibi rekor oranda genişlediğini, hem de özel sektör sabit sermaye yatırımlarının yüzde 36 oranında yükseldiğini, büyümenin lokomotifinin özel sektör olduğunu anlattı.
Yalçıntaş, 2011 yılında, Merkez Bankası'nın aldığı önlemlerin neticesinde cari açığın finansmanında da 2010 yılına göre nispi düzelmeler olduğuna dikkati çekerek, özellikle mevduatlar tarafında bir önceki yılın aksine büyük geri dönüşler olurken, uzun vadeli yurt dışı kredi kullanımlarında da artışlar kaydedildiğini belirtti.
"Yurt dışı kredi imkanları daralacak"
Murat Yalçıntaş, 2012 yılına ilişkin beklentilerini de dile getirerek, şunları söyledi:
"Türkiye ekonomisinin 2012 yılında kayda değer biçimde yavaşlayacağı öngörülmekle birlikte, bu yavaşlamanın oranı henüz net değil. 2012 yılında ne 2010'un, ne de 2011'in büyümesi olmayacak, daha düşük bir büyüme rakamı olacak. Genel kanaat, AB'deki gelişmelerin Türkiye'nin 2012'deki büyümesini belirleyen ana etken olacağı yönündedir.
Burada çok önemli bir nokta var: 2012'de Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya'nın büyüme hızlarının gerileyeceği bekleniyor. Ne var ki, bu ülkeler, Türkiye'nin toplam ihracatından en fazla pay alan ülkeler. Dolayısıyla dış talepte 2011 yılına göre daha fazla gerileme olabilir. Bu ise ihracatımızın olumsuz yönde etkilenmesi demektir. Buna karşı bizim ise alternatif pazarlara artan oranda ağırlık vermemiz gerekiyor. Bu, zorunluluk."
AB'deki gelişmelerin, Türkiye'ye finansman açısından da olumsuzluk yaşatacağına işaret eden Yalçıntaş, Türk şirketlerin yurt dışı kredi ihtiyaçlarını büyük ölçüde Avrupalı bankalardan temin ettiğini, oysa Yunanistan'a ve birkaç AB ülkesine yönelik tasarlanan kurtarma planı çerçevesinde, bu ülkelerin kamu tahvillerini portföyünde bulunduran Avrupalı bankaların zarar yazmalarının gerekeceğini, bu nedenle de AB'den dışarı giden fonlarda azalma olacağını ifade etti.
Yalçıntaş, bu durumda AB kaynaklı fonlara 2010 ve 2011 yıllarında nispeten kolay erişebilen bankalar ve reel sektörün yurt dışı kredi imkanları daralacağını, bunun da cari açığın finansmanında bazı sıkıntılar yaşanmasına yol açacağını söyledi.
Bu konularda ilginizi çekebilir