”Ana muhalefet iktidar partisine benzemek istiyor”

Sarıgül, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Salonu'nda düzenlenen DSP'ye katılım töreninde konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - İstanbul'da Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül DSP'ye katılım töreninde, ''İktidara alternatif olması asla mümkün olmayan ana muhalefet lideri çağdaş çözümler üretmek yerine, iktidar partisine benzemek istiyor" dedi.

İstanbul'da Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile Büyükçekmece'ye bağlı Kumburgaz Belde Belediye Başkanı Hüseyin Çorbacıoğlu ve Çatalca'ya bağlı Durusu Belde Belediye Başkanı Engin Akman DSP'ye katıldı. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ile Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Salonu'nda düzenlenen katılım törenine birlikte geldi. Sezer ve Sarıgül'ün kongre merkezine gelişinde partililerce güvercin uçuruldu. Sezer, törende yaptığı konuşmada, ülkede işsizlik ve sosyal adaletsizliğin giderek arttığını öne sürerek, insanca ve hakça bir düzen kuracaklarını, Türkiye'de siyaseti tepeden tırnağa değiştireceklerini belirtti.

Türkiye'de 2 kutuplu, birbirinden beslenen ve güç veren bir siyasetin egemen olduğunu savunan Sezer, halkın bugünkü ana muhalefet anlayışından bıktığını söyledi. Halkın yeni bir alternatif görmek istediğini kaydeden Sezer, alternatifin bu salonda bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

''Birisi elini kolunu yabancılara kaptırmış iktidar, ülkeyi dışardan yönetir hale getirmiş ama kendi aklı fikri yüzyıllar öncesinde. Diğeri de sözüm ona 'Atatürk'ün mirasçısıyım' diye ortalıkta dolaşıyor. Atatürk'ün bu ülkeye emaneti laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti. En büyük eseri. Korunması gereken, bu milletin birliği ve bütünlüğüyle birlikte laik, demokratik çağdaş Cumhuriyetimizdir. CHP'nin koltuğu değildir. Birisi inançları siyasete alet ediyor. Sömürünün en kötüsü inanç sömürüsüdür. İktidar onu yapıyor. Birisi de sözüm ona kara çarşaf açılımı getiriyor.''

"Bırakın bu sahte açılımları"

Son zamanlarda çarşaf açılımlarının ardından başka açılımların da olduğunu öne süren Sezer, ''Bırakın bu sahte açılımları. Bazı inanç istismarcıları Türkiye'nin gerçek sorunlarına çözüm üretmek isteyen siyasetçilere engele kalkışacaklardır. İnancımızın ve birliğimiz önündeki bütün engelleri birlikte aşacağız'' diye konuştu. Bugünkü iktidarın ''3Y'' ile mücadele edeceği sözünü verdiğini kaydeden Sezer, şöyle devam etti:

''Yoksulluk artıyor. Yolsuzluk, bu hükümetin gırtlağına kadar battığı bir olgu. Yasaklarda ise sözde demokratlar. En baskıcı dönemi yaşamıyor muyuz? Kendisine soru soran gazetecilerin akreditasyonunu iptal eden, yasak koyan... Başbakan sözüm ona baskılarla, yasaklarla mücadele edecek. Hadi oradan sende... Sevsinler seni... Demokrat Başbakan. Kendi deyimiyle söylüyorum. Buna karşı kimden mücadele beklenir? Ama muhalefetin başka işi var. Çarşafa rozet takıyor. Ben şaşırmadım. Çünkü çarşafa rozet takan Baykal, Erdoğan'a Başbakanlık rozetini takmıştı. Türkiye'ye yeni bir alternatif yol gerekiyor.''

"Türkiye önemli bir süreçten geçiyor"

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, DSP'nin bu kararının Türk siyasetinde yıllardır özlemini duydukları demokratikleşme ve bütünleşme doğrultusunda önemli bir adım olarak gördüklerini, DSP'nin yerel seçimlerde güçlü bir iktidar alternatifi yolunun açıldığını kaydetti. Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini dile getiren Sarıgül, ekonomide sıkıntıların büyüdüğünü, iş ve emek dünyasının kriz nedeniyle feryat ettiğini, halkın geçim sıkıntısı içinde sosyal sorunlarının arttığını savundu. Terörle mücadelenin her gün biraz daha zorlaştığını anlatan Sarıgül, şunları söyledi:

''İktidara alternatif olması asla mümkün olmayan ana muhalefet lideri ise çağdaş çözümler üretmek yerine, iktidar partisine benzemek istiyor. İlkesi ve çizgisi belli olmayan bir siyasetle vakit geçiriyor. Ana muhalefet partisinin lideri demokratik, laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni korumayı değil, kendi koltuğunu korumaya çalışıyor. Mevcut düzenden zarar gören halkımızın arkasında ciddi bir siyasal güç olmadıkça bu sorunlar devam edecektir. Demokratik sol bir iktidar Türkiye için artık kaçınılmazdır, zorunluluktur.''