”Arap dünyası ile ticari ilişkilerde duraksama görülüyor”

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Ticari ilişkilerimizin pozitif seyrine rağmen yatırım ilişkilerimizde bir duraksama görüldüğünü belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin Arap dünyası ile ticari ilişkilerinin pozitif seyrine rağmen yatırım ilişkilerinde bir duraksama gördüklerini belirterek, "Küresel mali piyasaların en önemli aktörlerinden biri haline gelen Arap sermayesinin ve yatırım fonlarının ülkemizdeki yatırım imkanlarından daha çok yararlanmasını bekliyoruz"  dedi.

Türk-Arap Ekonomi Forumu'nun açılışında konuşan Hisarcıklıoğlu, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girerek küresel bir güç olma hedefi olan Türkiye'nin bu hedefe ulaşmak için küresel ekonominin dış ekonomik ilişkilerini çeşitlendirmek, tüm ekonomik güçler ile etkin ekonomik işbirliğini geliştirmek istediklerini söyledi.

Hisarcıklıoğlu, "Bu çerçevede 300 milyonluk nüfusu, 2 trilyon dolara yaklaşan ekonomik büyüklüğü, son 10 yılda 1 trilyon doları geçen cari fazlası, 1 trilyon doları aşan dış ticareti ile 22 Arap ülkesi bizim için önemli bir ekonomik partnerdir" dedi.

DEİK bünyesinde bugüne kadar 22 Arap ülkesinin 17'si ile iş konseyleri kurulduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, iş adamları olarak bölge ülkeleriyle ilişkileri her alanda geliştirmeyi ve karşılıklı ekonomik bağımlılık yaratmak suretiyle bölgesel istikrar, güvenlik ve refahın yayılmasına katkıda bulunmayı hedeflediklerini kaydetti.

"Bölgede 'istikrar eksenleri' kurarak refahın ve barışın hüküm sürdüğü bir coğrafyada yaşamak istiyoruz" diyen Hisarcıklıoğlu, bu doğrultuda sorumluluk almaktan kaçınmamak gerektiğini vurguladı.

"Barış için sanayi projesi"

Orta Doğu'daki barış girişimlerine "Barış İçin Sanayi Projesi" ile katkı sağlamak istediklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu doğrultuda Filistin ve İsrail iş dünyası ile çalıştıklarını, Filistin'de istihdamın gelişmesine katkı sağlamak istediklerini söyledi.

Rifat Hisarcıklıoğlu, "Biliyoruz ki komşumuz huzursuzken bizim huzur ve güvenlik içinde yaşamamız mümkün değildir" dedi.

Arap dünyası ile ekonomik ilişkilere de değinen Hisarcıklıoğlu, 2000 yılında 6,5 milyar dolar olan toplam dış ticaret hacminin 2008 sonu itibariyle 37 milyar dolar seviyesine çıktığını, Arap ülkelerine ihracatın küresel ekonomik krize rağmen diğer ekonomik partnerlerinin aksine artamaya devam ettiğini kaydetti.

"Yatırım ilişkilerimizde duraksama görüyoruz"

2009'un ilk 4 ayında 22 Arap ülkesine ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artarak 7 milyar dolar seviyesine yükseldiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

 "Ancak Arap dünyasının toplam dış ticaret hacminin 1 trilyon doları geçtiğini göz önünde bulundurursak mevcut ticaret rakamlarının denizde bir damla olduğunu görmekteyiz. Daha önce Suriye, Tunus, Mısır ile serbest ticaret anlaşması imzaladık ve ticaretimiz üzerindeki olumlu etkisini hemen gördük. Bu bağlamda Lübnan, Ürdün ve Körfez İşbirliği Konseyi ile devam eden serbest ticaret anlaşması müzakerelerini en kısa zamanda tamamlamak istiyoruz. Ticari ilişkilerimizin pozitif seyrine rağmen yatırım ilişkilerimizde bir duraksama görüyoruz. Nitekim küresel ekonominin en dinamik yatırımcılarından birisi haline gelen Körfez ülkelerinden ülkemize 2009'un ilk 3 ayında sadece 8 milyon dolar yatırım gelmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Türkiye'de yatırımcıların bir kısım sorunlar ile karşı karşıya kaldığını biliyoruz. Bu sorunların çözümü için ortak çalışma grubu oluşturup, Türkiye'deki siyasi otorite ile işbirliği yapabiliriz. Küresel mali piyasaların en önemli aktörlerinden biri haline gelen Arap sermayesinin ve yatırım fonlarının ülkemizdeki yatırım imkanlarından daha çok yararlanmasını bekliyoruz. Gayrimenkul, enerji, mali piyasalar, perakende, turizm ve lojistik sektörleri Arap yatırımcıları ve fonlarının Türkiye'de yatırım yapabileceği cazip sektörlerdir."

Hızlı tren ağı oluşturulması

Türk özel sektörü olarak Afrika'daki ülkeler ile yakından ilgilendiklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Bu kıtada Arap kardeşlerimizle güçlerimizi birleştirerek ortak projeler gerçekleştirmek istiyoruz" dedi.

Rifat Hisarcıklıoğlu, 2008 sonunda Arap ülkelerinden Türkiye'ye gelen turist sayısının bir önceki yıla göre yüzde 25 artış gösterdiğini ve 1 milyon 200 bine ulaştığını ifade ederek, turizm alanında Arap ülkelerinin turizm altyapısının geliştirilmesine de katkı sağlamaya, özellikle turistik tesis işletilmesi ve yönetilmesi konusundaki deneyimlerini paylaşmaya hazır olduklarını kaydetti.

Türkiye ve Körfez ülkeleri arasında bir hızlı tren ağı oluşturulması ve bu şekilde Körfez ülkelerinin Türkiye üzerinden Avrupa'ya açılmalarını ortaklaşa gerçekleştirmeleri gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Basra Körfezi'ni Akdeniz'e modern ve hızlı otobanlarla bağlamak gerektiğini söyledi.

Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye proje finansmanında önemli bir pazar haline gelmiştir. Türk mali piyasaları Arap yatırım fonlarının yatırım yapması için cazip bir pazardır. Ancak bankacılık sektörünün karşılıklı olarak iyi tanınmaması ticaretimizin önünde engeldir" diye konuştu.

İnşaat ve gayrimenkul yatırımları

Arap ülkelerindeki inşaat ve gayrimenkul yatırımlarından daha çok pay alma arzusu içinde olduklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki dönemde tamamlayacakları Arap doğal gaz boru hattı sistemi ve Irak doğal gaz kaynaklarının Nabucco Boru hattı sistemine dahil edilmesiyle karşılıklı ekonomik ilişkilerin stratejik bir boyut kazanacağını vurguladı.

Hisarcıklıoğlu, "Kızıldeniz'i, Basra Köfezi'ne, Akdeniz'i limanlar, demir yolları, otobanlar, boru hatları ile birbirine bağlayıp buraları çatışmanın ve az gelişmişliğin değil refahın ve istikrarın hüküm sürdüğü bir bölge yapmak zorundayız. Bu, Türk Arap iş adamlarının kaçınamayacağı tarihsel sorumluluğudur. Umutla ifade etmek isterim ki yaşamakta olduğumuz hızlı küreselleşme çağında siyasi ve iktisadi önemi her geçen gün artmakta olan Arap dünyası ile ortak bir refah alanı yaratmak hepimizin elindedir. Biz beraber yaşadığımız  Orta Doğu'da huzur istiyoruz, barış istiyoruz, komşu, dost ve kardeş Arap ülkeleri ile aydınlık günlere beraber yürümek istiyoruz" dedi.