Bahar aylarını hapşırarak geçirmeyin

Uzmanlar, bahar alerjisi olanlara; polenlerden korunmak için 10.00-16.00 saatleri arasında dış ortamlarda bulunmamaları tavsiyesinde bulunuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Baharın geldiği ve hava sıcaklıklarının yükseldiği şu günlerde doğadaki değişim, insan sağlığını da yakından etkiliyor.
Uzmanlar, polen popülasyonunun artığı bu dönemde bahar alerjisi bulunanlara 10.00-16.00 saatleri arasında dış ortamlarda bulunmamaları, dışarıdan gelince elbiselerini değiştirmeleri ve her gün banyo yapmalarını öneriyorlar.

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Münevver Pınar, halk arasında "yaşamın soluğu, hapşırığın sorumlusu" olarak bilinen polenlerle ilgili uyarılarda bulundu.

Bahar mevsiminin başlamasıyla polene duyarlı bireylerin, öksürük, hırıltı ya da hışıltılı solunum, nefes darlığı ve göğüste tıkanıklık şikayetleriyle hekime gittiğini belirten Pınar, çayır polenine duyarlı hastaların, özellikle mayıs ayı itibariyle, astım atağı şikayetiyle hastanelerin acil servislerine yaptığı başvurularda artış gözlendiğine dikkati çekti.

Pınar, iş gücü kaybına yol açan ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyen polenlerin maruziyetin tamamen engellenmesinin mümkün olmadığına işaret ederek, ancak polenlerin havada en yoğun bulunduğu gün içinde ve mevsim dönemlerinde duyarlı kişilere bazı önlemler almalarının önerilebileceğini ifade etti.

Polene duyarlı kişilere ilaçlarını zamanında ve düzenli almalarını tavsiye eden Pınar, bu kişilerin hekimleriyle de daimi işbirliği içinde olmaları gerektiğini vurguladı.

Pınar, bu kişilerin duyarlı oldukları alerjen polenlerin yılın hangi aylarında havada yüksek düzeylerde olduğunu bilmeleri gerektiğini kaydederek, Türkiye Ulusal Allerji ve Immunoloji Derneği'nin internet sayfasında, Ankara, Adana, Antalya, Bursa, Kars ve Kayseri illerindeki polen saçma dönemlerinin haftalık olarak takip edilebileceğine dikkati çekti.

Belediyelere önemli görev düşüyor

Polenlere duyarlı bireylerin, kent içinde ve çevresindeki parklar, bahçeler ve dinlenme yerlerinde bulunan bitkilerin belirlenmesi, bu bitkilerin polen saçma dönemlerinin ve alerjenik özelliklerinin giriş yerlerinde duyurulması için belediyeleri uyarması gerektiğini ifade eden Pınar, şöyle konuştu:

"Tatil yerleri iyi belirlenmelidir. Polenler sadece gün içinde ortamda bulunurlar. Sabah erken saatlerde havaya karışan polenler, gün ortalarına doğru havada en yüksek düzeye ulaşıp, öğleden sonra giderek azalırlar. Bu nedenle gün içinde 10-16 saatleri arasında dış ortam aktivitesinin sınırlandırılması gerekir. Evlerin bu saatler arasında havalandırılmaması da önemlidir. Rüzgar durumunun da polen salınımı ve dağılımı üzerinde çok önemli bir etkisi vardır. Bu nedenle bahçe işlerinden uzak durulması ya da hava müsaitken veya belirli saatlerde uğraşılması, yürüyüşleri ve spor faaliyetlerini de bu duruma göre ayarlanması gerekir. Bu tür faaliyetlerde yüz maskesi ve gözlük takmaları yararlı olabilir."

Polenleri tutabilen filtre önerisi

Pınar, hava kirliliği gibi bazı çevresel etmenlerin de polenin alerjenitesi üzerinde etkili olduğunu belirterek, özellikle kirliliğin fazla olduğu bölgelerden uzaklaşılması, bu saatlerde dışarı çıkılmaması, spor veya yürüyüş yapılmaması gerektiğini söyledi.
Dışarıdan gelince özellikle nisan-ağustos dönemlerinde polen bulaşmış olabileceğinden elbiselerin değiştirilmesini ve her gün banyo yapılmasını öneren Pınar, şöyle devam etti:
"Araba pencerelerinin kapalı tutulması, mümkünse polenleri tutabilen filtrelerin takıldığı havalandırma sisteminin evde ya da arabada kullanılması gerekir. Pencere ve tavan arasına dışarıdaki havayı içeri çeken ventilatör takılmamasını öneriyoruz. Sigara dumanı astım gelişme riskini ve atak sıklığını arttırmaktadır. Bu nedenle böyle ortamlardan uzaklaşılmalıdır. Ayrıca bazı gıdaların çapraz reaksiyonları tetikleyebileceği de unutulmamalıdır. Örneğin; huş ağacı (betula) poleni duyarlılığı olan kişilerde genellikle elma, kivi, havuç, patates ve fındık gibi meyvelere karşı duyarlılık gösterdiği bulunmuştur."

Polen sayısı soğuk ve yağmurlu günlerde düşüyor

Prof. Dr. Pınar, polen konsantrasyonları ve çeşitlerinin, çevresel etkilerden ve meteorolojik faktörlerden de etkilendiğini dile getirerek, "Polen sayıları soğuk ve yağmurlu günlerde düşük, sıcak ve kuru havalarda ise yüksektir. Rüzgar durumunun da polen salınımı ve dağılımı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Hava kirliliği gibi bazı çevresel etmenlerinde polenin alerjenitesi üzerinde etkili olduğu bulunmuştur" ifadesini kullandı.
Polen alerjenitesini dolaylı yoldan arttıran bir diğer etmenin ise küresel ısınma olduğuna işaret eden Pınar, iklimlerindeki değişimin yalnızca atmosferdeki polen miktarını değil, aynı zamanda polen sezonunun uzunluğunu etkilediği şeklindeki görüşlerin de yaygınlık kazandığını sözlerine ekledi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir