Balduk, oda başkanlığını bıraktı
16 yıldır Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nın başkanlık görevini yürüten, kentin duayen sanayicisi Mehmet Balduk, oda yönetimini bıraktığını açıkladı.
Handan Sema CEYLAN-Ali ESKALEN
KAHRAMANMARAŞ - Kahramanmaraş'ın 16 yıllık Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk, görevini bıraktığını gerçekleştirdiği bir basın toplantısıyla açıkladı.
1995'ten bu yana başkanlık görevini yürüten 2002-2005 yılları arasında TOBB Başkan Vekilliği görevini yapan Balduk'un istifası, kentin, beklentisini de arttırdı. Facebook'ta adına "Mehmet Balduk bakan olsun Maraş kurtulsun' başlıklı bir grup kurulan Balduk, siyasete girip girmeyeceği ile ilgili soruları cevapsız bıraktı.
Basın toplantısında odaya hiçbir zaman siyaseti karıştırmadığının altını çizen Mehmet Balduk, oda meclisinde 5 farklı partiden eski il başkanlarının bulunduğunu vurgulayarak, "Bugün meclise açıkladıktan sonra, pazartesi günü kravatımı çıkartacağım. Biraz dinleneceğim. Daha sonra bu işleri düşünürüm" şeklinde konuştu. Oda yönetimini birinci yedekte bulunan Abdulkadir Kurtul'un devralacağını ve daha sonra seçimin yapılacağını belirten Balduk, yeni başkanın kim olacağı konusunda ise yorum yapmadı.
Ancak kulislerde Halen Kahramanmaraş Organize Sanayi Bölgesi'nin Başkanı olan ve Mem Tekstil'in de Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüten Kemal Karaküçük'ün görevi alacağı konuşuluyor.
Düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerle helalleşen Balduk, sorulan bir soru üzerine, şu açıklamayı yaptı: "Ben yönetime geldiğimde ihracat 20 milyon dolardı, şimdi 786 milyon dolar. 2013 hedefimiz 1 milyar dolar ama onu bir yıl önce yakalayacağımızı düşünüyorum. Şu anda 100 bin istihdam var, 1995'te bu rakam 10-15 bin civarındaydı. Odanın üye sayısını hatırlamıyorum ama şu anda 8 bin 500 üyesi var.
Ben tebrik kartı çiçek göndermek yerine öğrencilere burs vermeyi tercih ettim. Yöneticilerin hiç biri huzur hakkı almadı. Şeffaf bir oda haline getirdik burayı. Gelir ve giderlerimizi internetten herkesle paylaştık. Ben bırakıyorum ama yönetim kurulunun tamamı görevini yürütecek bu da kurumsal hafıza devam edecek anlamına geliyor. 16 yıldır ömrümün en verimli çağını buraya verdim. 2 çocuğum var. Oda da adeta benim üçüncü çocuğum gibi. Tabii ben de her türlü desteği odaya vermeye devam edeceğim."
Halen Adıyaman , Kahramanmaraş Elektrik Dağıtım işini üstlenen şirketin işlerini yapan Balduk, 10 günlük bir tatile ayrılacağını duyurdu. Sorulan bir soru üzerine Balduk, kentte sanayinin raya oturduğunu belirterek, Maraş için geliştirilemeyen alanın turizm olduğunu söyledi.
Başkanlıkta son röportajını DÜNYA'ya verdi
31 yaşında Kahramanmaraş Ticaret Borsası'na gelen 16 yıldır da Ticaret ve Sanayi Odası'nın Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüten Mehmet Balduk, görevini bıraktığını kamuoyu ile paylaşması öncesi DÜNYA ekibi ile kentin son durumunu değerlendirdi. DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, DÜNYA yazarı Dr. Rüştü Bozkurt ve Yazıişleri Müdürü İbrahim Ekinci'nin sorularını yanıtladı.
Mehmet Balduk, kentin son dönemdeki ihracat artışına değinerek, "2010'un Aralık ayında ihracatta yüzde 66'lık artış oldu. 2011'in Ocak ayında bu oran yüzde 82.5'e yükseldi. Tabii bunun bir kısmı da emtialardaki artıştan kaynaklanıyor. Pamuk geçen yıl 1.5 dolardı şimdi 4.5 dolar. Daha bunun oranı da ihracat rakamlarına tam yansımadı. 2010 yılı sonu itibariyle ihracat kayıtlı malları da sayarsak ihracatta 786 milyon dolara ulaştık, bunun 548 milyon doları direk firmaların kendi adına yaptıkları ihracat.
Geri kalan kısmı da ihraç kaydı ile satılanlar, 2023 yılı için önce 3 milyar dolar hedeflemiştik. Sonra bunu 5 milyar dolara çıkarttık" diye konuştu. Kentin en büyük yatırım heyecanının şu günlerde Türkoğlu ilçesinde yaşandığına dikkat çeken Balduk, "Adana yolundaki Türkoğlu ilçesine lojistik köy kurulacak. Demiryolu da var. Akdeniz'e bölgeyi bağlayan karayolu var, doğalgaz var, enerji merkezi var. Buranın devreye girmesiyle Mersin ve İskenderun limanları ile irtibat sağlanacak. O zaman Ortadoğu'ya Güney Afrika'ya yönelik yatırımların burada artması beklenebilir. Şimdi Türkoğlu'nda bir de organize sanayi bölgesi (OSB) kuruyoruz.
Maraş'ta hazine arazisi yok. Ya dağ ya ova var. Yatırım dağa yapılamıyor, ovada da verimli araziler var. Hazine arazisi olarak kullanılmayan İkinci Ordu'nun atış alanı var" ifadelerini kullandı.
Türkoğlu'ndaki OSB'nin arsa tahsisini yaparken Ar-Ge ve inovasyon yapan firmalara öncelik verdiklerini anlatan Balduk, "Burası 1300 dönümlük bir yer. Yer darlığında istediğimiz boyutta bir bölge kuramadık. Biliyorsunuz Elbistan'da bir OSB kuruldu. Orası dolmadan Maraş'a yeni bir sanayi bölgesi kurulamıyor" diyerek, "Dışardan bakıldığında doğru bir uygulama gibi görülüyor. Ancak Maraş'ın yeni sanayi alanlarına hızla ihtiyacı var. Elbistan, merkeze 200 kilometre uzaklıkta. Elbistan'ın dolması en az bir 10 yıl sürer. Burada hazır bir yatırımcı var, oradakiyle buradaki birbirine karıştırmayın. 2011 yılında Türkoğlu dolunca, sanayi bölgesi ihtiyacı olacak" şeklinde konuştu.
Sabancı 1 milyar dolarlık 5 baraj grubu yapıyor
Kentteki yatırımlarla ilgili de bilgi veren Mehmet Balduk, "Şu anda en büyük yatırım, sanayicilerimizin devam eden HES'lerini saymazsak, Sabancı'nın yaptığı Kandil Barajlar Grubu. Orada toplam 1 milyar dolarlık 5 tane baraj grubu var. Bir de büyük kağıt fabrikası yatırımı var. Ayrıca hem Sanko'nun hem Kipaş'ın çimento fabrikaları kapasite artırıyor. Onun dışında yeni iplik yatırımları oluyor. Ayrıca çelik mutfak eşyada da yatırımlar söz konusu" diye konuştu.
Krizde tescil sayısı da patent sayısı da arttı
Türkiye'deki her kriz döneminde Maraş'ın olumlu etkilendiğini de kaydeden Balduk, şöyle devam etti: "1994-1995'teki krizde pamuk yine tavan yapmıştı, döviz de üç katına çıkmıştı elinde pamuk olan sermaye biriktirdi, yatırım yaptı. 2001 krizinde döviz çok yükseldiği için, işletme maliyetleri çok düştü. Bundan dolayı da kriz Maraş'a yaramıştı.
Bizi en çok sarsan kriz 1998-1999 Asya-Rusya krizi olmuştu. O dönemde faizler çok yükselmişti ve orada üretim yapanlar Avrupa'ya, bizim pazarımıza saldırmıştı. Son küresel krizde biz yara almadık. Küresel kriz öncesinde zaten ayakta kalma mücadelesi veriliyordu. Dolar 1,15'lere düşmüş, faizler yüksek, para bulmakta zorlanılıyordu. Küresel kriz başladıktan sonra parite yükseldi biliyorsunuz, döviz kuru yükseldi.
Amerika'da Avrupa'da para çok bollaştı, ortaya sıfır faizli paralar çıktı. Krizin ilk başlangıcında yüzde 15 döviz bazında faiz veren bankalar, yıllık bazda yüzde 3-4'lerde döviz kredisi teklif etmeye başladılar. Bu da herkesin işine geldi. Sanayiciler pazar paylarını genişlettiler. Maraşlı sanayiciler çok hızlı ve esnek olabildikleri için, teknolojileri de dünyaya ve Türkiye'ye göre çok yeni olduğu için çok hızlı davranabildiler. Tescil sayısında da, patent sayısında da artış oldu."
Pamuk fiyatına giysi geliyordu
Tebliğ tartışmalarına gelince, konfeksiyoncu olmazsa tekstilci olmaz. Bazı önemli tekstil markalarımız, dışardan malını imal ettiriyor burada da çok az bir üretim gösteriyor, mağaza zinciri aracılığıyla ürünlerini satıyorlar. Çok ciddi rakamlarda ithalat yapıyorlar. Bunlara itirazımız yok. Arkadaşlar ‘Bir Zara çıkartalım' diyorlar ama Zara çıkartalım derken İspanya gibi de batmayalım. Kendi üretimimize de önem verelim.
Konfeksiyoncu olmadan tekstilci olmaz, lokomotif konfeksiyoncudur. Ama bu trend böyle devam ederse, sen bütün konfeksiyonu dışardan ithal edersen senin üretimin de kalmaz iplikçi de kalmaz, kumaşçı da kalmaz sen de kalmazsın. Çünkü o zaman Çin'deki veya Banladeş'teki firma gelir kendi mağazalar zincirini buraya açar.
Türkiye'de şu anda ana problem işsizlik diyorsanız, istihdam deposu konfeksiyondur. Onun için Marmara Bölgesi dahil konfeksiyona teşvik verilse hem sektörü kayıt altına alırsınız hem de istihdamı artırırsınız. Konfeksiyon üretimi arttıkça benim ipliğime kumaşıma talep artacak. Çünkü hızlı moda bunu emrediyor. Gerçekten bu alanda çok büyük bir damping var. Pamuk fiyatına dışardan giysi geliyordu.
Yeni iplik yatırımları 'kompakt'
Kriz döneminde Türkiye'de pek çok iplik fabrikası döküldü, bazısı teknolojisi eski olduğu için döküldü bazısı da yeni kuşakla rekabet edemedi. Dolayısıyla Türkiye'nin bütün bölgelerinde hurdaya giden, Hindistan'a satılan fabrikalar oldu.
Rekabet edemeyen, modern yapılanamayan, ürün gamını geliştiremeyen pazarlarda kendilerine yer bulamayanlar döküldü. Düşük kur yüksek faiz de bu dönemde geride kalanların elenmesine neden oldu. Aslında tekstilde bir yapı değişimi oldu. Bu süreçte ayakta kalanlar da çok güçlendiler.
Ama fabrikaların kapanması bu alanda bir boşluk oluşturdu. Şu anda yapılan bu iplik yatırımları boşluğu gidermek için. Yeni yapılan iplik fabrikaları, katmadeğeri biraz daha yüksek olsun diye yatırımı kompakt yapıyorlar, karışımlı iplik tezgahları kuruyorlar. Biz çok büyük iplik ülkesi olduğumuz halde, bazı iplikleri, kumaşları hala İtalya'dan ithal ederiz. Şimdi onların yapımına yönelik bir yatırım var.
Başarının sebebi son teknoloji
Kentte bu yıl da çok ciddi yatırımlar hayata geçirilecek. Bizim başarımızın bir sırrı var. Mesela çelik mutfak eşyası bazında daha önce sırf insan gücüne dayalı üretim yapılırdı, Avrupa bu işi bırakınca, bu coğrafyanın en büyüğü Maraş oldu.
Marka belki çıkaramadı ama üretimin hepsini bu kent sağlar oldu, son teknoloji kullanmaya başladılar. Tekstilde teknoloji kullanımı zaten en üst seviyedeydi. Maraş'ın sürekli büyümesinin ayakta kalmasının temel sebebi, en son teknolojiyi kullanıyor olması ve öz kaynaklarının yüksek olmasıdır. Bunun yanında bir de faizi düşük, rahat kredi bulmak eklenince Maraş coştu.
Kahramanmaraş çok hızlı büyüyor
Türkiye'de müteşebbis var, Kahramanmaraş'ta daha çok var. Sanayicimiz her şeyi öğrendi. Neleri bilmiyorlardı? İhracatı bilmiyorlardı. Biz 1998'de kurduğumuz bir sektörel dış ticaret şirketi ile kentimizdeki sanayicinin ihracatı öğrenmesine öncü olduk.
Şimdi o dönemden, bu güne bakınca Maraş, borçlanmayı, dünya pazarını, teknolojiyi, verimliliği öğrendi, çok hızlı büyüyor. Maraş'ın tek dezavantajı transit yol üzerinde olmaması, çıkmaz sokak durumda. Maraş'ın müteşebbisi Mersin'de yada Hatay'da olsa limanın içinde olsa, o zaman sen gör Maraş'ı.