“Başarı, esnek ve çok boyutlu bir strateji gerektirir”
Yönetim dünyasının efsane isimlerinden Prof. Henry Mintzberg, “Geleceğin yönetim ve liderlik anlayışının katılımcılık ve şeffaflığın ötesinde teknoloji ve insani değerlerin entegrasyonu üzerine kurulacağını düşünüyorum” diyor.
CEO'lar rekabetçi kalmak istiyorlarsa yöneticilerini düşünen, analitik, dünya görüşüne sahip, işbirlikçi ve eyleme yönelik olarak değer veren bir organizasyon kültürü geliştirmeye dikkat etmeliler.
2023 McKinsey CEO Mükemmellik Anketi'ne göre, dünyanın önde gelen CEO'ları bugünün en baskın iş konularının dijital teknolojiler, jeopolitika ve ekonomi olduğuna inanıyorlar. Liderler sadece yönetimsel ve iş sorunlarıyla değil aynı zamanda jeopolitik, sosyal ve çevresel engellerle de karşı karşıya.
Liderlerin bu zorluklara verdikleri yanıtlar organizasyonlarının başarısını tanımlıyor. Çağımızın en etkili düşünürlerinden olan McGill Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Henry Mintzberg 20'den fazla kitabıyla yönetim, strateji ve organizasyonel yapı üzerine derinlemesine çalışmalar hayata geçirdi. "Managers Not MBAs", "The Rise and Fall of Strategic Planning" ve "Mintzberg on Management" gibi eserleri yönetim teorisinde dönüşüm yarattı.
Mintzberg'in "strateji planlama okulları" teorisi ve "5P" strateji modeli gibi yenilikçi yaklaşımları iş dünyasında ve akademik çevrelerde geniş kabul gördü. Yönetim pratiği üzerine söylediği "Etkili bir strateji, sadece plan değil aynı zamanda desen, pozisyon, manevra ve perspektiftir" gibi sözleriyle stratejinin çok boyutlu doğasını vurgulayan Mintzberg son kitabı "Understanding Organizations...
Finally!" ile organizasyonların nasıl çalıştığına ve etkili yönetimin nasıl sağlanabileceğine odaklanıyor. Organizasyonların çeşitliliğini ve toplum üzerindeki etkilerini ele alan Prof. Mintzberg sorularımızı yanıtladı:
Organizasyonların karmaşık dünyasında yönetim nasıl şekillenmeli?
Günümüzdeki en büyük yanılgılardan biri, yönetimin basit bir planlama süreci olduğu düşüncesi. Organizasyonların karmaşık dünyasında yönetim sadece planlama sürecinden ibaret olamaz. Etkili yönetim çeşitlilik ve sürekli değişim içeren bir dünyada çok yönlü düşünmeyi ve dinamik pazar koşullarına hızlı adaptasyonu gerektirir.
Geleneksel yönetim anlayışlarının ötesine geçmeli ve sürekli yenilikçi yaklaşımlar geliştirmeliyiz. Teknolojik gelişmeler ve küresel trendler pazarların ve müşteri beklentilerinin sürekli olarak değişmesine neden oluyor. Bu durum, yöneticilerin sürekli öğrenme ve gelişim içinde olmalarını gerektiriyor. Yönetim çok katmanlı bir süreç. Bir yandan operasyonel verimliliği sağlarken diğer yandan çalışanların motivasyonunu ve iş tatminini artırmak için gerekli koşulları yaratmak da yöneticinin sorumluluğunda.
Stratejik düşünme, sadece uzun vadeli planlar yapmak değil aynı zamanda organizasyon içindeki insanların ve süreçlerin bütünlüğünü korumak anlamına gelir. Başarıya giden yol, esnek ve çok boyutlu bir strateji gerektirir. Özellikle değişim ve belirsizlik dönemlerinde, yöneticilerin hem proaktif hem de reaktif olabilmesi önemli.
Günümüzde yöneticilerin karşılaştığı temel zorluklar neler?
Sürekli değişen ve gelişen bir dünyada adaptasyon yeteneğini sürdürebilmek en önemli zorluk. İnovasyon ve teknolojik gelişmeler, iş dünyasının yapısını ve rekabet koşullarını hızla değiştiriyor. Bu değişimler, yöneticilerin sadece mevcut duruma adapte olmalarını değil aynı zamanda geleceği öngörerek proaktif kararlar alabilmelerini gerektiriyor.
Yöneticilerin karşılaştığı bir diğer önemli zorluk, küresel ve yerel düzeyde artan sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk beklentileri. Yöneticiler, farklı kültürel ve coğrafi bağlamlarda etkili olabilmek için geniş bir perspektife ve kültürlerarası iletişim becerilerine sahip olmalılar.
Bu bağlamda yöneticilerin çok boyutlu düşünme yeteneği, esneklik ve çeviklik, ekibi motive etme ve yönlendirme, sürekli öğrenme ve kendini geliştirme gibi becerileri hayati önem taşıyor. Yöneticiler, yeni teknolojileri anlamalı ve şirketlerinin stratejilerini, iş süreçlerini ve çalışan yeteneklerini buna göre şekillendirmelidir. Bu, hem rekabet avantajı sağlamak hem de sürekli değişen bir dünyada başarılı olabilmek için gerekli.
Modern iş dünyasında yönetim ve liderlik trendleri nelerdir?
Geleceğin yönetim ve liderlik anlayışının katılımcılık ve şeffaflığın ötesinde teknoloji ve insani değerlerin entegrasyonu üzerine kurulacağını düşünüyorum.
Teknolojinin sağladığı imkânlar sayesinde, karar alma süreçleri sadece daha hızlı ve verimli hale gelmekle kalmayacak, aynı zamanda daha geniş bir katılım ve çeşitliliğe de imkân tanıyacak. Yapay zekâ ve veri analitiği gibi araçlar, karar verme süreçlerini daha bilgilendirilmiş ve objektif hale getirecek, ancak aynı zamanda insan merkezli yaklaşımın ve etik değerlerin önemi artacak.
Çalışanların refahı ve iş yaşam dengesi, gelecekteki yönetim ve liderlik anlayışının merkezinde yer alacak. Geleceğin yönetim ve liderlik anlayışı, teknoloji ve insani değerlerin dengeli bir şekilde birleştiği, daha katılımcı, şeffaf ve sürdürülebilir bir yaklaşım üzerine inşa edilecek.
Yeniden organizasyon hataları
“2011’de HP CEO’su olan Leo Apotheker tarafından alınan radikal kararlar, şirketin geçmişini ve kültürünü görmezden geldi. HP’nin faaliyetleriyle ilgili kararlar büyük şaşkınlık yarattı. Kültüre yabancı olan yeni üst yönetim ekibi, şirketi ölçüm odaklı bir yaklaşıma sürükledi.
Bu ani değişiklikler, şirketin değerini düşürdü ve pazardaki itibarını zayıflattı. Daha sonra HP’nin CEO’su olan Meg Whitman tarafından bu kararlar tersine çevrildi. Ayrıca şirket içinde sürekli olarak üst düzey yöneticilerin yer değişiklikleri organizasyonel dalgalanmalara yol açabilir ve şirketin istikrarını ve etkinliğini olumsuz etkileyebilir.
General Motors’un tarihinde bazı dönemlerin sürekli üst düzey yönetici değişiklikleri ve organizasyonel dalgalanmalarla dolu olduğunu gözlemleyebiliriz.1990’ların başlarında GM’nin CEO’su Roger B. Smith, şirketi yeniden yapılandırmak için büyük bir çaba harcayarak bir dizi alt markayı ve iş birimini sattı veya kapattı. Bu dönemde sürekli olarak üst düzey yönetici değişiklikleri yaşandı. Bu da şirketin istikrarını ve etkinliğini olumsuz etkiledi.”
“Değişime uyum yeteneği çok önemli”
Başarılı liderlerin en önemli özellikleri değişime uyum ve sürekli inovasyon yeteneği. Apple gibi şirketler, sürekli yeniliklerle ve ihtiyaçları öngörerek lider konumlarını sürdürüyorlar. Pazara yanıt vermekle kalmıyor, yeni talepler yaratıyor ve pazarın yönünü belirliyorlar. Karar almada liderler analitik düşünme ve sezgisel anlayışı dengeli kullanabilmeli.