Başbakan'a "Coşkun'la da görüş" tavsiyesi

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Başbakan Erdoğan'ın Taksim Gezi Parkı olaylarını sonuçlandırmak için Hülya Avşar ve Necati Şaşmaz gibi isimlerinde aralarında yer aldığı bazı sanatçılarla görüşmesini böyle eleştirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Başbakan Erdoğan'ın Taksim Gezi Parkı olaylarını sonuçlandırmak için Hülya Avşar ve Necati Şaşmaz gibi isimlerinde aralarında yer aldığı bazı sanatçılarla görüşmesini, eleştirerek, "Başbakan'ın Çoşkun ile de görüşmesini tavsiye ediyorum. Bu da Türkiye’nin meselelerinin önünü açacaktır" dedi. 

TBMM'de bir basın toplantısı yapan Tan, Gezi Parkı olaylarına değinerek AK Parti hükümetinin 11 yıldır metal yorgunu olduğunu, reform yapma melekelerini kaybettiğini iddia etti. Bu saatten sonra iktidarın aşkla ve şevkle yoluna devam etmesini beklemenin mümkün olmayacağını ileri süren Tan, Türkiye’de yeni siyasal birlikteliklere ihtiyaç olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: 
"Yeni bir anayasa azmi ve iradesi bitmiştir. Bu iktidar siyaseten vefat etmiştir. Eğer iktidar ‘ayaktayım’ diyorsa o zaman doğru düzgün bir anayasayı getirsin, BDP ile uzlaşsın ve referanduma gidelim. Bu kadar hır gür içinde ‘ben hala başkan olmak istiyorum’ diyorsa, Züğürt Ağa filmindeki Şener Şen’in babasının durumuna düşersin. Köy yıkılıyor, ocaklar sönüyor, memleket gidiyor, aile dağılıyor, ne diyor; ‘ben karı isterim' Gerdek gecesi de öldü biliyorsunuz. Tek derdin başkan olmak değilse buyur getir işte Meclis burada, AK Parti ve BDP grupları burada, doğru düzgün bir anayasayı milletin önüne koy." 

"Coşkun'la da görüşsün"
Başbakan'ın kimlerle görüşeceğinin kendi tasarrufu olduğunu belirten Tan, Polat Alemdar karakterli Necati Şaşmaz'ın da aralarında bulunduğu, bazı sanatçılarla dün bir araya gelmesini sert dille eleştirdi. Tan, "Rahmetli Erol Taş, Danyal Topatan, Ahmet Tarık Tekçe keşke onlar sağ olsaydı, onlarla görüşseydi. Üçü de değerli kişilerdir, rahmet ve hürmetle anıyorum. Bunlar vefat etti diye üzülmesin sayın Başbakan, Coşkun hayatta, Coşkun'la da görüşmesini tavsiye ediyorum. Bu da Türkiye’nin meselelerinin önünü açacaktır" dedi. Görüşme sonrası Necati Şaşmaz'ın yarım saat açıklama yaptığını hatırlatan Tan, "Fakat benim zekam ve algılamam müsait olmadığı için yeterince anlayamadım ne dediğini. Sanırım Coşkun'u dinlerse ve Coşkun da bu toplantıdan sonra bir açıklamada bulunursa biz de bir şeyler anlarız bu son durumdan" dedi. 
Başbakan Erdoğan'ın ısrarla faiz lobisinden söz ettiğini hatırlatan Tan, şöyle devam etti: 
"Bu faz lobisi kimdir, ne yapar, nereden gelir; Türkiye'de Katar'dan, Kuveyt'ten, Suudi Arabistan'dan geldiği söylenen 200 milyar doları kimler getirdi, nasıl getirdi? Menkul Kıymetler Borsası'nın yüzde 63.5'u yabancıların eline naSıl geçti, bunun bütün hesabı Başbakan'dadır ama ne hikmetse bunu bir marifet, başarı olarak anlatan Başbakan bugün dönmüştür faz lobisinden bahsetmeye başlamıştır. Türkiye'yi faiz cenneti haline getiren, bir kara para cenneti haline getiren, körfez sermayesinin devlete borç verme şekli olarak ortada olan bu ekonomiyi yapılandıran kendisidir. Bu kadar faizden şikayetçiysen sayın Başbakan sana bir rakam veriyorum; şu an Diyarbakır'daki iş bankası müşterilerine yıllık yüzde 9 tile ticari kredi kullandırıyor. Devletin kontrolünde olan en büyük ortağı yüzde 75 hisse ile Vakıflar Genel Müdürlüğü olan Vakıfbank 9.75'le kullandırıyor. Bu kadar faizden şikayetçi isen önce Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası'nın faiz oranlarını indir, şikayet ettiğin bankaların seviyesine getir." 

"Katilsen hesap ver"

34 kişinin öldüğü Uludere olayında mahkemenin görevsizlik kararı vermesini de eleştiren Tan, Başbakan Erdoğan'a "34 kişinin katili kim?" diye sordu. Tan, "Maalesef Türkiye Cumhuriyeti tarihinin 33 kurşun olayı gibi en büyük fecaat ve felaketlerinden birisinin üstü örtülmek istenmektedir. En son bu konu ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı görevsizlik kararı verdi, bunu Genelkurmay Başsavcılığı'na gönderdi. Sayın başbakan 34 kişinin katili kim? Sen isen gel hesap ver, sen değilsen katilleri önümüze koy; bu kadar açık. Şöyle oldu, oraya gitti, bu mahkeme, bu evrak, bu soruşturma bu yetki; bunların hepsi hikaye. Biz bunları geçmiş faili meçhul dönemlerinde senelerce dinledik, bıktık bunlardan" dedi. 
Tan, Başbakan'ın Gezi Parkı olaylarını değerlendirirken, eyleme katılanlara "Başörtüsü için ne yaptınız?" dediğini anımsatan Tan, şunları söyledi: 
"Sayın Başbakan bir TV röportajında, kendin pişir kendin ye; koyuyorlar karşılarına halk tabiri ile 'Kek gazeteci', o istedikleri, hoşuna gittiği soruları söylüyor, bunlar da keyfince orta sahadan boş kaleye gol atıyorlar. Bütün Türk büyükleri böyle yapıyor son zamanlarda. Orada bir cümle kuruyor, diyor ki 'bu ülkede on yıllardır başörtülü olduğu için, üniversiteye giremeyenler için siz ne yaptınız? Ey Gezi Parkı'na gidenler siz ne yaptınız, size soru soruyorum' diyor. Biz de kendisine soruyoruz. Yav ayıptır, yazıktır günahtır, 10 seçim kazandınız RP'den bu güne kadar bir baş örtüsü ile. Bakın Altan Tan'ın Meclis'e verdiği başörtüsü ile ilgili kanun teklifi bekliyor, niye oylamıyorsunuz? Altında Sırrı Süreyya'nın da, Ahmet Türk'ünde, Dr. İdris Baluken'in de, diğer arkadaşlarımızın da imzası var. Neyi bekliyorsunuz? Bu kadar tiyatro maalesef artık halka hakaret ve halkın zekası ile dalga geçme noktasına gelmiştir. Gel de bu konuda Aziz Nesin'i hatırlama." 
Başbakan Erdoğan’ın "AP'nin Türkiye ile ilgili alacağı kararı tanımıyoruz" sözlerine ilişkin de "Posta koymanın kimseye faydası yok. Bu dünyada belli düzen, belli güç dengeleri var. 'AB'yi tanımıyorum, Afrika Birliğini tanımıyorum, İslam Birliğini tanımıyorum, BM'yi tanımıyorum' dersen, Sudan’daki El Beşir durumuna düşersin" sözleriyle değerlendirdi.