BDP'den iktidar ve muhalefete mevzi eleştirisi

Gültan Kışanak, "Savaş mevzilerine gitmek için birbirleriyle yarışacaklarına, 'bu ölümleri nasıl durdurabiliriz' konusunda yarışsınlar" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, iktidar ve muhalefet arasında "mevziye gitme yarışı" yaşandığını iddia ederek, "Savaş mevzilerine gitmek için birbirleriyle yarışacaklarına, 'bu ölümleri nasıl durdurabiliriz' konusunda yarışsınlar" dedi.

Kışanak, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, her gün ölüm haberleri gelirken iktidar ve muhalefet arasında "mevziye gitme yarışı" yaşandığını savundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da "mevziye gitme hevesinin tuttuğunu" ifade eden Kışanak, şunları söyledi:

"Savaş mevzilerine gitmek için birbirleriyle yarışacaklarına, 'bu ölümleri nasıl durdurabiliriz, bu konuda nasıl politikalar üretebiliriz' konularında yarışsınlar. Geçmişte komando giysileri giyerek mevzilere giden Başbakanların bugünkü durumunu düşünsünler. Bu halk için mevzide, kimin nasıl durduğunun hiç önemi yok. Halkın, o mevzileri ortadan kaldıracak, gençlerin ölümünü durduracak bir iradeye ihtiyacı var.

Halkın görmek istediği, 'Sayın Başbakan'dan sonra Kılıçdaroğlu'nun mevzide nasıl duracağı' değil. Kimse bunu merak etmiyor. Bu ülkenin ihtiyacı barış ve çözüm politikalarıdır."

Türkiye'de yaşanan sorunlarda siyasetin en fazla sorumlu kurum olduğunu belirten Kışanak, siyasi partilerin bir bütün olarak sorumluluk alması ve çözüm bulmak konusunda çaba ve diyalog içinde olmasını önemsediklerini söyledi. Kışanak, şimdiye kadar siyasi partilerin, "çözümsüzlük politikasında ortaklaşmak" için bir araya geldiğini öne sürdü.

"Çözümsüzlüğün nedeni, zihniyet sorunu"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürt sorunu için "sabahtan akşama çözülecek bir sorun değil" dediğini belirten Kışanak, "(Sabahtan, akşama) nasıl bir vakittir? 85 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca 29 isyan yaşandı. Acaba 85 yıl, 'sabahtan akşama' olmamış mı?" dedi. Kışanak, çözümsüzlüğün nedeninin, zihniyet sorununda olduğunu ileri sürdü.

Kışanak, Kürt sorununun çözülebilme yollarından birinin, demokrasi ve farklılıkları kabul eden hukuksal yapının oluşturulması olduğunu belirterek, " Barışı tesis eden yaklaşım sergilenmesi, hak ve özgürlüklerin sağlanması, insanlara barış ve kardeşlik projesi konusunda samimiyetin gösterilmesi de diğer yollar içinde yer almaktadır"dedi. Kışanak, "açılım" adı altında yürütülen projenin, bu temel yolları karşılamadığını iddia etti.

Ülkede insanların birbiriyle bir sorunun olmadığını, herkesin barış ve kardeşlik içinde yaşamak istediğini belirten Kışanak, "Kimse kendilerinin kötü niyetine bu halkı alet etmesin" dedi.

Ana dilde eğitimin ülkede kimseye zarar vermeyeceğini savunan Kışanak, dünyanın bir çok ülkesinde çeşitli ana diller olduğunu söyledi. Kışanak, dünya kupası maçlarının yapıldığı Güney Afrika'nın demokrasiyle barışma sürecinin uzun olmadığını ancak bu ülkede 11 ana dilin kullanıldığını ifade etti.

Kürt sorununu çözümsüzlüğe mahkum eden temel unsurlardan birinin de "psikolojik savaş" olduğunu öne süren Kışanak, özellikle "AK Parti Hükümetine yakın" televizyon kanallarında, "kışkırtıcı ve ırkçı nitelikte" bazı program ve dizilerin yayınlandığını iddia etti.

Bu konularda ilginizi çekebilir