Borsanın eski patronu Meclis yolunda
AK Parti'nin İzmir'de 2. Bölge 1. sıra adayı olan Doç. Dr. Turhan, genel seçimlerle birlikte başlayacak dönemde ekonomide temel odağın büyüme olacağını belirterek "Kısa vadede yüzde 4'lük büyüme, sonraki dönemlerde de yüzde 5'e çıkarma hedefimiz var" dedi
Borsa İstanbul eski Başkanı Doç. Dr. Turhan, "Önce akademisyen, sonra Ankara bürokrasisi, sonra Borsa İstanbul'daki bilgi ve tecrübelerimi milletin hizmetine sunma yolunun siyaset olduğunu düşünüyorum" dedi.
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı gibi ekonomi bürokrasisinde birçok üst görevlerde bulunan Doç. Dr. Turhan, AK Parti'nin İzmir'de 2. Bölge birinci sıra adayı olarak katılacağı milletvekilliği genel seçiminde ulusal ve uluslararası ekonomi çevrelerinin dikkatle takip ettiği isimlerin başında geliyor
Turhan yaptığı açıklamada, AK Parti'nin millet iradesinin son söz ve karar merci olmasını kendisine şiar edinmiş bir hareket olduğunu, burada yer almaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti.
Mesleki yaşantısında belli bir tecrübe ve birikiminin oluştuğunu dile getiren Turhan, politikaya atılma nedenini "Önce akademisyen, sonra Ankara bürokrasisi, sonra Borsa İstanbul'daki bilgi ve tecrübelerimi milletin hizmetine sunma yolunun siyaset olduğunu düşünüyorum" diye açıkladı.
Turhan, "(Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir) ilkesinin hayata geçirilmesi, vesayet kurmak isteyenlerle hiçbir şekilde pazarlığa girişilmemesini kendisine prensip edinmiş bir siyasetin içinde, onun hizmetinde olmak herhalde insana büyük bir şeref, onur verir. Bu bakımdan ben o birikimimi insanların, halkımın, milletimin hizmetine sunmak istedim" şeklinde konuştu.
"Beklenti içerisinde değilim"
AK Parti'nin "Halka hizmet hakka hizmettir" prensibini kendisine şiar edindiğini, yaptıkları her çalışmayı halka, hakka hizmet yolunda bir gayret olarak gördüklerini ifade eden Turhan, kendisinin seçimden sonra ekonominin üst yönetiminde yer alacağı iddialarına ilişkin şunları söyledi:
"Bu kutlu yürüyüşün içerisinde yer aldıktan sonra, Yeni Türkiye'yi inşa edecek ekibin bir parçası olduktan sonra görevlendirmelerin, makamların, mevkilerin, konumların ben konuşulmasını bile gereksiz addederim. Sayın cumhurbaşkanımızın ve Sayın başbakanımızın bize layık görecekleri her görevde şimdiye kadar olduğu gibi çünkü 2004'ten beri geldiğim her görevde Sayın cumhurbaşkanımızın imzası var, yakın dönemde aldığım pozisyonda ikisinin birlikte imzası var. Şimdiye kadar benim için en büyük motivasyon gösterilen güvene layık olmaya çalışmak ve milletime hizmet etme şerefine onuruna sahip olmak oldu. Bunun dışında herhangi bir şey beklentisi içerisinde değilim."
"Kısa vadede yüzde 4 büyüme"
Genel seçimlerle birlikte başlayacak dönemde ekonomi politikalarının temel odağının büyüme olacağına işaret eden Turhan, şöyle konuştu:
"Kısa vadede yüzde 4'lük büyüme, ondan sonraki dönemlerde de bunu yüzde 5'e çıkarma hedefimiz var. Bunun gerçekleştirilebilir olduğunu düşünüyor ve savunuyorum. Ama bunun için şu hususlar gerçekten önemli. Bir taraftan ekonomide sürekliliği sağlarken ki bunun için temel unsurlar özel mülkiyet hakkının güçlendirilmesi, piyasa etkinliğinin arttırılması, Türkiye'nin küresel yatırımlar açısından cazip bir yatırım merkezi olmasını sağlayacak açık ekonomi politikasının sürdürülmesi ve özel sektör öncülüğünde büyüme modelinin etkinleştirilmesi olacak.
Ama bu süreklilik unsurlarını bizim mutlaka ekonomi kurumlarımızın içinde bulunduğumuz yeni dönemin ihtiyaçlarına, Yeni Türkiye'nin vizyonuna uygun şekilde görevleri, işlevleri ve yapılanmalarıyla yenilenmeleri, kalkınma politikalarımızın 25 başlık halinde bin 300 uygulama planıyla ortaya konulan mikro yapısal reformlardan başlayarak yeniden tasarlanması, bu anlamda yenilenme ve son olarak da 2002'den 2008'e kadar istikrarı sağlamaya, 2008'den 2014'e kadar istikrarı korumaya odaklanmış olan politikalarımızın büyüme odaklı olarak Yeni Türkiye'nin çerçevesinde yeni bir anlayış, yeni bir ruhla yeniden formüle edilmesiyle ulaşılabileceğini düşünüyorum."
Yeni Türkiye yeni anayasa
Yeni Türkiye'nin sadece ekonomisiyle değil siyasetiyle, toplumsal yapısıyla da ikinci atılım hamlesi olarak ismine yaraşır bir model olarak sunulacağını vurgulayan Turhan, gelecek dönemde üzerinde ısrarla durulması gereken şeyin yeni anayasa olduğuna işaret etti.
Mevcut anayasanın şu anda ülkeyi "deli gömleği" gibi sardığını, Yeni Türkiye vizyonunu taşımaya asla yeterli olmayacağını vurgulayan Turhan, "Bu anayasayla devam etmek beni üzüyor. Yeni Türkiye'nin en önemli unsurlarından birisi de çağdaş, özgürlükçü, millet iradesi üzerindeki bütün vesayetleri geri dönmez bir şekilde ortadan kaldıran ve ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyiyle buluşturacak 10 büyük ekonomiden biri olmamızı sağlayacak, çok merkezli dünyanın önemli merkezlerinden, küresel oyunun kurucularından birisi haline getirecek bir toplumsal sözleşme metnine kavuşturmak olacaktır. Bu çerçevede en az ekonomi kadar bu siyasi vurguların da önemli olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
CHP adayı Temizel'e eleştiri
İbrahim Turhan, CHP'nin İzmir milletvekili adayı olan eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in küresel ekonomik durgunluk yaşanan dönemde "Nereden buldun" yasasıyla Türkiye'den milyarlarca dolarlık sermayenin çıkmasına neden olduğunu, 1999'da yüzde 6 daralmaya yol açıp Türkiye'de 26 bankanın battığı dönemde BDDK başkanlığı yaptığını savundu.
Turhan, "Herhalde seçmenlere bunları anlatacağını zannetmiyorum. Ekonomi ile ilgili konuşmak gerekirse benim geçmişte sağlanan ekonomik başarılar ve performansla ilgili ve gelecekte gerçekleştireceğimiz projelerle, somut önerilerle, politika çözümleriyle ilgili söyleyecek bir hayli sözüm var ancak CHP milletvekili adaylarıyla ekonomi konusunda çok uzun süreli bir diyalog olacağını zannetmiyorum" diye konuştu.