Bürokrasi beklemede, ekonomi duruyor...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu

DÜNYA okurlarına merhaba… Yazı yazmak, ayrı bir zevk ve daha da ötesi ayrı bir beceri…

Çok iyi biliyorsunuz ki; okumak, dinlemek, anlamak ve sonra da bunları yazıya dökmek ayrı bir hüner. Çok iyi okur, yazar ve hatta konuşur olabilirsiniz; ama çok iyi yazar olamayabilirsiniz. Çünkü; yazmak, karşındaki ile kalıcı konuşabilmektir. Hedef kitleye göre yazılanı anlaşılır kılabilmektir. Her şeyden önce de yazmak, keyfini alan ve bilen için kendini diri tutabilmektir.

Her neyse… Biz de 15 yıla ulaşan süreden beri bu beceriyi sürdürmeye devam ediyoruz. Daha önce haftalık bir ekonomi gazetesinde ve sonra da önemli bir ekonomi dergisinde yazdık. Yazdıklarımızdan bazen keyif aldık; bazen de eleştiri ve hatta bürokrasi döneminde tehdit aldık. Şimdi de dünyanın bildiği, ekonomi dünyasının yakından tanıdığı ve hemhal olduğu DÜNYA’da yazmaya başladık.

DÜNYA’da yazmaya başlamak, insanın çok uzun yıllardan beri tanıdığı ve kendisine yakın bildiği birisine merhaba demesi gibi bir şey.

Yine de işin ritüeline ayak uydurma adına ben de sizlere MERHABA diyorum. Bürokrasi beklemede, ekonomi durmakta… Bu ilk yazımı, çok uzun yıllar bürokrasinin üst yönetiminde çalışmış birisi olarak şu andaki bürokrasi konusuna ayırmak istiyorum. Bürokrat, uzun ömürlü bir kaplumbağa gibidir. Bildiğiniz gibi; kaplumbağa, uzun ömürlüdür ve tehlikeyi gördüğü veya sezdiği zaman kafasını ayaklarını kabuğunun içine çeker. Ta ki tehlike geçene kadar… Üzerine de bassan, dağdan da yuvarlasan o kendisini korur.

Şimdilerde de bürokrasi tehlikeyi görmüş ve sezmiş bir biçimde kabuğuna çekilmiş bekliyor. Bürokrasinin kabuğuna çekildiği bu tehlike, kelimenin tam anlamıyla “seçim” ile ilgili. Seçimler yetmiyormuş gibi şimdi de bunun yanında “paralel” tehlike söz konusu. Bu seçim başka bir seçim olduğu için bürokrasi üzerindeki etkisi de o denli fazla. Mülki idare, güvenlik, eğitim, din işleri, maliye gibi bürokrasi resmen savruluyor. Basına yansıyanlar ve Ankara’nın kamu binalarının koridorlarında kulaktan kulağa fısıldananlar, bu olguyu ve tehlikeyi açık bir şekilde ortaya koyuyor. Artık sayıları on binlerle ifade edilen işten atmalar, işe atamalar, yer değiştirmeler…

Şu günlerdeki resmi gazetelere bile bakılsa bunun izleri görülür ve anlaşılır. Normal seçim zamanlarında bile yaşanan çalkantıların, şimdilerde fırtınaya dönüştüğü çok açık bir şekilde hissedilir durumda. İyi de bu gelişmelerin ekonomiye etkisi nedir diye düşünülmüyor mu?... Bu hükümetin övündüğü iki istikrardan birisi olan “ekonomik istikrar” bu gidişattan zarar görmüyor mu?...

Elbette zarar görüyor. Ankara bürokrasisinin ekonomi ile ilgili düzenleyici, yönlendirici, uygulayıcı ve hatta denetleyici rolü var. Bu roller durmuş durumda.

Ankara bürokrasisi kaplumbağa moduna geçmiş ve sonuçları beklemede. Özellikle İstanbul’dan Ankara’ya gelen uçaklar boş, aynı şekilde Ankara’daki oteller de bomboş.

Son söz: Bürokrasi durunca ekonomi beklemeye giriyor. Bunun da herkese zararı oluyor.