Bursaray ve düşündürdükleri

BURSA'DAN / Ömer Faruk ÇİFTÇİ [email protected]

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Bursa'da kent içi ulaşım konusunda en önemli yatırım şüphesiz ki hafif raylı sistem yani Bursaray projesi. Hafif raylı sistemi ilk olarak dönemin büyükşehir belediye başkanı Erdem Saker başlattı. Saker döneminde başlatılan 17 kilometrelik A etabı bir sonraki büyükşehir başkanı Erdoğan Bilenser tarafından bitirildi. Hikmet Şahin'in başkanlığa seçildiği 2004 yılında 4.8 kilometrelik B etabının çalışmaları 2008 yılında tamamlanarak, Bursalılar'a hizmet vermeye başladı. Hikmet Şahin Yıldırım etabının ardından C etabı olan 6.5 kilometrelik üniversite güzergahının ihalesini yaptı. Hazine garantisi ile 2008 yılında kesin kabulü yapılan proje için 45 trilyon liralık ödeme yapıldı. Her şey yolunda giderken Şahin'in 28 Mart seçimlerinde AK Parti tarafından yeniden aday gösterilmemesi bunun üzerine DP'den seçimlere girmesi ile birlikte Şahin'in icraatları tartışma konusu oldu.

Bursaray'ın C etabının maliyetlerinin normalin üzerinde olduğu ve oldu bittiye getirilerek Bursa'nın zarara uğratıldığı yönünde yapılan eleştiriler ayyuka çıktı. Yapılan eleştiriler iki noktada odaklandı. Birincisi Vagon ihalesi. Daha önceki etaplarda alınan vagonlar 1.84 trilyon liraya mal olurken yeni vagonlar 6.40 trilyon liraya alındı. İkinci eleştiri ise C etabında 900 metrelik metro hattı. Bu hattın coğrafi olarak sorun olmamasına rağmen projede tünel açılmasının mantığı sorgulandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe göreve başlar başlamaz Vagon ihalesini kazanan Bombardier firması yetkilileri ile toplantılar yaparak, şartnamede yapılacak değişiklikle vagonların şu anda kullanılanların düzeyine çekilerek maliyetinin düşürülmesini istedi. Ayrıca seçim döneminde vaatte bulunduğu 'vagonların Bursa'da yapılması' konusunu firma yetkililerine aktardı. Tabi 100 milyon Euro'su özkaynaklar 100 milyon Euro'su da Avrupa Yatırım Bankası'ndan sağlanan 20 yıl vadeli kredi ile sürdürülen projeye çok da müdahale etme şansınız yok. Yüklenici firma ile iyi ilişkiler çerçevesinde anlaşma sağlayamazsanız firma konuyu tahkime götürebilir ki bunun da sonucunu kestirmek hiç de kolay değil.

Böylesine hassas dengeler gözetilerek yapılmakta olan projenin tartışılan ismi eski büyükşehir belediye Başkanı Hikmet Şahin ile kendisine ait işyerinde bir araya gelerek tartışmalar karşısındaki görüşlerini öğrenmek istedim. Şahin, vagonların fiyatlarının yüksek olmasını yüksek teknoloji, klima vb. konfordan kaynaklandığını belirterek, "Uzun soluklu bir projede mevcut başkanın Bursa halkına konforsuz vagonları layık görmesine anlam veremedim" dedi. Vagonların Bursa'da yapılmak istenmesi konusunda ise neden ABD, Almanya ya da İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin bu üretimleri yapmadığını sormakla yetindi. Projenin kabulünün Temmuz 2008 tarihinde yapılmasına rağmen tartışmaların Şubat 2009 başında alevlenmesini manidar bulduğunu ve iddiaların elle tutulur bir tarafı olmadığını savundu. C etabındaki 900 metrelik metronun Uludağ Üniversitesi senatosu tarafından bölgenin fiziki görünümünü etkilememesi için gelen talep göz önüne alınarak şekillendirildiğini hatırlattı. Adının Bursa'ya yaptığı hizmetlerle anıldığını, yapılan tartışmaların mesnetsiz olduğunu, önemli olanın yeni başkanın Bursa halkına seçim döneminde verdiği sözleri biran önce yerine getirmesi olduğunu belirtti. Şahin, şimdi Bursa halkının Recep Altepe'nin seçim döneminde vaatlerde bulunduğu Uludağ'a dişli trenle çıkmayı, vagon fabrikasını, Kestel sırtlarına Güney çevreyolunun biran önce yapılmasını ve kentsel dönüşüm projelerinin tamamlanmasını beklediğini vurguladı.

Bursaray projesi ile ilgili tartışmalar süredursun, konunun özeti bu proje Bursa'nın 20 yılını ipotek altına almakta. Yani yeni doğan çocuklarımız askerlik ya da gelinlik çağına geldiklerinde bu borç hala ödeniyor olacaktır. Umarım projenin tarafları konuyu bir de bu açıdan değerlendirip, ne gibi bir vebalin altında olduklarının farkına varırlar.