Çin, 6 trilyon $'lık kentleşme projesi için tahvil reformu yapacak

Ekonomisini canlandırmak ve gelir dağılımını azaltmak için kentleşmeye 2030 yılına kadar dev yatırımlar yapmaya hazırlanan Çin, kaynak yaratmak ve ekonomisinin banka fonlarına bağımlılığını azaltmak için tahvil piyasasını büyütecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 
Evrim KÜÇÜK 
 
İSTANBUL - Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin, ekonomik büyümeyi desteklemek ve gelir dağılımındaki uçurumu azaltmak için hayata geçirmeyi planladığı kentleşme projesini finanse edecek kaynak yaratmak için kolları sıvadı. Şi Cinping liderliğindeki İktidardaki Komünist Parti'nin finansman yaratmak için tahvil piyasasında geniş çaplı reformlar planladığı belirtiliyor.
Gelecek günlerde devlet başkanlığını devralacak olacak Şi Cinping ve Başbakan Li Keqiang'in Çin'i, satın alma gücü yüksek bir tüketici kitlesi sayesinde zengin bir dünya gücüne dönüştürme hedefleri doğrultusunda iktidardaki Komünist Parti, gelecek on yılda kentlere 400 milyon kişiyi getirmek istiyor. Çin, zengin kentleriyle yoksul kırsalı arasındaki uçurumu kapatmak için planladığı kentleşme projesi için ihtiyaç duyduğu 6 trilyon dolarlık (40 trilyon yuan) finansmanı sağlayabilmek amacıyla tahvil piyasalarında büyük bir reform hazırlığı içinde. 
 
Bankacılık sistemindeki riskler azalacak
Yönetimi yakın kaynaklar ve ülkenin en büyük dört bankasından birinde üst düzey bir yönetici, Reuters'a yaptıkları açıklamada, kentsel kalkınmanın tahvil piyasalarının genişletilmesiyle finanse edilmesinin planlandığını söylediler. Adının verilmesini istemeyen banka yetkilisi, yerel sermaye piyasalarının serbestleştirilmesi gündeminin arkasındaki itici gücün kentleşme projesi olduğunu belirtti ve "Kentleşme, Li Keqiang'ın büyük projesi. Bu konuda doğru adımları atmalı ve bunun başarıya ulaşması için inovatif hareket ediyor" dedi. Bu hafta açılacak Çin Parlamentosu'nun yıllık toplantısının sonunda başbakanlık görevini resmen devralacak olan Li'nin, önceliği olarak belirlediği kentleşmeyi finanse edecek yıllar bulması gerekiyor. Kaynakların verdiği bilgiye göre merkezi hükümet, yerel yönetim fonları ve banka kredileriyle maliyetler karşılanacak. Ancak Çin'e gereken parayı elde etmek için etkin işleyen bir tahvil piyasası oluşturmaya yönelik reformlar, kurumsal ve yüksek getirili tahvil ihraçlarının desteklenmesi ve sektöre yabancı sermaye çekilmesi büyük bir önem taşıyor. 
Çin Merkez Bankası'nın veri tabanına göre, Ocak 2013 itibariyle ülkenin tahvil piyasasının büyüklüğü 26.4 trilyon yuan ile ABD'nin tahvil piyasanın altıda biri kadar. Ancak tahvil piyasasının genişlemesi, uzmanlara göre sermaye elde edilmesini kolaylaştıracak, özel sektöre omuz verecek, orta sınıfın yatırım imkanlarını artıracak. Ayrıca piyasalardan borçlanma imkanın artması, bankacılık sisteminden kaynaklı risklerin azalmasına yardımcı olacak. Şu an şirketlerin büyük bir kısmı banka kredilerine bağımlı durumda. Pekin'in 2009 yılındaki yüklü teşviklerinin yüzde 60'ı da banka kredileriyle finanse edilmişti. Tahvil piyasasının büyümesiyle ekonomi banka fonlarına bağımlılıktan kurtulacak. 
 
Reformlar 2012'de start aldı 
Çin, ülkenin sermaye piyasalarına derinlik kazandırılmasına yönelik reformlar kapsamında, Çin borsalarında işlem yapmak isteyen yabancı kurumsal yatırımcıların giriş şartlarını azaltmayı planlıyor. 
Çin Sermaye Piyasaları Düzenleme Komisyonu (CSRC) 2012'de hükümetin, Kalifiye Yabancı Kurumsal Yatırımcı lisansı (CFII) bulunan şirketlerin yönettikleri varlıklardaki minimum zorunluluğu 5 milyar dolardan 500 milyon dolara indireceğini açıklamıştı. Çin'in SPK'sı aynı zamanda bu yatırımcıların ülkenin bankalar arası tahvil piyasalarında da yatırım yapmasına izin verileceğini bildirmişti. Buna göre yeni kurallar kapsamında yabancı yatırımcılardan istenen en az operasyonel deneyim süresinin 5 yıldan 2 yıla, lisanslı yatırımcıların yuan tabanlı herhangi bir hissede elinde tutabileceği oranının da yüzde 20'den yüzde 30'a çıkarıldığı açıklanmıştı. 
30 yıllık hızlı büyüme sürecinin ardından dünyanın ikinci büyük ekonomisi haline gelmesine karşın Çin, aslında gelir eşitsizliğinin çok olduğu ve devlet destekli yatırımlara bağımlı bir orta sınıf ülkesi. Yabancı medyaya izinsiz konuştuğu için sorun çıkmasından endişe ederek adının verilmesini istemeyen hükümete yakın bir kaynak, Çin ekonomisiyle ilgili değerlendirmesinde "Eğer hükümet harcamalarıyla yürümeye devam edersek, bu yeni ayakkabılarla eski bir yolda yürümekten farksız olur" ifadesini kullandı. 
Çin'de nüfusun yüzde 13'ü hala günde 1.25 doların altında bir gelirle yaşıyor. Kentlerde de gelir yılda ortalama 3500 dolar. Diğer taraftan ise ülkede 2.7 milyon dolar milyoneri bulunuyor. Çinli milyarder sayısı ise 251. Ülkenin 12'nci beş yıllık kalkınma planı çerçevesinde 2030 yılına kadar kentleşmeye 40 trilyon yuanlık harcama yapmayı planlıyor. Hükümet, 1.4 milyar nüfusun yaklaşık yüzde 60'ının 2020'ye kadar kentlerde yaşıyor olmasını hedefliyor. 
 
Kentleşme projesinin ana hatları 
Çin'de bugün başlayacak Ulusal Halk Kongresi'nde duyurulması beklenen kentleşme projesi ana hatlarıyla şöyle: 
* Plan, 20 kentleşmiş bölgenin geliştirilmesini, 180 il ve 10 binden fazla kasabanın iyileştirilmesini öngörüyor. 
* Pekin-Tiancin, Hebei metropol böglesinde uluslararası rekabet gücü yüksek kent merkezleri oluşturulacak. Aynı şekilde Yangtze Nehir Deltası ve İni Nehri Deltası'nda da benzer bir yapılanma sağlanacak. Orta ve Batı bölgelerde de kent merkezleri oluşturulacak. 
* Kentleşme planının daha iyi uygulanabilmesi için Çin demiryolları, otoyol, su kanalları, havaalanları, petrol ve doğalgaz boruhatları ve ulaştarma altyapısı inşaasını hızlandıracak.