Devletin kasasına "1 milyar lira" girecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Tuğba Özgür Durmaz - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, ulusal karasal sayısal televizyon yayın lisansı sıralama ihalesiyle ilgili, "İhale sonucunda ulaşılan rakam 800 milyon liranın üzerine çıkmış bulunuyor. Tabii bir de KDV'si var bu işin. Dolasıyla belki başta hesapladığımızın biraz üzerinde yani 1 milyar liraya yakın bir bütçe ortaya çıktı" dedi.

Genel yayın türünde HD yayın yapacak 8 kanal için 13, SD yayın yapacak 11 kanal için 14, tematik yayın türünde HD yayın yapacak 3 kanal için 4, SD yayın yapacak 11 kanal için 11 yayın kuruluşunun ihaleye girdiğini anımsatan Dursun, ihalenin uzun yıllardan beri planlandığını ancak çeşitli nedenlerle bugüne kadar hayata geçirilemediğini söyledi.

Dursun,  16-18 Nisan'da gerçekleştirilen ulusal karasal sayısal televizyon yayın lisansı sıralama ihalesi ve bundan sonraki sürece ilişkin soruları cevapladı.
    
"Sırada radyo frekansları var"
    
     Soru: Ulusal karasal sayısal televizyon yayın lisansı sıralama ihalesi tamamlandı. Peki bundan sonra ne gibi gelişmeler yaşanacak-
     Cevap: Bu ayın sonuna doğru bölgesel kuruluşlarla ilgili ihaleler de olacak. Onu takiben de yerel lisans almak için başvuran kuruluşlara yönelik mayıs ayında ihale düzenlenecek. Hazirana doğru tahminim, televizyonlarla ilgili ihaleler tamamlanacak. Arkasından da radyo frekanslarının ihalesi gündeme gelecek. Eğer o güne kadar her hangi bir yasal değişiklik olmazsa şu anki takvime göre 2015'in ikinci yarısında radyo frekanslarının da ihalesi tamamlanacak.
    
"2015'in ilk yarısında dijital yayına bütün Türkiye'de geçilecek"
  
 
     Soru: İhale süreci tamamlandığında neler değişecek-
     Cevap: Şu anda yapılan analog yayınlar bitmiş olacak. O birden bitmiyor tabii. Biz TV kanallarının ihalesiyle sayısal yayıncılığa geçişin ilk adımını atmış oluyoruz. Zira bu sıralama ihalesinde lisans alma hakkını kazanan kuruluşlar kendilerine tahsis edilecek multiplekslerden sayısal yayıncılık yapma durumundadır. Yani bundan sonra ihaleyle lisansı kazanmış olanlar analog yayın değil dijital yayın yapacak. Dijital yayına geçişin ilk adımı oluyor bu. Bununla ilgili olarak belli bir takvim içinde Türkiye'de il il dijital yayına geçilecek. Örneğin Kasım 2013'te Ankara'da, Aralık 2013'te İstanbul, Bursa, Adana ve Yalova'da, 2015 yılının ilk yarısından itibaren ise bütün Türkiye'de dijital yayına geçilecek. Böylece analog yayınlar sonlandırılacak. Geçiş aşama aşama olacağı için bu dönemde aynı anda hem karasal analog hem karasal sayısal yayınlar bir arada yapılacak. Dolasıyla bu ihale sürecinin en önemli ayağı dijital yayına geçişin mümkün olmasıdır. Biz ihaleyi önemsediğimiz kadar dijital yayına geçişi de önemsiyoruz.
    
"Şu anda bir kaos var"

    
     İkincisi, şu anda bir kaos var, kaos belki biraz abartılı bir sözcük olabilir, şu anlamda söylüyorum, karasal yayın yapan kuruluşlar kendilerine herhangi bir resmi makamın, otoritenin tahsis etmediği, fiilen kendi iradeleriyle boş bulup yerleştikleri frekanslardan yayın yapıyor. Genişlemeleri mümkün değil. 1994'teki durumu sürdürüyorlar. Bu da birtakım tartışmalara, problemlere yol açıyor, yayıncılar yarınlarının göremiyor çünkü kullandıkları frekanslar kendilerine tahsisli olmadığı için ne kadar kullanabilirler, ne zamana kadar kullanabilirler, ellerinden alınabilir mi gibi tartışmalı, belirsiz bir durum yaratıyordu. Ben buna kaos diyorum. Dolasıyla yayıncıların elinde kendilerine tahsis edilmiş bir frekansın olması gerekir ki kendi geleceklerini ona göre planlayabilsinler, bir iş modeli oluşturabilsinler, genişleme yönünde bir çalışma yapabilsinler. Tüm bu belirsizlikleri ortadan kaldırabilecek ve önümüzdeki 10 sene için kendilerine tahsisli frekanslar olacak. Herhangi bir kuruluş kendisine tahsisli frekanstan 10 yıl boyunca taahhüt ettiği türde yayın yapacak. Bu belirsizliğin ortadan kalkması yayıncılar açısından son derece önemli bir gelişmedir.
    
"Televizyonunuzu isterseniz bahçeye çıkarabileceksiniz"
 
   
     Soru: İzleyiciye etkileri neler olacak-
     Cevap: TV izlemek için artık büyük antenler gerekmiyor. Sayısal yayıncılıkta küçük kalem antenlerle yayın alabilme imkanı ortaya çıkacak. Bu önemli bir şey. Sayısal yayıncılıkla mobil alım daha da kolay olacak. Yani cep telefonlarında olduğu gibi televizyonunuzu evinizde istediğiniz yere naklederek, bahçeye çıkararak da yayın alabileceksiniz. Sayısal yayınla analog yayın ses ve görüntü kalitesi açısından da farklılıklar taşıyor. Görüntü daha hoş olacağı için daha keyifli izlenecek. Diğer yandan şu anda 20'ye yakın kuruluş ulusal yayın yapıyor. Bu kuruluş sayısı 33'e çıkacak. Bunların 11'i HD yayın tekniğindeki kanallar olacak. 4 bölgesel, 7 yerel kanal ile TRT kanallarını ilave ettiğinizde bu sayı 50'yi geçiyor. İzleyici açısından da yayında renklilik söz konusu olacak ve tercih imkanları artacak.
    
"Rakamın düşük kalmasının sebebi rekabet olmaması"
    

     Soru: Bazı basın yayın organlarında özelikle 18 Nisan'da gerçekleştirilen 11 standart çözünürlüklü tematik ulusal yayın lisansı ihalesine 11 kuruluşun katılması nedeniyle rakamın düşük kaldığı yönündeki eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz-
     Cevap: Rakamın düşük kalmasının sebebi rekabet olmaması. Diğerlerinde örneğin HD genelde müthiş bir rekabet yaşandı. 3 milyon lira tabandan başlayan yarış 50 milyon liranın üzerinde neticelendi. SD genelde yine 1 milyon liradan başlayan yarış 28 milyon liraya kadar tırmandı çünkü kapasitenin üzerinde bir talep yaşandı. SD tematik türde ise 11 kapasite vardı, 11 yayıncı kuruluşun müracaat ettiği görüldü. Dolasıyla 11 kapasite var, 11 kuruluş müracaat etmiş, bunlar arasında herhangi bir rekabete mahal olmadı, 1 milyondan satıldı.
    
"Gelir hazine malıdır"
    
     Soru: Üç gün süren ihalelerden devletin kasasına yaklaşık olarak ne kadar para girecek-
     Cevap: Doğrusu kesin rakamı bilmiyorum ama sanıyorum 800 milyon liranın üzerine çıkmış bulunuyor. Tabii bir de KDV'si var bu işin, dolasıyla belki başta hesapladığımızın biraz üzerinde yani 1 milyar liraya yakın bir bütçe ortaya çıktı. Frekanslar kamu malı olduğu için gelir de Hazine malıdır.