Dijital kampanyalar buluta taşınıyor
Her geçen gün yapılan yeniliklerle pazarlama dünyasına bir tık daha yakınlaşan teknoloji şirketlerinin dijital kampanyaları buluttan yönetim fırsatı da sunuyor
Dev şirket yaklaşık bir yıldır süregelen yoğun çalışmanın sonuçlarını almak üzereydi… Dünyanın 42 ülkesinde aynı anda başlatılacak dijital kampanyanın tanıtımı büyük ilgi görmüş, geri sayım başlamıştı. Bilgisayarlarının başında heyecanla geri sayımın bitmesini bekleyen kişi sayısını tahmin etmekte güçlük çeken şirket yöneticileri perdeyi kaldırmaya hazırdı… Kriz senaryoları konusunda çalışılmıştı çalışılmasına ama -Murphy yasası uyarınca - kriz bekledikleri yerden gelmedi. Kampanya başladıktan çok kısa bir süre sonra çalmaya başlayan telefonlar teknik sorunu işaret ediyordu. Tanıtım döneminde büyük ilgi gören kampanyaya ulaşmak isteyenler sunucuları zorluyordu. Siteler yüklenmiyor, şikayetler yağıyordu... Bir anda virale dönüşen kampanyanın kaderi ‘web sayfası yüklenemiyor’ uyarılarıyla yazılıyordu… Birkaç ‘yenile’ butonunu tuşlayan tüketicinin de keyfi kaçmış, markaya siniri artıyordu. Pazarlama dünyasının teknolojiyle imtihanı tam gaz sürüyor. Dijital dünyanın nimetleri birer birer önümüze serilirken, bizim için iyiyi seçmek de her zamankinden daha zor. Eriyen sunucular, görüntülenmeyen kampanyalar, çöken siteleri engellemek için ise, bu işi bir bilene bırakmak hem maliyet avantajı sağlıyor hem de tatsız sürprizlerden sizi koruyabiliyor.
Teknoloji yatırımlarına pazarlama karar veriyor
Teknoloji tüketim alışkınlıklarını kökünden değiştirirken, hedefinde tüketici trendlerini henüz oluşmadan gözlemek ve buna göre pozisyon almak olan pazarlama da bu değişimden nasibini alıyor. Teknoloji ve pazarlama dünyası ise hiç olmadığı kadar yakın çalışıyor… Gartner’ın araştırmasına göre 2012 yılında pazarlama yöneticileri (Chief Marketing Officer) 38 milyar dolarlık teknoloji yatırımına yön verdi. Bu rakamın 2017 yılında 80 milyar dolara yükselerek teknolojiden sorumlu yöneticilerden (CIO) fazla olması bekleniyor… Öte yandan ‘büyük veri’ artık her yerde. Asıl önemli olan şey ise bu veriyi işleyip kullanabilecek sistemleri bulmak ve bu verilerden faydalanarak tüketiciye ulaşmak…Öte yandan pazarlamacılar tüketicilere pek çok farklı kanaldan ulaşmak durumunda. Bu farklı kanalların her biri üzerinden tüketiciye ulaşırken, bir yandan da ulaştıkları tüketicinin aslında tek bir kişi olduğunu göz önünde bulundurarak bu kişiyi farklı kanallar arasından profillemeleri gerekiyor
Şekillendirci teknolojiler devrede
Microsoft Bulut ve Kurumsal Çözümler İş Grubu Müdürü Mehmet Üner bahsettiğimiz trendlerin dünyayı şekillendirdiğini ve pazarlamacıları teknoloji dünyasıyla daha içi çe geçirdiğini anlatıyor. Bugüne kadar birbirlerine mesafeli duran iki alanın artık hiç şansı yok… Öyle ki ‘ya hep beraber ya hiçbirimiz’ noktası çoktan aşıldı... Bir kampanya yapıp viral bir tsunaminin altında kalmak var… Milyonlara ulaşalım derken, milyonları kızdırmak var. Beklemediğiniz kadar büyük bir ilginin sunucularınızı eritmesi ve kimsenin size ulaşamaması fikri kulağa nasıl geliyor? Peki ya harcanan onca emeğin boşa gitmesini açıklamak? Bu tür durumlarda kim size yardım edebilir?
Siz yaratıcılığa odaklanın
Üner burada bulut bilişimin pazarlamacılara tam da bu konularda çözüm sunduğunu anlatıyor. Peki nasıl? “Pazarlamacılar hazırladıkları kampanya viral olduğunda bunun altyapısını büyütmekle uğraşmak istemiyorlar. Verilerine ulaşırken sıkıntı yaşamak istemiyorlar. Daha az parayla daha çok şey yapabilmek istiyorlar. Bulut Bilişim, pazarlamacıların bu dertlerle uğraşmadan, stratejilerine, yaratıcılığa ve kampanya optimizasyonuna odaklanmalarına yardımcı oluyor. Bir girişim gibi çevik ve esnek olmalarını sağlıyor. Bulut Bilişim ajanslara teknolojiyi daha kolay, daha etkili kullanabilme şansı sunuyor. Bulut Bilişim sayesinde teknolojiye erişim ajanslar için daha kolay “ diyor.
Avrupalı bira markası Heineken’ın küresel pazarlama kampanyası için Microsoft Azure bulut sisteminden faydalanarak aynı anda 10.5 milyon insana dijital içeriği hızla sunmanın keyfini çıkardığını anlatıyor… Bulutun “kullandığın kadar öde” işlevi de bir başka özellik… Bulut sunucuları, ihtiyaç doğrultusunda genişletebilir ya da daraltılabiliyor. Üner, “Yani, örneğin yoğun ziyaretçi trafiği alacağınız bir dönemde, bulut sunucunuzun işlem kapasitesini iki katına çıkartabilir; dönem sonunda da eski haline getirebilirsiniz. Böylece, hem verimliliğinizi artırır, hem de maliyetlerinizi düşürmüş olursunuz” diyor.
Gereksiz donanın masrafını engelliyor
Microsoft Azure platformu üzerinden verilen servisler, dijital ajansların değişen pazarlama dünyası içerisinde ihtiyaç duydukları pek çok konuya çözüm oluşturduğunu anlatan Üner, “Altyapı ihtiyaçları sürekli artan dijital ajanslar ister tüm altyapılarını, ister yalnızca test ve geliştirme ortamlarını Microsoft Azure platformu üzerinden sağlayabilir, bunların yönetimiyle uğraşmazlar. Kısa süreli kampanyalar için gereksiz donanım masrafına girmez, bir anda viral olan video’lar için altyapıyı hızla ölçeklendirebilirler” diyor. Üner, Visual Studio ve TFS Online hizmetleri sayesinde ajansların kalabalık yazılım geliştirme ekipleri birlikte çok daha kolay çalışabileceklerini, Azure platformu üzerinde tercih ettikleri her işletim sistemini, dili, yazılım aracını, veri tabanını kullanabileceklerini kaydediyor.
Görünen o ki, yeni iş yapış biçimleri bugünümü ve geleceğimizi belirliyor. Sırtımızdan kamburları atmak, hafifl eyerek tüy gibi ‘çevik’ çalışmak da zamanın ruhu dedikleri şeyle birebir örtüşüyor… Bugün bulut yarın bir başka şey, yeter ki hemen önünüzde şekillenen geleceği şimdiden görmeye ve bir parçası olmaya çalışın… Çünkü vahşi rekabette ayakta durmanız buna bağlı.
Maliyet avantajı sunuyor
Küçük veya büyük çaplı birçok şirket uzun zamandır çeşitli formatlarda bulut hizmeti veriyor. Aralarında Amazon, Google, Microsoft, IBM, Sun, Cisco, Dell, Intel, Oracle gibi dev oyuncuların da bulunduğu bulut bilişim dünyası her geçen gün daha fazla büyüyor ve ilgi görüyor. Bulut hizmetleri şirketlerin büyüme, bakım, barındırma, yedekleme ve daha birçok başlıkta ortaya çıkan giderlerini azalttı. Şirketlerin altyapıya değil de işin kendisine ve stratejiye odaklanma imkânı tanıdığı için verimliliği arttırdı. Apple iCloud, Google Drive, Microsoft One Drive, Dropbox gibi servisler, şu sıralar hem son kullanıcılara hem de şirketlere hizmet veren en popüler bulut depolama hizmetlerini oluşturuyorlar. Yeni olan şey ise teknoloji ile yakınlaşan pazarlama…
Bulut kullanmak için 5 sebep
1-Bulut bilişim sayesinde işletmeler sürekli olarak yeni altyapıya yatırım yapmak, yeni personeli eğitmek veya yeni yazılımların lisanslarını almak zorunda kalmadan bilişim kaynaklarına hızla erişim imkânına sahip oluyor.
2-Bulut bilişim işletmeler için yeni bir ekonomi, bütçeleri üzerinde daha iyi bir kontrol sunuyor.
3-Büyük ve masraflı veri merkezlerinin sürdürülmesi ve çalıştırılması ihtiyacını ortadan kaldırıyor.
4-Bulut ayrıca yeni şeyleri yeni yöntemlerle yapma gücünü sağlıyor. Örneğin bilginin olağanüstü büyüklükteki bir işlem gücüyle bir araya gelmesi, yeni işletme modellerine, yeni pazarlara ve yeni müşteri deneyimi kategorilerine kapı aralıyor.
5-Bulut bilişim çevre içinse, işletme uygulamalarının kullanımıyla ilişkili enerji kullanımı ve karbon ayak izini önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip.