Duruşma 20 Ekim'de Silivri'de
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 2 bin 455 sayfadan oluşan Ergenekon iddianamesini kabul etti
İSTANBUL - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 2 bin 455 sayfalık Ergenekon iddianamesini kabul etti.
Mahkemenin yasal sürenin dolmasına üç gün kala iddianameyi kabul etmesiyle ilk duruşma günü de belli oldu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, "Ergenekon" davası duruşmalarının Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kompleksi içinde bulunan adliyede görülmesini kararlaştırdı. İlk duruşma tarihi ise 20 Ekim olarak belirlendi. Ümraniye'de bir evde ele geçirilen el bombalarıyla başlayan soruşturmada bugüne kadar 47’si tutuklu 86 şüpheli göz altına alınmıştı. İlk duruşma 86 sanığın sorgusu tamamlanıncaya kadar sürecek; mahkeme heyeti, halen tutuklu 47 sanığın bu hallerinin devamını kararlaştırdı.
Suçların kapsamı belirlendi
"Ergenekon Davası"nda 86 sanık, "silahlı terör örgütüne üye olmak", "silahlı terör örgütüne yardım etmek", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı halkı silahlı isyana tahrik", "patlayıcı madde bulundurmak, atmak ve bu suçları azmettirmek", "Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet gazetesine patlayıcı madde atmak suçlarına azmettirmek", "devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, kişisel verileri kaydetmek", "askeri itaatsizliğe teşvik", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" ve benzeri suçlamalar kapsamında yargılanacak. Özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin bulunduğu Beşiktaş Adliyesinde görev yapan İstanbul Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından bir yılı aşkın süredir yürütülen "Ergenekon" soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamenin 14 Temmuz 2008 günü UYAP sistemi üzerinden otomatik olarak yapılan tevzi işlemi sonucu düştüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmesiyle birlikte dava açılmış oldu.
Kabul edilen iddianame
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, 14 Temmuz 2008 günü Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinin bahçesinde yaptığı basın açıklamasında, ihbar üzerine 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye'de bir evde ele geçirilen patlayıcı maddelerle ilgili olarak soruşturma başlatıldığını hatırlatmıştı. Başsavcı Engin, soruşturmanın önemli bir bölümünün tamamlandığını ve tamamlanan bölüme ilişkin soruşturmayı yürüten 3 Cumhuriyet Savcısı tarafından iddianame düzenlendiğini kaydetmişti.
Engin, Cumhuriyet Savcılarından aldığı bilgilere göre, soruşturmanın çok kapsamlı olması ve şüpheli sayısının fazlalığı, teknik ve fiziki takipler ve aramalarda elde edilen yüz binlerce sayfa belge ve dokümanların yeni operasyonları gerektirmesi, bunların incelenmesi ve tasnifi, elde edilen belgelerle ilgili olarak yazışma yapılan kurumlardan cevapların beklenmesi, özellikle yeni CMK hükümleri gereğince iddianamenin düzenlenmesi için soruşturmaya esas teşkil eden tüm delillerin toplanmasının gerekli olması, bu belge ve delillerin değerlendirilmesinin uzun süreleri kapsaması ve 441 klasör ekleri bulunan ve 2 bin 455 sayfadan oluşan bir iddianamenin tanzimi ve yazılması gibi zorunlu sebeplerle davanın açılmasının uzadığını dile getirmişti.
Başsavcı Engin, iddianamenin 86 şüpheliyi içerdiğini ve "silahlı terör örgütüne üye olmak", "silahlı terör örgütüne yardım etmek", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı halkı silahlı isyana tahrik", "patlayıcı madde bulundurmak, atmak ve bu suçları azmettirmek", "Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet gazetesine patlayıcı madde atmak suçlarına azmettirmek", "devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, kişisel verileri kaydetmek", "askeri itaatsizliğe teşvik", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" ve benzeri suçlardan düzenlendiğini bildirmişti.
Engin, haklarında dava açılan şüphelilerden her birine bu suçların tamamının isnat edilmediğini vurgulamıştı. Engin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 220/5. maddesinde yer alan "örgüt yöneticileri örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır" hükmü dikkate alınarak, örgütte yönetici olarak nitelendirilen şüphelilerin tüm bu suçlardan da cezalandırılmalarının, yönetici konumunda olmayan diğer şüphelilerin ise sadece eylemlerine uyan suçların vasıf ve mahiyetlerine göre cezalandırılmalarının talep edildiğinin anlaşıldığını dile getirmişti. Engin, soruşturma kapsamında şüpheli olarak ifadeleri alınan 36 kişi hakkında ise kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini kaydetmişti.
Örgüt isminin, soruşturmayı yapan savcılar tarafından konulmuş bir isim olmadığını dile getiren Başsavcı Engin, Cumhuriyet Savcılarının yaptıkları soruşturmalarda herhangi bir isim konulmadığını, böyle bir uygulamanın söz konusu olmadığını belirtmişti. Engin, iddianamede yer alan ve kamuoyunda "Ergenekon" olarak vasıflandırılan ismin, bir örgütün yapılanmasında örgüt mensubu olduğu iddia edilen kişilerin kendilerinin örgütlerine verdikleri isim olduğunu kaydetmişti.
Dosyalar için özel bölüm
Davanın görüleceği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin başkan ve heyet üyelerinin bulunduğu katın koridoruna, soruşturmaya ilişkin ve 441 klasör olan dosyaların konulması amacıyla özel bir bölüm yaptırılmıştı. Mahkeme Başkanı'nın odasının yanında yapılan küçük bir oda şeklindeki bölümde dosyaların konulması için raflar hazırlanmıştı.
47 tutuklama
İstanbul Cumhuriyet Savcıları Öz, Pekgüzel ve Taşkın tarafından yürütülen "Ergenekon" soruşturması kapsamında, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, İP Genel Sekreteri Nusret Senem, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, avukat Kemal Kerinçsiz, Kuvayı Milliye Derneği Başkanı emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ, emekli Binbaşı Fikret Emek, emekli Astsubay Oktay Yıldırım, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, eski Yüzbaşı Zekeriya Öztürk, emekli Yüzbaşı Gazi Güder, emekli Astsubay Mahmut Öztürk, emekli Astsubay Orhan Tunç, eski uzman çavuş Muhammet Yüce, Bekir Öztürk, Murat Çağlar, eski polis memuru Aydın Yüksek, yazar Ergün Poyraz, "Susurluk davası" hükümlüsü Sami Hoştan, Doç. Dr. Ümit Sayın, Doç. Dr. Emin Gürses, gazeteci Vedat Yenerer, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk, Ulusal Kanal Yönetim Kurulu üyesi Adnan Akfırat, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan, Hayrettin Ertekin, Mehmet Demirtaş, Muzaffer Şenocak, İsmail Yıldız, Mete Yalazangil, Ayşe Asuman Özdemir, Hüseyin Gazi Oğuz, Kahraman Şahin, Erol Ölmez, Erkut Ersoy, Hüseyin Görüm, Oğuz Alpaslan Abdülkadir, Abdullah Arapoğlu, Ümit Oğuztan, Vatan Bölükbaşoğlu, Muammer Karabulut, Abdülmüttalip Tonçer, Selim Akkurt, Hikmet Çiçek, Ali Kutlu, Rasim Görüm, Behiç Gürcihan ve Kuddusi Okkır tutuklanmıştı.
Bu kişilerden, sağlık sorunları nedeniyle tahliyesine karar verilen Kuddusi Okkır, tedavi gördüğü Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde hayatını kaybetmişti. Ayşe Asuman Özdemir'in sağlık sorunları nedeniyle tahliyesinin ardından da tutuklu sayısı 47'ye düşmüştü.
Devam eden soruşturma
Soruşturmaya ilişkin son operasyonda gözaltına alınanlardan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün ile emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Osman Gürbüz, Barbaros Hayrettin Altıntaş, İbrahim Özcan, Birol Başaran, Durmuş Ali Özoğlu ve Kemal Aydın tutuklanmış, bu kişilerden Aygün ile Altıntaş, avukatlarınca yapılan itirazın ardından serbest kalmıştı.
Son operasyonun ardından adliyeye sevk edilen Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi, İP Öncü Gençlik Genel Başkan Yardımcısı Tunç Akkoç, Prof. Dr. Ercüment Ovalı, yazar Erol Mütercimler ile Türkiye Gençlik Birliğinin önceki Genel Başkanı Adnan Türkkan'ın da bulunduğu 11 kişi ise savcılık ya da mahkemeden serbest bırakılmıştı. Soruşturması süren şüphelilere ilişkin ek iddianame düzenlenebilecek.