Erdoğan, Petraeus ile konuştuklarını açıkladı

Başbakan Erdoğan, Karadağ Başbakanı Igor Luksiç ile düzenlediği ortak basın toplantısında, CIA Başkanı Petraeus ile görüşmesi için "bölgedeki gelişmeleri değerlendirdik" açıklaması yaptı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Başkanı Orgeneral David Petraeus ile dün yaptığı görüşmede başta Suriye ve Irak olmak üzere bölgedeki gelişmelerin ele alındığını söyledi.


Başbakan Erdoğan, Karadağ Başbakanı Igor Luksiç ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.


Erdoğan, "Dün CIA Başkanı ile bir görüşmeniz oldu. Bu görüşmede özellikle hangi başlıklar öne çıktı?" sorusuna, "CIA Başkanı, aslında Milli İstihbarat Teşkilatımızın (MİT) misafiri olarak buradaydı ve bizimle de görüşme taleplerini ben de olumlu buldum ve kendileriyle üçlü bir görüşmeyi istihbarat teşkilatı müsteşarım ve kendisi olmak üzere yaptık. Bu noktada gerek bölgedeki gelişmeleri değerlendirme fırsatımız oldu, gerekse şu anda son gelişmeler, malum Suriye, Irak, Irak'ı da iyi bilmesi hasebiyle değerlendirme fırsatımız oldu. Bunları değerlendirdik" yanıtını verdi.


Başbakan Erdoğan, "CIA Başkanı ile görüşmede özellikle bazı gazetelerde birkaç gündür iddialar var. ABD'li bir kuruluşa ait bazı belgeler, yazışmalar yayımlanıyor. Bu konu da gündeme geldi mi CIA Başkanı ile görüşmenizde? Sizin bu belgelerle ilgili görüşleriniz nelerdir? Bu konuda bir rahatsızlık iletildi mi?" sorusu üzerine, "Gazetelerde çıkan dedikodulara zaten ben pek iltifat etmediğim için onları sorma gereğini de duymuyorum. Varsın o gazeteler onlarla oyalanadursun. Onların sermayesi o zaten. Başka bir sermayesi yok" dedi.

Kayıp gazeteciler için girişimler yapılıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Daha önce Hac Konaklama Merkezi olarak kullanılan Kilis'teki bir yeri bir konteyner kent olarak hazırladık, hazırlıyoruz. Altyapısı şu anda bitti, bitiyor. Hatay'daki çadırkentteki misafirlerimizi bu konteyner kente alacağız" dedi.


Erdoğan, "Hafta içinde BM ve Arap Ligi'nin Temsilcisi Kofi Annan ile görüştünüz. Suriye konusunda bundan sonra atılacak adımlar nedir? Suriye'de 4 gündür haber alınamayan iki Türk gazeteci var. Bunların akıbeti ile ilgili size ulaşan bilgi var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Gerçek Hayat gazetesi, gazeteci ve kameraman olarak iki arkadaşımızla ilgili Dışişleri Bakanlığımızın riyasetinde çeşitli girişimler yapıldı, yapılıyor. Süreç yakın takiptedir. Takibe devam ediyoruz. Tabii bazı dedikodular duyuyoruz, 'şurada görüldü, şöyle oldu' falan diye... takip edeceğiz. Uluslararası camiayı bu noktada uyarıyoruz. Başta İran olmak üzere bu noktada hassas olmalarını ve bu işi kendilerinin bizzat takip etmelerini kendilerinden istedik, istiyoruz.


Özellikle tabii son dönemdeki gelişmeler yani Annan ile ilgili olarak, Annan'ın böyle bir göreve gelmesi bizim de desteklediğimiz bir süreçtir. Bunun nedenine gelince; deneyimli, tecrübeli... Gerçi bazı farklı yaklaşımlar her ne kadar varsa da yaptığımız görüşmede gerek şahsım, gerek Dışişleri Bakanım, kendileriyle bu sürece yönelik raporlarını çok önemsediğimizi, buna çok değer verdiğimizi ve gerçekler ortadadır. Nitekim BM Genel Sekreter Yardımcısı biliyorsunuz kısa bir süre önce bölgeyi geldiler ve bölgeyi bizzat gezdiler. Onların da bize verdiği bilgiler var. O bilgilerde de Humus'ta olsun adeta taş taş üstünde bırakılmamış. Bunları onlar da bize rapor etti. Bunu da biliyoruz. Bunları da kendileriyle paylaştık. kendilerinin bu noktadaki hassasiyetini de dinleyince hassasiyetler noktasında iyi bir yerde durduklarını ve BM ve Arap Ligi'nde ortak bir çalışmanın içerisinde olması gereğini kendileri vurguladı. Zaten biz de özellikle baştan beri bunu vurguluyoruz. Tabii 2 Nisan'da İstanbul Zirvesi var. Suriye'nin dostları olarak... Bu zirve çok çok önemli. Bu zirveden çok kararlı mesajların çıkması lazım. Bu zirveden bu kararlı mesajların çıkması için de bu hazırlığın önemini ifade ettik. Biz de şu anda ilgili birimlerimizle bunların hazırlığı içerisindeyiz ve yakın takipçisiyiz.


Biliyorsunuz bizim şu ara kadar bir çadırkentimiz vardı bu işlerle ilgili kurulan... Şimdi bizler, daha önce Hac Konaklama Merkezi olarak kullanılan Kilis'teki bir yeri bir konteyner kent olarak hazırladık, hazırlıyoruz. Altyapısı şu anda bitti, bitiyor. Hatay'daki çadırkentteki misafirlerimizi bu konteyner kente alacağız. Bugün itibariyle rakam 13 bini buldu, 13 bini aşmış vaziyette. Gelmeye de devam ediyor. Ki zulüm çok büyük ölçüde devam ediyor. Kan, top demeden, yani evlere, insanlara, çocuk, yaşlı demeden ne yazık ki vuruyorlar, öldürüyorlar. Tabii bir taraftan bu devam ediyor, öbür taraftan İsrail aynı şekilde devam ediyor. Ama biz hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceğiz. Elimizden gelen desteği vermeyi de sürdüreceğiz."


"Balkanların barışını önemsiyoruz"


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Karadağ'a desteğinin devam edeceğini belirterek, "Balkanların barışı için bunu çok çok önemsiyoruz. Balkanların geleceği için bunu çok önemsiyoruz. Gerek Avrupa-Atlantik sürecinde gerekse Avrupa Birliği sürecinde, Avrupa Konseyi'nde bizler her zaman Karadağ'ın yanında olduk; bundan sonra da olmaya devam edeceğiz" dedi. Erdoğan, Karadağ'ın da Türkiye'nin 2015-2016 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliğine ve 2020 Olimpiyatları için Türkiye'nin girişimlerine destek vereceğini açıkladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Temennimiz bundan sonraki süreçte de iki ülke arasındaki dayanışmamız, samimi bir gayret içinde devam etsin ki bizler liderler olarak bu samimiyeti ortaya koyduk. Bunu da devam ettireceğiz" dedi.


Türkiye'nin, Karadağ'ın bağımsızlığını ilk destekleyen ülkeler arasında yer aldığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Balkanlarda özellikle tarihten gelen birbirimizle ilgili bu noktada önemli bağlarımız var. Özellikle gerek ülkemizdeki Karadağlı vatandaşlarımız gerek Karadağ'daki Boşnak, oradaki kardeşlerimiz bizler için önemli bir köprüyü oluşturuyor. Ve tabi bu dayanışma içinde de geleceğe inanıyorum ki Balkanların barışı için bunu çok çok önemsiyoruz. Balkanların geleceği için bunu çok önemsiyoruz. Gerek Avrupa-Atlantik sürecinde gerekse Avrupa Birliği sürecinde, Avrupa Konseyi'nde bizler her zaman Karadağ'ın yanında olduk; bundan sonra da olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Karadağ'a THY seferleri artacak"

Görüşmelerde, Türkiye ile Karadağ arasındaki ekonomik ilişkilerin de masaya yatırıldığını ifade eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ticari ilişkilerde şu anda aramızda 2011 itibariyle 42 milyon dolarlık bir ticari hacim sözkonusu. Hedef bunu en kısa zamanda 100 milyon dolara çıkarmak. Tabi bunun yanında aramızdaki enerji işbirliği, savunma işbirliği konularını müzakere ettik. Bu konularda attığımız atacağımız adımlar var. Ve yine kültürel noktada atacağımız adımlar var. Bu konuları aramızda teati ettik. Gerek ikili gerekse heyetler arası görüşmelerde bunları konuşurken attığımız imzalarla da bunları teyit ettik. Bugün ilgili bakanlarımızda ilgili konuları kendi aralarında görüşme fırsatı buldular. Tabi yarın İstanbul'da devam edecek bir süreç var ve bu süreçte de ben işadamlarımızın Karadağ'a yatırım yapmaları hususunu dile getirdik" diye konuştu.
 

İşadamlarının Karadağ'a yatırım yapmalarını teşvik ettiklerini yineleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sivil havacılık altyapı sektöründe işbirliği mutabakat zaptının imzalanması da hiç kuşkusuz önemli bir adım ve Türk Hava Yolları'nın Karadağ'da Mart ayı itibariyle artan seferleri olacak. Ki şu anda haftada 3 sefer var. Ama Mart ayı itibariyle artık yaz süreci başlıyor. Bunun haftada 4'e çıkması özellikle halklarımızın kaynaşması noktasında çok çok önemli. Hava ulaştırma anlaşması ve yatırımların karşılıklı teşviki de özellikle girişimcilerimizin yatırımcılarımızın bu konuda atacağı adımları da teşvik edecektir, tahrik edecektir. Ve Çalışma-Sosyal Güvenlik ve İstihdam Alanlarında İşbirliği Anlaşmasını az önce yaptık. Bu da yine ilgili bakanlarımızın geleceğe yönelik atacakları adımları teşvik edecektir."

 Başbakan Erdoğan, iki ülke arasındaki siyasi ilişkiler alanında da işbirliğinin artırılacağı mesajını vererek, "Siyasi ilişkilerde 2015-2016 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ile ilgili desteklerini talep ettik ve kendileri de bu desteği vereceklerini teyit ettiler. Ayrı şekilde 2020 olimpiyatları için EXPO ile ilgili kendilerinin desteğini özellikle istirham ettik ve bu konularda kendilerinin olumlu değerlendirmeleri, olumlu yaklaşımları bizleri gerçekten mutlu etmiştir. Bu ziyaretin gerek Balkanlarda ve gerekse iki ülke için çok çok verimli olacağına inanıyorum. Bundan dolayı şahsında heyetlerine ve tüm Karadağ'a ben de milletim adına kalbi şükranlarımı ifade etmek istiyorum" dedi.

Anlaşmalar imzalandı

İki ülke hükümetleri arasında, Hava Ulaştırma Anlaşması ve Sivil Havacılık Altyapı Anlaşması ve Enstitü Kurulması için işbirliği mutabakatı imzalandı. Anlaşmalara Türkiye adına Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım imza koydu. Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması anlaşmasına Türkiye adına Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan imza koydu. Soysal Güvenlik anlaşması, Sosyal Güvenlik ve İşbirliği alanlarında anlaşma imzalandı.


Anlaşmaların imza töreninde Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik hazır bulundu.


"Bayatlayan teknoloji vardı"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz dönemimiz içerisinde özelleştirmeyle gerçekten zarara girmiş olan birçok devlet kuruluşunu kara geçirdik. İstihdam noktasında çok daha farklı bir süreci başlattık. Bayatlayan bir teknoloji vardı. Şimdi ise yarışan bir teknolojiyi ülkemize kazandırdık." dedi.


Erdoğan, bir soru üzerine, Türkiye ve Karadağ'ın şu andaki mevcut yönetimleri açısından siyasi kanaatlerinin ve siyasi hedeflerinin örtüştüğünü söyledi.


Başbakan Erdoğan, "Sivil havacılık ve havacılık alt yapısıyla ile ilgili imzalanan anlaşma ne içeriyor ve Niksiç Demir Fabrikası'ndan haberdar mısınız?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Sivil havacılık alanında ilgili bakanlıklarımız kendi aralarında bu görüşmeleri yapacaklar. Bunun içinde tabii alt yapı alanında yatırımlar olabileceği gibi, bu alanda bizim her iki hava kuruluşumuz bu konuda ortak adım atabilir ki Balkanlar'da bu adımları attık, atmaya devam ediyoruz. Ama sivil havacılık zaten ağırlıklı olarak bir altyapı adımıdır. Bu altyapı noktasında da ilgili bakanlıklarımızın görüşmeleriyle tabii ihtiyaç nedir, ne değildir, bunların doğrusu ben özellikle Karadağ açısından bilemiyorum. Ama bizim güçlü bir sivil hava havacılık örgütümüz var. Ayrıca THY çok çok güçlü. Dünyada ilk yedi içindeyiz. Böyle bir yapıya sahibiz. Gerek filosuyla gerek tamir bakım atölyeleriyle böyle bir noktada olan bir filoya sahibiz, böyle bir kuruma sahibiz. Tabii bunun yanında da yine aramızdaki bu ilişkilerin gidiş gelişler noktasında halkların kaynaşması açısından çok büyük faydalar sağlayacağına inanıyorum. Turizm noktasında ciddi bir sıçramayı getireceğine inanıyorum. Bu noktada da karşılıklı bir özgüvenin olduğunu görüyorum.


Niksiç Demir Fabrikası'nı görmedim, bilmiyorum. Bu konuyla ilgili olarak İstanbul çalışması ve yatırımcılarımızı oraya teşvik etmek suretiyle zaten giden yatırımcılarımızın orayı görmesi söz konusu. Fakat burada önemli olan şu; biz Türkiye olarak özelleştirmede önemli kazanımlar elde ettik ve inanıyorum ki Karadağ bu noktada elinde tuttuğu imkanlar varsa bunları özelleştirmesi kendisine çok şey kazandıracaktır. Bu özelleştirme uluslararası sermayenin girişini sağlayacağı gibi bir de ülkeye çok şeyler, vergi noktasında kazandırabileceği gibi teknolojiyi de getirecektir. Biz dönemimiz içerisinde özelleştirmeyle gerçekten zarara girmiş olan birçok devlet kuruluşunu kara geçirdik. İstihdam noktasında çok daha farklı bir süreci başlattık. Bayatlayan bir teknoloji vardı. Şimdi ise yarışan bir teknolojiyi ülkemize kazandırdık. Adeta bizim fabrikalar mezarlığa dönüşmüştü. Artık buralarda tamamıyla birinci sınıf teknoloji ülkemize girer hale geldi. Böyle bir teknolojik sıçramayı yakaladık. Şu anda da bu artık rekabet halinde devam ediyor."

Bu konularda ilginizi çekebilir