Fed, jeopolitik riskler ve cumhurbaşkanlığı…
Banu ERİŞ - Finansinvest
Yurtdışı piyasalar son dönemde makro veri açıklamalarının yanı sıra Fed beklentileri, jeopolitik riskler ve Avrupa’da çıkan bölgesel krizciklerle meşgul oluyor. İçeride ise ilave olarak TCMB’nin para politikası ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimine dair beklentiler piyasanın gündemini oluşturuyor.
Özellikle ABD’de makro göstergelerdeki iyileşme, Fed’in faiz artırımının beklenenden erken yapılabileceğine dair endişeleri zaman zaman tetiklemekte. ABD’nin faiz artırımına gitmesi gelişmekte olan ülkelerin cazibesini bir miktar azaltabilir, ancak küresel büyüme ve talep koşullarındaki güçlenme bu olumsuzluğu telafi edecektir. Dolayısıyla bu konunun piyasalardaki etkisinin kar satışları boyutunda kalacağını ve derinleşmeyeceğini tahmin ediyorum. Portekiz ile ilgili gelişmeler ise 2011-2012 yıllarında yaşananlara kıyasla oldukça sınırlı bir boyutta ve Avrupa Merkez Bankası’nın aldığı ve alabileceği önlemler nedeniyle şimdilik yayılma korkusunun olmadığı söylenebilir. Rusya-Ukrayna ve İsrail-Gazze konuları ise piyasalarda beklenmedik gelişmelere neden olma potansiyeli ile gündemin bir kenarında kalmaya devam ediyor.
İçeride enflasyon görünümü ve piyasa faiz oranları dikkate alındığında TCMB’nin faiz indirimi alanı azalsa da, TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın son enflasyon sunumu indirimlerin sonuna gelinmediğine dair piyasaya umut verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimi ise 10 Ağustos ve 24 Ağustos tarihlerinde iki tur olarak gerçekleştirilecek. Cumhurbaşkanı ilk kez halk oylaması ile seçilecek; ilk turda salt çoğunluk (%50+1 oy) aranacak, sağlanamazsa ikinci turda oyların çoğunluğunu alan aday Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı olacak. Başbakan Erdoğan’ın aday olması ve seçilmesi halinde gelecek yıl yapılacak olan genel seçime partiyi kimin taşıyacağına dair belirsizlik, seçimin piyasa üzerindeki etkisini artıracaktır. Yurtiçi ve yurtdışı gündemi göz önüne aldığımızda bu dönemde özellikle kısa vadeli dalgalanmalara karşı temkinli olmak gerekiyor.