Fırsatlarla birlikte volatilite de artacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Üzeyir DOĞAN / Gedik Yatırım Menkul 

Seçim öncesi stresin ve volatilitenin artacağı bir aya giriyoruz. Bu nedenle doğabilecek yeni fırsatlardan faydalanmak adına portföylerdeki nakit dengesinin risk iştahına göre bir miktar artırılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte yüksek volatiliteden korunmak için portföylerde betası düşük, kendi dinamikleri dahilinde hareket eden hisse senetlerine ağırlık verilebilir. Borsa İstanbul geçtiğimiz ay önemli bir direnç olarak takip ettiğimiz 83,750’nin son ihlallerden sonra artık çok güçlü bir seviye oluşturmayacağı kanaatindeyiz. 80,500’ün ise seçim sürecinin negatif fiyatlanma getirmeden kırılmayacağını, ancak burası kırılırsa da satışların çok daha sert olabileceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki günlerde endeks 80,500/83,750 içinde yeniden destek bulacak olur ve faiz ve kur tarafı borsaya destek olacak olursa, bu seçime yönelik olumlu fiyatlama süreci demektir, 87,500 ve ardından 90 binli rakamlar dahi gündeme gelebilir. Bu nedenle bu ay içinde BİST 100’de 81,000’in altında trade amaçlı kademeli alım yapılabileceğini düşünüyoruz. Yapılacak bu alımlarda 79,000’in stop loss olarak belirlenmesinin uygun olacağını düşünüyoruz. Yükselişlerde ise 86,000-87,500 aralığı özellikle betası yüksek hisse senetlerinde nakde geçiş için kullanılabilir. Dolar/TL’de yükselen diplerin ardından yükselen tepelerin de oluşup oluşmayacağını izleyeceğiz. Kur bu yükselişinde daha önceki zirve olan 2,74’lü rakamları aşamayacak olursa bir yorulmadan bahsetmek mümkün olabilir. Aksi durumda 2,78 ve ardından söylerken dahi ürktüğümüz 3,05 hedefi gündeme gelebilir. Kur bu seferde 2,74’ü aşamayacak olur ve yeni bir düzeltme süreci başlayacak olur ise 2,65 ve altındaki fiyatlar 2,60’a kadar olabilecek geri çekilmelerde göz önünde bulundurularak alım için kullanılabilir. İlerleyen günlerde 2,74’ün aşılması durumunda, fiyatlamayı getiren etken de önemli olmakla birlikte ciddi bir panik havası oluşabilir. 2,74’ün üzerindeki harekete neden olan gelişme iç konjonktürümüzden bağımsız özellikle de veri bazlı bir hareketse çok fazla itibar etmek doğru olmayabilir.