Görüşme 2,5 saat sürdü

Başbakan Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arasındaki görüşme yaklaşık 2,5 saat sürdü.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Davutoğlu yeni anayasa, Meclis İçtüzüğü, reformlar ve bütçe ile ilgili görüş alışverişinde bulunmak üzere Kılıçdaroğlu ile Meclis'te bir araya geldi. 

Görüşmeye Davutoğlu ile birlikte Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik ile AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı katıldı. 

Kılıçdaroğlu'na ise CHP genel başkan yardımcıları Haluk Koç, Selin Sayek Böke ve Bülent Tezcan ile CHP Grup Başkanvekili Engin Altay eşlik etti.  

Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu ve beraberindeki heyeti Meclis'teki makam odasının girişinde karşıladı. Görüşmeye basın mensupları da yoğun ilgi gösterdi. Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu, girişte basın mensuplarına poz verdi.  

Görüşme yaklaşık 2,5 saat sürdü.

AK Parti sözcüsü Ömer Çelik görüşmenin 'çok iyi' geçtiğini söyledi.

Koç: Türkiye artık 12 Eylül ayıbından kurtulmak zorunda bu konuda anlayış birliğine varıldı

CHP Sözcüsü Haluk Koç Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2 saat 15 dakika süren görüşmesi sonrasında açıklama yaptı. Koç, "En önemlisi herkes her zaman şikayet ediyor. Sayın başbakan da iktidar partisi de genel başkanımız da Türkiye artık 12 Eylül ayıbından kurtulmak zorunda. Birinci sınıf demokrasiye ulaşmak adına 12 Eylül engellemelerinin artık kalkması gerekiyor. Yasal çerçevede yapılaması gereken bir çalışma. Bu konuda bir anlayış birliğine varıldı" diye konuştu.

'Komisyonun çalışmasının devam etmesi önerildi'

Koç, "İç tüzükle ilgili, TBMM'nin daha etkin çalışabilmesi, yasama gücünün de daha kuvvetlendirilmesi için iktidar partisinin bazı önerileri oldu. Bir iç tüzük çalışması var. Komisyonun çalışmalarına devam etmesi önerildi" diye konuştu.

'Başkanlık sistemi konusunda pozisyonumuzu koruyoruz'

Koç, "Başkanlık sistemi konusunda pozisyonumuzu koruyoruz. herhalde onlar da kendi pozisyonlarını koruyorlar. Net bir açıklama yok. Detaylı bir konuşma olmadı. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi yönündeki görüşlerimizde değişiklik yok. Bir şey gelmediği için açıklamak durumunda değilim. Onu kendisi değerlendirir" diye konuştu.

'Özgürlükçü bir anayasa konusunda görüşümüz belli'

Koç, "Kişi hak ve özgürlüklerini öne alan demokratik, özgürlükçü her türlü vesayetten arınmış bir çerçeve içerisinde bir anayasa çerçevesinin oluşmasını zaten öteden beri söylüyoruz. Bu çerçevedeki görüşümüz ve çizgimiz belli. Çalışmanın geçen seneki statü kapsamında devam ettirilmesi daha doğru olur" dedi.

'Diyaloğa kapalı değiliz'

Koç, "Şimdiye kadar Türkiye'de hükümet olan iktidar partisi ile muhalefetin arasında bir bariyer vardı. Görüşmemezlik vardı. Siyasetin doğası zaman zaman sertleştiği dönemler olur. Paylaşmak diyalog çerçevesini zorlamak demokrasinin temel şartlarından biri. Kendi ilkelerimizi, çerçevemizi koruyoruz. Diyaloğa kapalı değiliz" diye konuştu.

'Tutuklu gazetecilerle ilgili sayın Kılıçdaroğlu rahatsızlığını dile getirdi'

Koç, "Tutuklu gazetecilerle ilgili sayın Kılıçdaroğlu rahatsızlığını bir kez daha dile getirdi. Sayın Başbakan da tutuklu yargılamanın kabul edilemeyeceğini tutuksuz olması gerektiğini zaten daha önce de ifade ettiğini dile getirdi. Bu konuda nasıl bir gelişme olacak onu da hep beraber takip edeceğiz" açıklamasında bulundu.

Çelik: 'Başkanlık sistemi gündeme getirildi'

Görüşmede başkanlık sistemi, içtüzük ve AB mevzuatlarının ele alındığını söyleyen Çelik, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında mevcut Anayasa ile Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşan bir yol yürüyeceğine inanmadıklarını belirtti. Çelik, "Net bir biçimde Türkiye'nin yeni bir Anayasa'ya kavuşması gerektiğini ifade ediyoruz. Yeni Anayasa Türkiye'nin kimlik belgesidir. Türkiye'nin 2023'e ilerlemedeki yol haritasıdır. Başbakanımız Türkiye'nin her alanındaki sorunların aşılması için en üst hukuk ve siyaset metni olan Anayasa'nın sadece değişiklikle yetinmeyeceğimizi Türkiye'nin artık Anayasa konusunda bir revizyon dönemini geride bırakması gerektiğini tam bir reform Anayasa'sı zeminine geçilmesi gerektiğini açık şekilde ifade etmiştir" diye konuştu.

'Darbe hukukunun izlerinin silinmesi konusunda mutabakat var'

CHP Sözcüsü Haluk Koç'un da Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesinin ardından konuya ilişkin açıklama yaptığını hatırlatan Çelik, "Bu darbe hukukunun kaynağını oluşturan Anayasa'nın değişmesi gerektiği konusunda onlar da hemfikirler. Mevzuattaki darbe hukukunun izlerinin silinmesi konusunda da bir mutabakat var. Bu CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu tarafından dile getirildi. Bizim bundan önce Adalet Bakanımızın yaptığı dareb hukukunun bütün unsurlarını ve izlerini mevzuatımızdan arındırma şeklinde bir çalışmamız var. Bu çalışma bundan sonra CHP ile de paylaşılıp grup başkanvekilleri kendi arasında görüşüp bu çalışma çerçevesinde mevzuatımızın arındırılması konusunda ne yapılması gerektiğini dile getirecekler" ifadelerini kullandı.

'Parlamenter sistemle mümkün olacağını söylediler'

Başbakan Davutoğlu'nun CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde başkanlık sistemini gündeme getirdiğini vurgulayan Çelik, "Bizim başkanlık sisteminden ne anladığımız, başkanlık sistemi çerçevesinde sadece etiket düzeyindeki tartışmalarının verimsiz olduğu, içeriğe odaklanılması gerektiği bu bakımdan bizim başkanlık sistemi önerimizle CHP'nin parlamenter demokrasi önerilerinin karşılıklı olarak tartışılması gerektiğini ve asıl odaklanılması gereken unsurun şu olduğunu: Türkiye'de temel hak ve hürriyetleri teminat alma konusunda, yargı bağımsızlığını temin etme konusunda, yargının tarafsızlığını temin etme konusunda, kuvvetler ayrılığını gerçekten kuvvetler ayrılığı düzeni haline getirme konusunda, denge ve denetim mekanizmalarını güçlendirme konusunda, parlamentonun daha çok özne olmasını sağlama konusunda, en önemlisi de halkın devlet yönetiminde yegane özne olmasını sağlayacak bir Anayasal sistemin ortaya çıkması konusunda biz başkanlık sistemiyle bunun mümkün olacağını söyleyip bu önerimizi dile getirdik. Onlar da bunun parlamenter sistemle mümkün olacağını söylediler" açıklamasında bulundu.

'Önemli olan kolonların hangi sistemde daha güçlü olacağı tartışması'

Bundan sonraki süreçte başkanlık sistemi veya önerilen farklı bir sistem üzerinde tartışmak gerektiğini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bundan sonra bu iki sistemden hangisinin veya başka önerisi olanlar varsa bu başka önerilerin hangisinin Türkiye'de gerçek anlamda kuvvetler ayrılığını sağlayacağına, gerçek anlamda parlamentoyu özne yapacağına gerçek anlamda yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını temin edeceğini karşılıklı olarak tartışalım istiyoruz. Önemli olan sistemler savunulurken her sistemin olumlu örnekleri olduğu gibi olumsuz örnekleri de var. Önemli olan sistemi taşıyan ana kolonların ne olması gerektiği konusunda bir mutabakata varmak ve bu kolonların hangi sistemde daha güçlü olacağı konusundaki tartışmayı gerçekleştirmektir. Bu da bizim açımızdan temel hak ve hürriyetlerin tam garanti altına alınması, kuvvetler ayrılığının temin edilmesi, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının gerçekleşmesi, halkın devletin sahibi olması şeklinde sayabileceğim başlıklar temelinde gerçekleşir. Bundan sonra bir uzlaşma komisyonunun ortaya çıkması halinde ki iki genel başkan bu çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi. Genel başkanımızın MHP'yi ziyaretinden sonra tablo daha da genişleyecektir"

'Kılıçdaroğlu gereken desteği vereceklerini ifade etti'

Türkiye'nin AB'ye tam uyumu konusunda Kılıçdaroğlu'nun görüşlerini aktaran Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu, AB'ye tam uyum konusunda gerekirse fasılların açılmasını beklemeden Türkiye'nin mükellefiyetlerini yerine getirmesi konusunda gereken desteği vereceklerini ifade etmişlerdir" dedi.

'Ortak iradenin çıkması gerektiği konusunda anlaşma zemini oluştu'

İçtüzük meselesinin de görüşüldüğünü ifade eden AK Parti Sözcüsü Çelik, şöyle konuştu: "İktidar Türkiye'yi yönetme sorumluluğuna sahiptir. Bunun için de hızlı çalışmak, yasaların hızlı çıkmasına ihtiyaç duymaktadır. Muhalefetin en doğal hakkı ve görevidir, yasaların iyi kritik edilmesi, eleştirilmesi ve hükümetin denetlenmesinin Meclis üzerinden yapılması. Bu dengenin kurulacağı bir iç tüzüğün ortaya çıkması konusunda da Başbakanımız görüşlerini ifade etmiştir. İçtüzüğün değişmesi konusunda bir ortak iradenin ortaya çıkması gerektiği konusunda anlaşma zemini çıktı"

'Son derece verimli bir görüşme olmuştur'

Türkiye'nin yeni Anayasa'ya duyduğu ihtiyacın altının çizilmesi bakımından verimli bir görüşme olduğunu vurgulayan Çelik, "Yasaların çıkmasından önce iki parti arasında belli istişareler yapılması gerektiği Türkiye'deki toplumsal kutuplaşmanın çeşitli vesilelerle ortaya çıkan toplumsal kutuplaşmayla ilgili fay hatları varsa bunların tamir edilmesi, rehabilite edilmesi konusunda iki siyasi partinin daha çok istişarede bulunması gerektiği konusunda da hem Sayın Genel Başkanımız hem Sayın Kılıçdaroğlu iyi niyetlerini beyan ettiler. Bu çerçevede geçmiş bir görüşmedir. Dolayısıyla yeni Anayasa iradesinin güçlendirilmesi ve pekiştirilmesi bakımından Türkiye'nin yeni Anayasa'ya duyduğu ihtiyacın altının çizilmesi bakımından son derece verimli bir görüşme olmuştur. Aynı zamanda 12 Eylül'ün darbe düzeninden faşist düzeninden kalan mevzuatın temizlenmesi konusunda da yüksek bir irade ortaya çıkmıştır" açıklamasında bulundu.