İhracatçılar, son çeyreğe pozitif beklentiyle giriyor

TİM İhracatçı Eğilim Anketi’nde ihracatçı firmaların yüzde 45’i Ekim-Aralık döneminde ihracatın artacağını öngörüyor. Girdi maliyetlerindeki artış ise üzerinde en çok konuşulan konu…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2014 yılı 3. çeyreğe ilişkin gerçekleşmeleri ve 4. çeyreğe yönelik beklentileri kapsayan "İhracatçı Eğilim Anketi"nin sonuçlarını açıkladı. Beklenti anketi sonuçlarına göre, ihracatçı firmaların yüzde 45’i Ekim-Aralık döneminde ihracatın artacağını öngörüyor.

Büyükekşi, araştırmanın 500 ihracatçı firmanın üst düzey yöneticisinin katılımı ile gerçekleştirildiği bilgisini vererek, şunları anlattı:

“İhracatçı firmaların geçtiğimiz dönemde de olduğu gibi üzerinde durdukları en önemli gerçekleşme girdi maliyetlerindeki artış. Girdi maliyetlerinin arttığını belirten ihracatçıların oranı yüzde 67. Geçtiğimiz günlerde elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yüzde 9’luk bir zam gelmişti. Bu bütün şirketleri etkiledi. Diğer taraftan ihracatçı firmaların yüzde 38,7’si üretimlerinin, yüzde 40,2’si ise ihracatlarının yükseldiğini belirtiyor.  

3. çeyrekte yüzde 70 üzeri bir oranda üretim ve ihracatta iyimser bir hava hakim. Yılın 4. çeyreğine bakıldığında, üretim ve ihracatlarının artacağı beklentisi ile giren umutlu ihracatçıların oranında artış dikkat çekmekte. Üretim artışı beklentisinde olanların oranı yüzde 40,8’den yüzde 42,3’e, ihracat artışı beklentisinde olanların oranı ise yüzde 42,6’dan yüzde 45,2’ye yükseldi.”

Yılın üçüncü çeyreğinde yeni pazarlara girebildiklerini belirten firmaların oranının yüzde 42,6 olduğuna işaret eden Büyükekşi, bu oranda 2010 yılından bu yana en yüksek düzeye ulaştıklarını aktardı.

TİM Başkanı Büyükekşi, tüm jeopolitik gerginlikleri dikkate alarak ihracatçıların yeni pazarlara atılım yapmasını sevindirici bir gelişme olarak niteledi.

 "Hedef pazarlarda ilk sırada Rusya var"

Geçen dönemde olduğu gibi bu dönem de Rusya’nın en yüksek oranda hedef pazar olarak belirginleştiğini belirten Büyükekşi, “Amerika ikinci sıradaki yerini korurken, bu ülkeleri sırasıyla Almanya, Brezilya ve Çin takip ediyor” dedi.

Büyükekşi, yılın üçüncü çeyreğinde, ilk kez girilmesi planlanan ülkeler arasında Rusya’nın genelde ve ilk 500’de ilk sırada yer aldığını, ikinci 500’de ise Amerika’nın ilk sırada bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Yılın ilk çeyreğinde mevcut pazarlarda yeni müşterilerden sipariş aldıklarını belirten ihracatçıların oranı yüzde 61 ile geçtiğimiz çeyrekteki seyrini korumakta.  Geçtiğimiz 3 aylık dönemde ihracatta müşteri kaybettiklerini belirten ihracatçıların oranı yüzde 36,3’ten yüzde 33,8 geriledi. İlk 500’de bu oran yüzde 23,8 olarak, İkinci 500’de ise bu yüzde 36,4 olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz 3 aylık dönemde tamamen kaybettiği bir pazar olduğunu belirten ihracatçıların oranı yüzde sadece 12,4 oldu. Bu oran geçtiğimiz çeyrekle aynı kaldı.”

Büyükekşi, mevcut kaybedilen pazar oranlarının gerek ilk 500 gerekse de ikinci 500’de azaldığını söyledi. Temmuz-Eylül 2014 döneminde elde edilen cironun yüzde 61,1’inin ihracattan, yüzde 38,9’unun ise iç piyasadan geldiğini dile getiren Büyükekşi, “Bu oran geçtiğimiz yılın ilerisinde ve yıllara göre olumlu bir seyir izliyor. Temmuz-Ekim 2014 dönemindeki cironun ihracat ve iç piyasadan elde edilme oranını sektörel kırılımına baktığımızda ciroda ihracat payının en yüksek olduğu sektörler tekstil, bitkisel ürünler ve toprak ürünleri ve madencilik olarak ön plana çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Bu dönemde yüzde 54,8 ile rekabetçi fiyat sunamama ve yüzde 41,4 ile hedef ülkelerdeki ekonomik koşulların en sık karşılaşılan pazarlama sorunları olarak öne çıktığına işaret eden Büyükekşi şunları kaydetti:

“Hedef ülkelerdeki siyasi ve bürokratik engeller ve finansmanise sırasıyla yüzde 37,8 ve yüzde 26 oranıyla bu sorunları takip ediyor. Enerji maliyetleri yüzde 50,2 ile en üst yüzdeye ulaşmış durumda, artık ihracatçılarımızın yarısından fazlasının öncelikli sorunu döviz kurlarındaki hareketlilik değil enerji sorunu. Döviz kurlarındaki hareketlilik yüzde 41,6, ve hammadde ve arama fiyatları yüzde 39, ihracatçılarımız tarafından diğer öncelikli sorunlar olarak belirtiliyor."

Büyükekşi, son zamanlarda petrol fiyatlarındaki gerilemeyi hatırlatarak, " Ve dün Goldman Sachs’ın açıklamasıyla birlikte enerji maliyetlerinin aşağı yönlü gitmesinde olumlu bir beklentimiz var. İnşallah bize de yansırsa maliyetlerin aşağı düşmesi açısından önemli olur" diye konuştu.

"Reeskont kredileriyle ilgili karar olumlu"

Mehmet Büyükekşi, temmuz-eylül döneminde dış finansman talebinde bulunan firmaların oranının yüzde 41,2 olarak gerçekleştiğini dile getirerek, "İlk 500’de bu oran yüzde 43, ikinci 500’de ise yüzde 43,6 olarak gerçekleşti. Dış finansman talebindeki trendin güçlü bir seviyede devam ettiğini görüyoruz" dedi.

Dış finansman ihtiyacının karşılanmasında özel bankalar ve Eximbank yine ön sırada yer aldığına işarete den Büyükekşi, "Geçen hafta Merkez Bankası’nın reeskont kredileriyle ilgili verdiği karar, ihracatçımızın özellikle Merkez Bankası reeskont kredisine ulaşması açısından olumlu bir adım, güzel bir gelişme. İhracatçı firmaların yüzde 43’ü döviz risklerinden korunmak için herhangi bir araç kullanmıyor. Bu oran geçtiğimiz çeyreklerle aynı seviyede. Aynı oran, ilk 500 firmada yüzde 38 ve ikinci 500 firmada yüzde 39’a düşerken, ilk 1.000 dışındaki diğer firmalar arasında yüzde 49’ya yükseliyor" diye konuştu.

3. çeyrekte yaklaşık 160 bin ek istihdam yaratıldı

Firmaların döviz kuru riskine karşı herhangi bir araç kullanmama nedenleri arasında yüzde 31,5 ile döviz kurlarında artış beklentisinin geldiğini bildiren Büyükekşi, araçlar hakkında bilgisi olmayan ihracatçıların oranın geçen çeyreklere göre 4 puan gerilediğini aktardı.

TİM Başkanı Büyükekşi, bu yılın 3. çeyreğinde, sektörde ankete cevap veren grup içerisinde ortalama çalışan sayısının 195 olarak hesaplandığını, örneklem içerisinde ortalama çalışan sayısında geçen döneme göre bir artış olduğunu anlattı.

Net değişimin geçen eğilim anketindeki beklentilere paralel şekilde ortalama 4 personel olarak gerçekleştiğini ifade eden Büyükekşi, bunun da 3.çeyrekte yaklaşık 160 bin ek istihdam yaratıldığı anlamına geldiğine işaret etti.

Mehmet Büyükekşi, yılın 4. çeyreğine dair beklentilerin ortalama 8 personel alınacağı doğrultusunda olduğuna vurgulayarak, firmaların yıl başındaki beklentilerine paralel olarak, ortalama yüzde 4 istihdam artışı planladıklarını, bunun da yaklaşık 260 bin net istihdam artışına işaret ettiğini bildirdi.
 
Yılsonu dolar beklentisi 2,26 lira

Büyükekşi, şirketlere piyasa beklentilerini sorduklarında, 4. çeyrek ortalama dolar kuru beklentisinin ekim-aralık döneminde 2,24 lira, 2014 yıl sonu dolar kuru beklentisinin ise 2,26 lira olduğunu söyledi.

Avro beklentisinin de ekim-aralık döneminde 2,90 lira, yıl sonu beklentisinin ise 2,93 lira olarak öne çıktığını belirten Büyükekşi, paritenin ise hem ekim-aralık hem de yıl sonunda 1,24 olarak belirlendiğini aktardı.

Rekabetçi ideal kur; dolar için 2,13 lira, euro için ise 2,79

Yıl sonu toplam büyüme beklentisinin yüzde 3,8 olduğunu dile getiren Büyükekşi, şunları kaydetti:

"Şirketlere rekabetçi ideal kur seviyesini sorduğumuzda ise şirketler, dolar için 2,13 lira, euro için ise 2,79 liranın ideal kur olduğunu bize bildirdi. 2014 yılı genel ekonomik beklentilerinde özellikle OVP’de yapılan büyüme revizyonlarından sonra firmalarımızın 2014’ün tamamı için beklentilerini bir miktar revize ettiğini görüyoruz. Avrupa ve dünya ekonomisindeki beklentilerin biraz gerilediğini, ihracatçıların da buna yönelik olarak tedbir aldığını söyleyebiliriz.

2014 yılı için Türkiye ekonomisinin daha iyi olacağını bekleyenlerin oranı yüzde 17,6, değişmeyeceğini bekleyenlerin oranı ise yüzde 53. Dolayısıyla Türkiye ekonomisindeki mevcut gidişin korunduğunu ve daha iyi olacağını söyleyenlerin oranı yüzde 70’i aşıyor. Sektörel beklentilerin, hem ülke hem de dünya beklentilerinden daha iyi olduğunu görüyoruz. Firmaların alternatif pazarlara yönelerek beklentilerini pozitif tuttuğunu söyleyebiliriz."

İhracatçılara gelecek 4 yıllık dönemde "ekonomide ve ihracatta gerçek bir sıçrama için hangi konulara öncelik verilmeli" sorusunu sorduklarını dile getiren Büyükekşi, ihracatçıların sırasıyla Ar-Ge ve İnovasyon kapasitesini geliştirme, tasarım ve markalaşma, yeni pazar araştırmaları, mesleki eğitim, 2023 hedeflerine sıkı sıkıya bağlı kalınması, kurumsal yönetim ilkelerine uyum ve iş gücünün esnekliği ve etkinliği cevaplarını verdiğini açıkladı.
 
 "4. çeyreğe ilişkin ihracat beklentisinde belirgin artış var”

2023 İhracat Stratejisinde firmalara önceliklerini sorduklarını da ifade eden Büyükekşi, şunları kaydetti:

"Verimli, üretken ve etkin olmaya odaklanmak yüzde 62,3 çıktı. Bunu, pazar ve müşteri ihtiyaçlarının analizi ile yüksek katma değerli ürün üretimi takip etti. İhracatçılarımızın yüksek oranlarla doğru ve öncelikli konulara odaklanması bizi oldukça sevindirdi. Malumunuz Dünya Bankası’nın bu yıl Türkiye ihracatıyla ilgili yayınladığı bir raporu ve araştırma çalışmalarımızı da baz alarak, ihracatçılarımıza değer zinciri bazında yatırım planlanan katmanları sorduk. Onlar pazarlama ve satışı ilk sırada gösterdi. Bunun arkasından Ar-Ge, tasarım, ticarileştirme ve markalaşma geliyor.

Bu da ihracatçılarımızın topyekün yüksek katma-değere odaklandığını gösteriyor. Biz de 2023 stratejisinde önümüzdeki ay tamamlayacağımız inovasyon stratejisiyle bunun altını doldurmaya çalışacağız. İhracatçılarımıza önümüzdeki dönemde ihracata olumsuz etki yapabilecek unsurları sorduk. Ortadoğu, Suriye ve Rusya-Ukrayna gerilimi ilk sıralarda yer aldı. Bölgesel gelişmeler ihracatçılarımızı tedirgin ediyor. Firmalarımız ayrıca olası küresel faiz artışlarından da endişe ediyorlar."

İhracatçıların üretim beklentilerinin ikinci çeyreğe göre artış gösterdiğine işaret eden Büyükekşi, tüm zorlu koşullara rağmen, ihracata dayalı üretimin artacağına dair pozitif sinyaller verdiğini söyledi.

Büyükekşi, 4. çeyreğe ilişkin ihracat beklentisinde de belirgin bir artış gözlendiğini dile getirerek, ihracatçıların sorunlara ya da engellere değil, fırsatlara odaklandığını ifade etti.