İnsanlık sonunu mu hazırlıyor?

MURAT YILDIZ

İSTANBUL - Yapay zekaya sahip robotlar ve bilgisayarların Hollywood filmlerine konu olmasına alışkın olan dünya, geçtiğimiz haftalarda bu alanda meydana gelen yepyeni bir gelişme ile acaba senaryolar gerçeğe mi dönüşüyor dedi. Ukrayna'da yaşayan genç programcılar tarafından geliştirilmiş olan ve Eugene Goostman olarak isimlendirilmiş yapay zeka yazılımı, Turing testini geçmeyi başardı. 1950 yılında Alan Turing tarafından geliştirilen bu test metodolojisi, bir bilgisayar yazılımının insan zekasını taklit edip edemediğini ölçümlüyor. Eugene Goostman, testin sonunda 13 yaşındaki bir Ukraynalı genç olarak görünmeyi başardı. Popülerliği artan ve röportajlara çıkmaya başlayan Eugene Goostman, şimdilik dünyanın ilk gerçek yapay zeka yazılımı kabul edilse bile bu konuda yapılan araştırmalar aslında oldukça ilerlemiş durumda. 

IBM Watson hastaları tedavi edecek 

Bu konuda en büyük çalışmalardan birini IBM gerçekleştiriyor. 2011 yılında Amerika'nın ünlü TV yarışma şovu Jeopardy'ye katılan ve birinci olan Watson süper bilgisayarı, insanlığa sağlık alanında hizmet etmeye başlayacak. Şimdilerde bir tıp fakültesinde öğretim gören Watson, hem tüm tıp literatürünü tarıyor, hem de hastaneye gelen hastalar ile görüşmeler yapıyor. Watson'un aldığı bu eğitim sonrasında kanser hastalarına yönelik konsültasyon ve tedavi önerileri sunması bekleniyor. Doktorlar hastadan aldıkları ham verileri, raporları ve tahlil sonuçlarını verdikleri Watson'dan, en uygun tedavi yöntemini tavsiye etmesini isteyecekler. 

Yazılım finansal analist ve brokerlerin yerini mi alacak? 

Yapay zeka yazılımlarının gelişmesi ile birlikte farklı uygulama alanları üzerine çalışmalar devam ediyor. Bu alanlardan en çok ilgi çekeni ise finans dünyası. Özellikle daha önce insan kaynaklı çeşitli krizler ile boğuşan Amerika şirketleri, tüm karar alma süreçlerini bilgisayarlara bırakma konusunda araştırmalar yapıyorlar. Günümüzde birçok bilgisayar sistemi, şirket verileri, pazar analizleri ve siyasal duruma bakarak yatırımcılara belirli şirketler veya devlet tahvilleri için yatırım yapıp yapmama üzerine tavsiyeler veriyor ve hatta doğrudan karar alabiliyor. 

İnsan ve makine farkı 

Bu tarz karar almalarda kimi zaman sorunlar da çıkabiliyor. 2010 yılında meydana gelen ve Flash Crash olarak isimlendirilen gelişme buna bir örnek. 6 mayıs 2010 tarihinde Wall Street'de her şey normal giderken, birden Dow Jones endeksi 100 puan düştü. Bu düşüş kısa aralıklar ile 200, 300, 400, 500 ve sonrasında da 1000 puan düştü. Bir anda 1 trilyon dolarlık bir kayıp meydana geldi. Kısa süreli bu şaşkınlıktan sonra ise aniden yükseliş yaşanmaya başladı. Sonradan anlaşıldı ki, Yunanistan'da meydana gelen sokak gösterileri ve bunların geniş başlıklarla verilmesi, yapay zeka yazılımlarını hareket geçirmiş ve ani satışlar gelmeye başlamıştı. Ancak insanlar tarafından kontrol edilen hesaplarda bu satışlar olmamıştı. Kısa bir süre sonra diğer yatırımcıların hesapları da insanlar tarafından kontrol edilmeye başlandı ve Dow Jones 1 trilyon kayıba karşın eski seviyesine dönmüş oldu. Yapay zeka uygulamalarının finans dünyasına yaşattığı bu 10 dakika ise tarihe geçmiş oldu.

Gelecek, bilim adamlarını korkutuyor

Yapay zeka konusunda çalışmalar gittikçe hızlanıyor ve birbiri ardına ürünler piyasaya sürülüyor olsa da kimi bilim adamları gelecekten yana çok umutlu değiller. Kötümserlerin başında gelen Stephen Hawking'e göre yapay zeka araştırmaları insanlığın sonunu getirebilir. Geleceğin yapay zeka yazılımları tüm sistemleri ele geçirebilir, kendi kendini üretebilir ve çalışan dijital sistemi bir kaosa sürükleyebilir. SpaceX ve Tesla Motors gibi şirketlerin kurucusu olan Elon Musk, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir TV programında ise yapay zeka çalışmalarının, Terminatör tarzı filmlerin senaryosunu gerçekleştirmeye doğru hızla ilerlediğini ve böyle bir geleceğin hiç de imkansız olmadığını belirtti.