KDV iadesinde sektörel sınırlama

Mustafa Tan / Gelirler Kontrolörümustafa.mt@gmail.com

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mükellefler için katma değer vergisi bazı durumlarda ciddi bir finansman yükü oluşturabilmektedir. Özellikle yatırım döneminde katma değer vergisi tahsilatının da düşük olduğu düşünüldüğünde bu yük ciddi rakamlara ulaşabilmektedir.

Mükelleflerin üzerindeki katma değer vergisi yükü, indirim yoluyla telafi edilemediği durumda iade yoluyla giderilebilmektedir. Ancak iade alınabilmesi için kanunen belirlenmiş teslimlerde bulunulması şartı var. İndirim yoluyla giderilemeyen tüm katma değer vergisinin iade alınması söz konusu değil.

Katma değer vergisi iade rakamları zaman zaman tartışılır. İade rakamlarındaki artışlar zaman zaman sorgulanır. Haksız iade alınarak Hazine'nin zarara uğratılmasının engellenmesi açısından bu sorgulamaların yapılması zorunluluktur.

Yukarıda da belirttiğimiz üzere katma değer vergisi iadesi alabilmek için birinci şart bu iadenin kanunen öngörülmüş olması. Bu iadelerden biri de indirimli orana tabi teslimde bulunulduğunda alınan vergi iadesi.

Mal ve hizmet alımında genel orana göre katma değer vergisi ödeyen mükellefler, ürettikleri mal ve hizmeti daha düşük bir oranda teslim ettiklerinde vergi iadesi alma hakkına sahip olmaktadır. Mal ve hizmet alımında yüzde 18 veya 8 oranında vergi ödeyen mükellef ürettiği mal ve hizmeti yüzde 1 veya 8 oranında satıyorsa bu durumda üzerinde katma değer vergisi yükü oluşabilecektir. Oluşan bu yük indirim yoluyla giderilememiş ise iade alınabilecektir.

Bu iadenin alınma prosedürü, iade edilecek verginin hesabı diğer vergi iadelerine göre farklılık taşır. Son dönemde KDV oranlarındaki düşüşle birlikte, indirimli orana tabi teslimler dolayısıyla vergi iadelerinde bir artış yaşanmıştır.

Sektörel sınırlama yetkisi

5766 sayılı kanun ile Bakanlar Kurulu'na vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin iade hakkını kaldırma yetkisi verildi.

Bakanlar Kurulu'nun bu yetkiye istinaden hazırladığı 2008/13903 sayılı kararname 19 Temmuz 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Katma Değer Vergisi Kanunu'na ekli (II) sayılı listenin "Diğer Mal ve Hizmetler" bölümünün 25'inci sırasında sayılan konaklama tesislerini işleten mükellefler, 20 Temmuz 2008 tarihinden sonra, söz konusu sıra kapsamındaki indirimli orana tabi işlemlerine ait iade hesabına, amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklendikleri katma değer vergisini dahil etmeyeceklerdir.

Listede geçen konaklama tesisleri, otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri konaklama tesisleridir. Kararnamenin yürürlüğe girmesi ile birlikte söz konusu tesisleri işleten mükelleflerin, amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla ödedikleri katma değer vergisini iade almaları imkanı ortadan kalkmıştır. Söz konusu vergiler ancak indirim yoluyla telafi edilebilecektir.

Kanunda ve kararnamede amortismana tabi iktisadi kıymet kavramı kullanılmaktadır. Ancak bu kavramın içine nelerin dahil olduğunun açıklanmaya muhtaç olduğunu belirtelim. Çünkü otelin inşaat harcamasından tadilatına, döşeme demirbaşından yemek takımına kadar birçok harcamanın bu kavram içinde değerlendirilmesi mümkündür.

Mevcut düzenleme kapsamında vergi yükünün büyük bölümünü oluşturan harcamalar iade kapsamı dışında kalmış görünmektedir. Özellikle yatırım döneminde olan konaklama tesisleri için ödenen katma değer vergileri ciddi bir finansman yükü oluşturacaktır.

Konaklama tesislerinde vergili maliyetlerin birçoğunun yüzde 18 oranına tabi olduğu, teslimlerin ise genellikle yüzde 8'lik orana tabi olarak yapıldığı düşünülürse, aradaki yüzde 10'luk farkın indirim yoluyla telafisi zor görünmektedir.

Şimdilik konaklama tesisi işletmeciliği için getirilen bu sınırlamanın başka sektörler veya mal ve hizmet grupları için getirilmesi mümkündür.