”Kendimizi hesaba çekmemiz lazım”

Başbakan Erdoğan, ekonomik gelişmeyle ilgili rakamların bilinmesi gerektiğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonomik gelişmeyle ilgili rakamların bilinmesinde fayda olduğunu belirterek, "Sürekli olarak kendimizi bu noktada hesaba çekmemiz lazım. Eğer siz kendinizi hesaba çekmezseniz, sandıkta vatandaş sizi hesaba çekecektir. Onun için de ona kendinizi hazırlamanız lazım" dedi. 

Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Yeni Binada Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül öncülüğünde gerçekleştirilen Türkiye Grameen Mikrokredi Programı'ndan 10.000'inci üyelerin yararlanması dolayısıyla törende konuştu. 

 

Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasaklar

 

Başbakan Erdoğan, "3 Y" olarak adlandırdıkları, 'Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasaklar' üzerinde yoğunlaştıklarını her fırsatta ifade ettiklerini belirterek, şöyle devam etti: 

"Türkiye'deki her sorunun dolaylı ya da doğrudan sebebi olan bu üç hususla mücadele etmek için gece demeden, gündüz demeden çalıştık, çalışıyoruz. Hamdolsun 5.5 yıl gibi kısa bir sürede 10 yıllar boyunca üst üste birikmiş bu sorunları çözdük, çözüm yoluna koyduk ve bu mücadelemizi aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz. Türkiye 5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde, dünyanın en büyük 17. ekonomisi haline geldi. Gayri Safi Yurtiçi Hasılamız 79 senede 230 milyar dolar iken, bunun üzerine 2007 sonu itibariyle 429 milyar dolar ilave etmek suretiyle 659 milyar dolara çıkardık. Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya baktığımız zaman 3 bin 300 dolarken, şu anda 9 bin 333 dolara yükselmiş durumda. Üretimde, yatırımda, ihracatta ve istihdamda milletçe hepimizi sevindiren, umutlandıran başarılara imza attık. Tüm bunları ülke genelinde yayılmış yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları yok etmek hedefiyle bu hedefin verdiği azimle kararlılıkla, inançla başardık. " 

 

"Kendinizi hazırlamanız lazım"

 

"Burada sizlere bir kaç rakam vermek istiyorum. Bunları bilmenizde fayda var. Çünkü bunlar bizim ölçülerimiz, nereyle başladık, nereye geldik. Bunu görmemiz lazım" diyen Erdoğan, şunları söyledi: 

"Sürekli olarak kendimizi bu noktada hesaba çekmemiz lazım. Eğer siz kendinizi hesaba çekmezseniz, sandıkta vatandaş sizi hesaba çekecektir. Onun için de ona kendinizi hazırlamanız lazım. Bunlar afaki rakamlar değil, bunlar devletin resmi rakamları, Türkiye İstatistik Kurumu'nun resmi rakamları. Üstelik bu rakamlar, uluslararası standartta tüm dünya ülkeleri tarafından kabul gören rakamlar. Bakınız 2002 yılında Türkiye'de açlık sınırının altında yaşayan kişi sayısı 926 bin kişiymiş. Binde 135. En son 2006 yılında yapılan araştırmada ise bu sayının 539 bine kadar düştüğünü gördük, binde 74. Kişi başına günlük 1 dolar gelirin altında yaşayan fert sayısı 136 bin kişi idi, 2006 sonu itibariyle bu sayı dikkat ediniz hamdolsun artık sıfırlandı. Kişi başı günlük 2.15 dolar gelirin altında yaşayan fert sayısı 2 milyon 82 bin kişi idi, oran olarak değerlendirirsek yüzde 3. Bu sayıyı, 2006 yılında 1 milyon 22 bin kişiye kadar çektik. Bu da yüzde 1.4. Kişi başı günlük 4.3 altında yaşayan fert sayısı 20 milyon 721 bin kişi idi, yüzde 30.3. Bu sayı da şu anda 9 milyon 681 bin kişiye kadar çekilmiş vaziyete. Yüzde 13.3. Bunlar tarihi nitelikte değişmelerdir." 

"Yaşam standartlarını ideal ölçüde"

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'daki artışın kademe kademe Türkiye'nin geneline yansıdığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Yaşam standartlarını ideal ölçüde, hedeflediğimiz ölçüde olmasa bile dikkat çekici şekilde yükseltmiştir, yükseltmeye de devam ediyor. Bakınız, 2002 yılında özellikle Hane Halkı Tüketim Harcaması 10 milyar YTL seviyesinde idi. 2006 yılı sonunda bu rakam altını çizerek ifade ediyorum 17.7 milyar YTL'ye ulaşmıştır. 2002 yılında gıda ve içecek için 2.7 milyar YTL harcamıştır, 2006 yılında 5.4 milyar YTL harcadık. Bunları tabii eski rakamlara çevirdiğiniz zaman 5.4 katrilyon lira yapıyor. 2002 yılında konut ve kiraya harcadığımız miktar 2.7 milyar YTL idi, yani 2.7 katrilyon lira. 2006 yılında bakınız bu rakam katladı 5.9 milyar YTL'ye çıktı. Eğitime 134 milyon YTL harcamışken 2006 yılında bu miktar 461 milyon YTL'ye çıktı."

"Hane sayısı 5 gruba böldü"

Erdoğan, Türkiye İstatistik Kurumu'nun hane sayısını gelirlerine göre 5 gruba böldüğünü anımsatarak, şöyle devam etti:

"İlk yüzde 20'lik en alt gelir grubunda, son yüzde 20'lik dilim de en üst gelir grubunda bulunuyor. 2002 yılında en alt gelir grubundaki bir ferdin, yıllık ortalama geliri 625 YTL idi. 2005 yılında bu gelir 3 bin 570 YTL'ye yükseldi. En üst gelir grubunun yıllık ortalama geliri 5 bin 106 dolardı, 2005 yılı sonunda 7 bin 716 dolara yükselmiş bulunuyor. Şuraya dikkatinizi özellikle çekmek istiyorum en alt grubun geliri yaklaşık 6 kat artarken, en yüksek grubun, en zengin grubun geliri bir kat bile artmadı. Demek ki güçlenme alttan başlamış vaziyette bu mücadeleyi hız kesmeden en küçük bir taviz vermeden sürdürmeye kararlıyız.

Burada tabii bir güzellik var o da şu; Hani zaman zaman biz bir eleştiri alıyoruz 'Hükümet işte Anadolu'da gidiyor torbalarla erzak dağıtıyor, gıda dağıtıyor, şunu dağıtıyor, bunu dağıtıyor' vesaire... Böyle birçok şeyler konuşuluyor. Şimdi bu bir taraftan tabii ki olacak ama bunu yaparken işte bir taraftan da gerek sosyal yardımlaşma dayanışma, gerek mikrokredi gibi çalışmalarla bir şey yapılıyor. Artık biz herkese hani var ya bir tabir balık vermeyi değil, balık tutmayı da öğretiyoruz." Mikrokrediden yararlanan vatandaşların başarısından duyduğu memnuniyeti dile getiren Başbakan Erdoğan, "Onlar aldıkları bu destekle nasıl artık biri, iki, ikiyi dört yaptıklarını bizzat zaten yaşıyorlar. Ve borçlu iken nasıl bir sermaye sahibi haline geldiklerini bizzat yaşıyorlar, bunlar bu işin zaten en güzel, en can alıcı yanı bunlar Türkiye'nin zenginliğine zenginlik katıyor, bu bakımdan sizleri takdir ediyorum ayrıca alkışlıyorum" diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin imkanlarını, fırsatlarını toplumun her kesimine eşit şekilde dağıtmanın gayreti içinde olmaya da devam edeceklerini belirterek, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmaması gerektiğini söyledi.