Kılıçdaroğlu topu kendi kalesine atıyor

Sahte e-posta iddialarıyla ilgili konuşan Yazıcı, "Mail ile bağlantılı 3 kişinin ismi üzerinde duruluyor. Kemal Bey'e bir sorun bakalım ne diyecek?" diye konuştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

RİZE  - ÖSYM'ye elektronik posta yollandığı iddiası ile ilgili konuşan Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, "Mail ile bağlantılı 3 kişinin ismi üzerinde durulduğu bana söylendi. Onlardan birisi alındı, sorgulandı ve bırakıldı. Sanıyorum diğerlerinin de ifadelerini alacaklar" dedi.

Yazıcı, Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneğinde düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin ÖSYM'ye elektronik posta yollandığı iddiası ile ilgili bir kişinin gözaltına alınıp serbest bırakılmasını anımsatması üzerine, bu konuda detaylı bilgi almadığını, ana hatları ile bilgisi olduğunu belirterek, "İsmimi kullanarak ÖSYM başkanına gönderilen mail dolayısıyla kişilik haklarıma saldırı teşkil eden bir konu. Suç teşkil eden bir durum. Dolayısıyla avukatım aracılığıyla şikayet hakkımızı kullandık. O çalışma sonucunda mail ile bağlantılı 3 kişinin ismi üzerinde durulduğu bana söylendi. Onlardan birisi alındı, sorgulandı ve bırakıldı. Sanıyorum diğerlerinin de ifadelerini alacaklar. Sonuçta savcı veya mahkeme takdir edecek" dedi.

Bütün ifade süreçleri bittikten sonra avukatının alabileceği aşamaya gelince kendisinin de bilgilere erişeceğini, o zaman gerek olursa bir değerlendirme yapacağını anlatan Yazıcı, "Şu aşamada bir hazırlık tahkikatı söz konusu. Hazırlık tahkikatı gizli sürüyor. Ben de detayları çok fazla elde etme isteği içinde olmam. Yasanın da buna cevap vermediği alana girmek söz konusu değil. Avukatımın alabileceği bilgiler dahilinde bilgi sahibiyim. Süreç devam ediyor" diye konuştu.

Daha özenli davranılması gerek

"Kemal Bey'e bir sorun bakalım ne diyecek? Demek ki insanların çok daha dikkatli olması lazım. Ama burada ifade etmek istediğim şu: Maile bakıldığında, içeriği, göndericisi, muhatabı, kullanılan sözcükler dikkate alındığında, hukukta bir kelime var, 'iğfal kabiliyeti' haiz olmadığı açık, insanın yanılmasına yol açabilecek şekilde değil. İlk baktığınız zaman ortalama insan aklına sahip her bireyin, onun bir bakanın, aklı birazcık elinde olan bir insanın olamayacağını görebileceği netlikte.

Bunu gördüğü halde bir argüman olarak hem de taksitlendirerek bir gün bir cümle, ertesi gün bir iki cümle, sanki kamuoyunda büyük bir olay yaratacak bir şey bulmuş gibi bir konuya dönüştürmüş olması, siyasal sorumluluk açısından değerlendirmeye değer. Ben anamuhalefet partisi genel başkanının böyle bir duruma düşmesini istemezdim, onun yerinde olmayı kesinlikle arzu etmem. Herhalde bu, Temel'in diyesi, ona iyi bir ders olur diye düşünüyorum."

Kılıçdaroğlu'nun kabinedeki eski bakanlarla ilgili iddialarına ilişkin görüşünün sorulması üzerine de Bakan Yazıcı, "Dervişin fikri ne ise zikri odur. Sayın Kılıçdaroğlu hep o alanlarda top çevirmeye çalışıyor. Sonra da topu kendi kalesine atıyor. Yani Başbakanımızın ifadeleri, onun o şekilde, bakan arkadaşlarımızı itham etmesine zemin teşkil etmez. Daha özenli davranması lazım. Nitekim bakan arkadaşlarımızdan birisi ile karşılaştığında 'ben seni kastetmedim' deyip sonra arkasını dönüp uzaklaştığında, 'o da vardı' demesi de insana verilen değer açısından irdelenmesi gereken bir davranış biçimi. Doğru bulmuyorum, şık da bulmuyorum" diye konuştu.

Bunun ötesinde gıda ve barınma yardımlarını hesaba kattığımızda belli rakamlara ulaştığını görmüş oluruz. Dolayısıyla muhalefet partileri, siyasi partiler rekabet içinde ülke yönetimine yönelik çalışmalarını sürdürürken, projeler üzerinden çalışmalarını sürdürmeleri gerekir. Böyle birbirinin hukukuna saldırı teşkil edecek tarzda konuşmakla bir yere varılamayacaktır. Bunun da vatandaş nezdinde bıktırıcılığa yol açacağını yakında görecekler. En azından 12 Haziran akşamı bir daha görecekler ve bir daha oturup yaptıklarını, kendi açılarından irdeleyecektir diye düşünüyorum."

Bu konularda ilginizi çekebilir