Kılıçdaroğlu'dan '400 vekil' çıkışı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör saldırıları ve protesto gösterilerinde yaşanan olaylara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Özellikle gençlere sağduyu çağrısı yaparak, provokasyonlara izin vermemeleri konusunda uyaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Ellerimizde bayraklarla, terörü lanetlemek için sokaklara çıkıyoruz, elbette çıkacağız. Ama bütün bunları yaparken terör örgütünün beklentilerine uygun davranışlarından özenle kaçınacağız. Onun beklentilerinden kaçınacağız. O toplumu ayrıştırmak istiyor, toplumu bölmek istiyor, bölünmeyeceğiz ve ayrışmayacağız. Ama terör örgütünün beklentilerine göre davranır ve bunlara alet olursak Türkiye farklı bir sürecin içine çekilmiş olur."

Teröre karşı verilen tepkilere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir siyasi partiyi beğenmeyebilirsiniz, düşüncesini de beğenmeyebilirsiniz, demokratik yollardan gidip oy da vermeyebilirsiniz. Ama yakıp yıkmak sadece ve sadece terör örgütünün değirmenine su taşımak anlamına gelir" dedi.

"Terörü bitireceksen 400'ü ben tamamlayacağım"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da "400 milletvekili" söylemi üzerinden eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bu ülkeyi yönetenler nasıl yönetiyor? Bu ülkede devlet yönetiliyor mu? Yoksa yönetimde ciddi bir zaafiyet mi var? Bütün bunlara rağmen, hala 400 milletvekili arayışında olanlar var. Efendim 400 milletvekili olsaydı durum farklı olurdu, yani terör olmazdı. Buradan söz veriyorum, açık ve net terörü bitireceksen 400'ü ben tamamlayacağım. Buyur bitir kardeşim. Daha önce kredi açmıştık, istemedin. Hiçbir çocuğumuzun burnu kanasın istemiyorum. Emin olun rahat yatamıyorum" şeklinde konuştu.

Siyasi partilere çağrı

Kılıçdaroğlu, siyasi partilere çağrıda bulunarak, "Net bir belirleme yapmayı da görev biliyorum. Evet, siyasi partiler vardır ama Türkiye'deki bütün siyasi partilerin, istisnasız bütün siyasi partilerin terör örgütü ile aralarına net çizgi koymaları lazım. Açık ve net... Amasız, lakinsiz, fakatsız. Bunları kabul etmiyoruz" diye konuştu.

Terör sorununa çözümün parlamentoda aranması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sorunu çözmek için eğer bir masa kurulacaksa o masanın parlamentoda olması lazım. Sorunun çözümü konusunda, toplumsal barışı sağlama konusunda en tutarlı, en sağlıklı görüşleri biz ortaya koyduk. Çünkü biz akılcıyız. Aklın üstünlüğüne, ortak akla inanırız. Onlar ortak akla değil üst akla inanıyorlar. O üst akıl da Türkiye'yi bu hale getirdi."

"Medya bizim gözümüz kulağımız ve sesimiz"

Medya'ya yönelik saldırıları da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Medya bizim gözümüz kulağımız ve sesimizdir. Bir gazeteyi okuruz veya okumayız. Satın alır veya almayız. Ama medya üzerine baskıyı asla kabul etmeyeceğiz. O genç arkadaşlarımıza söylüyoruz. Bizim havuz medyası diye suçladığımız gazetelere saldırı düzenlendiğinde ilk telefon açanlardan biri benim. Medya özgürce yayınını yapacak. Bir siyasetçi sizinle gidebilir bir gazetenin önüne. Bilin ki o siyasetçi terör örgütünden farklı değildir."