KOBİ'leri 'yıldız' yapacak

SPK Başkanı Prof. Dr. Akgiray, 100 maddeden oluşan öz bir kanun üzerinde çalıştıklarını belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN-Jülide Y. GÜRDAMAR

İSTANBUL - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray, KOBİ'leri yıldız yapacak bir proje üzerinde çalışmaya başladıklarını açıkladı.

Prof. Dr. Akgiray, Türkiye sermaye piyasalarının artık sıçrama noktasına geldiğini de ifade ettiği konuşmasında New York ile Uzakdoğu arasındaki en büyük merkezin Türkiye olmasını istediklerinin altını çizdi. Bu nedenle de hazırladıkları yeni kanunun sermaye piyasalarının sınırlarını iyi çizen, şeffaf ve öz bir kanun olmasını istediklerini anlatan Akgiray, "Bundan sonra hızlı yürümek lazım. Doğru işleri zamanında yapmalıyız" dedi.

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray, DÜNYA'ya bu yıl Meclis'te yasalaşması beklenen yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nun çerçevesini, gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmesini ve daha fikir aşamasında olan ama KOBİ'leri super star-yıldız yapacağını düşündükleri projelerini anlattı. Bir anlamda KOBİ'ler için sermaye piyasalarında kümelenme benzeri bir model dizayn etmeye çalıştıklarını aktaran SPK Başkanı, işletmelerin kamuoyunda KOBİ Borsası olarak bilinen Gelişen İşletmeler Piyasası'ndan (GİP) farklı bir modelle de fona erişimlerini sağlamak istediklerini açıkladı.

'Superstar' modeli üzerinde çalışıyor

Türkiye'deki işletmelerin büyük çoğunluğunun KOBİ'lerden oluştuğunu ve bu işletmelerin finansmana erişiminin önemli olduğunu kaydeden Vedat Akgiray, daha fikir aşamasında olan ve kamuoyu nezdinde tartışılmasını istediklerini bir model üzerinde çalıştıklarını belirtti. Akgiray, modelin oluşması halinde dünyada da bir ilk olacağını sözlerine ekledi. Akgiray, ters mühendislik olarak tanımladığı modeli şöyle anlattı:

"Türkiye'de yüzbinlerce KOBİ var. Bunların bazıları işin daha başında, yani risk yüksek, başarılı da olabilir başarısız da. Bu şirketler halka arz yapsa, tek başına belki piyasa açısından cazip büyüklükler yakalayamayacak. Bu şirketlere yatırım yapan private equity fonlar var. Onlarda fonlarını tek bir şirkete vermiyor, farklı sektördeki birkaç şirkete yatırıyor. Çünkü biliyor ki bazıları daha çok bazıları daha az getiri sağlayacak. Yani bunların bir kısmı fiyasko olacak bir kısmı da süper star olacak diyor. Riski dağıtınca o süper star para kazandırıyor. Biz de diyoruz ki öyle bir enstrüman, hukuksal yapı kuralım ki birden fazla küçük firma bir araya gelsin. Bir holding olmalarına gerek yok, geçici bir çatı oluşturalım. O çatı yapı menkul kıymet ihraç etsin ya da halka arz olsun. Büyüklükleri oranında da para, sermaye olarak dağıtılsın ve büyüsünler. Bir tanesi ya da iki tanesi çok büyür, hayal ettiği başarıyı yakalarsa istediğinde o yapıdan çıksın. Private equity'nin düşündüğü şeyi biz paket olarak sunalım istiyoruz. 10 tane 10 milyon lira, eder 100 milyon lira. 100 milyon dolarlık halka arz cazip olabilir, hem banka ve aracılar hem de yatırımcılar için. O zaman Anadolu sermayesi içinde bir çok süper star firmalar çıkar. Sonuçta bu firmaların çok büyük olması gerekmiyor. Örneğin İtalya'da büyüklüğü 40-50 milyon euro olan ama dünya çapında bir çok firma vardır. Üstelik çok karlıdırlar. Bunun gibi binlerce firma olsa ekonomi iyi demektir. Türkiye'nin örnekle bakacağı bir şey olur. Bizde bir araya gelme kültürü de çok yok. Bunun için birinci adım, iki üç tane başarı hikayesi yaratmak. Bu yapıda örnek çıkarabilirsek enteresan olur. Şimdi bunun adını ve sınırlarını koymaya çalışıyoruz."

Sermaye piyasaları sıçrama noktasına geldi

SPK'nın tartışmaya açtığı yeni model ve diğer projelerin arkasında Türkiye sermaye piyasalarının tarihi bir fırsat yakaladığı ana fikri var. Başkan Vedat Akgiray'a göre Türkiye sermaye piyasaları artık 'sıçrama' noktasına geldi ve tarihi bir fırsat yakaladı. Bu nedenle de bundan sonra hızlı yürümek ve doğru işleri hızlıca yapmak gerekiyor. "Sonraya bırakalım, seneye yaparız demeden gitmek gerek" diye konuşan Akgiray, "Ben bu konuda kendimi görevlendirilmiş hissediyorum. Bazen kanunu zorlayarak yola devam ediyoruz. Çünkü insan hata yapacaktır. Klasik bürokrat mantığıyla her şeyden korkarsak bir bakarsın yıllar geçmiş olacak. Doğru işleri zamanında yaparsak 2023'te 1000 şirket, 7.5 milyon yatırımcı hedefini 5-6 sene önce yakalarız" dedi.

Akgiray, sermaye piyasalarını büyütecek kaynağın Türkiye'de olduğunu faizlerin bugün geldiği düzeylerin bu kapıyı açtığını ve siyasi istikrarın bulunduğunu ifade ederek "İMKB, 3 misli büyüse 800-900 milyar dolarlık piyasa büyüklüğüne kavuşsa dünya ortalamalarına ulaşıyoruz. 30 yıldır bu piyasaların içindeyim. New York ile Uzakdoğu arasındaki en büyük merkez burası olsun istiyoruz. Büyüme için bize ne lazım? Uzun vadeli, cari açığı büyütmeyen bir finansman kaynağı. Bu da sermaye piyasaları. Zaten dünyada gidişat bu. İnsanlar sermaye piyasalarına bakacak, bankalar da oraya bakacak. Ankara'da bankacılarla yapılan toplantıda da söyledik. Önümüzdeki yıllarda bankacılık sıkıcı bir meslek olacak. Daha çok para kazanmak, daha heyecanlı, renkli işler arıyorsanız iştiraklerinizle orada büyüyün dedik" diye konuştu.

Sermaye piyasası kanunu güne ayak uyduracak

Sermaye piyasalarının bu sıçramasını destekleyecek yeni kanunun ise bu yıl seçimden sonra Meclis gündemine gelerek yasalaşması bekleniyor. Türkiye'de ilk Sermaye Piyasası Kanunu 1980'li yılların başında yapılırken kanunda bu tarihten sonra ilk köklü değişiklik 1999 yılında yapılmıştı. SPK şimdi, aradan bir 10 yıldan fazla süre geçtikten sonra, yeni gelişmelere cevap verecek bir kanun üzerinde çalışıyor. Başkan Vedat Akgiray, yeni kanunu anlatırken 100 maddeden oluşacak 'öz' bir temel hazırlamak için çalıştıklarını ifade etti. Akgiray, yeni hazırlanan kanunun eski kanunu sıfırlamayacağının da altını çizerek "Yeni kanun sınırları çizsin ama içeride düzenleyici otorite tebliğ ve yönetmelikler ile güne uyarlayabilsin istiyoruz" dedi. Akgiray, Torba Kanun'da yer alan 6-7 maddeyi de 'acil' düzenlemeler olarak gördüklerini bu nedenle öncelik verdiklerini de ifade etti.

Değişimin ardında, dünyanın değişmesi var

Akgiray, yeni bir kanun hazırlamalarının birkaç nedeni olduğunu da anlattı. Akgiray, bu nedenlerden ilkinin, son büyük düzenlemenin yapıldığı 1999 yılına göre, hem Türkiye hem de dünya piyasalarının yaşadığı değişimin getirdiği bir ihtiyaç olduğunu belirterek "Güne uyma ihtiyacı var çünkü finansal piyasaların çeşitliliği, ürünleri arttı. Teknoloji sayesinde denetleme, düzenleme ve gözetimin yapılış tarzı değişti. Bunlara uymak lazım. Yasa uyunca pratikte yürümek daha kolay oluyor" dedi.

Akgiray, ikinci sebebin ise sadece AB değil global gelişime ve değişime ayak uydurma ihtiyacı olduğunu aktardı. Akgiray'a göre en önemli ve üçüncü sebep de dünya ekonomileri üzerinde etkisini hala sürdüren global kriz. Çünkü Akgiray'a göre kriz sonrasında sermaye piyasalarının alacağı yönü doğru okuyup buna karşı gardını almak önemli. Akgiray, krizin getirdiği düzenleme ihtiyacını "Son kriz finans sektörünün global yapılanma anlayışının biraz yanlış olduğunu ortaya çıkardı. Tarihsel perspektif çizersek, önce tarım toplumuyduk sonra sanayi, ardından hizmetler sektörü ön plana çıktı. Sonra sanıldı ki finans sektörü artık bundan sonra dünyadaki refah artışının yeni adı olacak. Fakat gerçekçi olmayan bir hayaldi bu. Çünkü 10-15 yıldır finans sektörü reel gerçeklerlerle açıklanamayacak sebeplerle büyüdü. Reel değerden, reel varlıktan daha büyük bir finans varlığı olamaz.

Krizden alınması gereken ders şu; sırf krediye dayalı, abartılmış teminat değerlerine dayalı bir ekonomik büyüme modeli dünya için geçerli değil. Bundan sonraki dönemde hem devletlerin politikaları, hem şirketlerin bakışları, hem de regülasyonların alacağı şekil, kredi - banka dışındaki finans piyasalarının devreye girmesine öneminin artmasına neden olacak. Yani sermaye piyasaları. Bunun çekirdeği de hisse senedidir. Çünkü hisse senedinin değeri, şirketle özdeştir.

Finansın kitabının yazıldığı ülke, ABD'nin tarihine bakıldığında, 1930'daki büyük krizden 1980-1990'lara kadar olan hızlı yürüyüşün arkasında çok büyük sermaye piyasası desteği olduğunu görürsünüz. ABD sanayisini dev haline getiren New York Borsası, Nasdaq'dır. Finans yapılanmasını doğru yapmak gerekiyor. Bizim de düzenlemelerimizle bunu destekleyici olmamız gerekiyor" ifadeleri ile anlattı.

Dolayısıyla yeni kanunla esneklik getirmek istediklerini SPK'nın gözetim ve denetim yapış tarzını daha netleştirecek bir yasal çerçeve inşa etmeye çalıştıklarına işaret eden Akgiray, "Diyelim ki yeni bir enstrüman tasarlandı ve piyasaya sunuldu. 'Bizim kanun kapsamına giriyor mu, girmiyor mu, kim bakacak' gibi soru işaretleri olmasın istiyoruz. Şemsiye genişliyor ama esnekleşiyor. Katı olmuyor ama oyuncuların anlayabileceği netlikte oluyor. Böyle sınırlar daha anlamlı" dedi.

Manipülasyanu yeniden tanımlıyoruz

Yatırımcıların korunmasını önemsediklerinin altını çizen Akgiray, sermaye piyasalarında klasik suçlar olan; manipülasyon, içeriden öğrenme ticareti, örtülü kazanç, piyasayı bozucu işlemler gibi suçları çok doğru tanımlamak ve cezasını çok net yazmak gerektiğini vurguladı. Akgiray, "Buradaki nokta şu; bir şirket var halka açık, bir yönetim kurulu var, yöneticiler var. Kararlar veriyorlar. Varsayıyoruz ki şirketin menfaatine bu kararlar. Ama öyle değilse orada bizim devreye girmemiz gerekiyor. Bireysel yatırımcının, yani yönetimde bir katkısı olmayan yatırımcıların tasarruflarının korunmasını önemsiyoruz. Menfaat transferinin gerisin geriye hak sahibine iade edilmesi mantığıyla gidiyoruz. Bunu yaparken diğer suçlar işleniyorsa da Ceza Kanunu'nda onun yaptırımı var zaten. Manipülüsyon nedir bunu tanımlıyoruz. Bir şirket veya vatandaş mahkemeye gittiğinde manipülasyon konusunda bir soru işareti kalmasın. Bunu kanunla yaparsak detayı doldurmak kolay. Herkes bilsin ne olduğunu. Önce kanunun şeffaf olması gerekiyor. Baştan toparlayıcı, tedbirli olmak lazım. Biz onu yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Fonları yeniden düzenleyecek

Türkiye'de fon pazarının diğer gelimekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında da gitmesi gereken çok yol olduğunu kaydeden Akgiray, kurumsal yatırımcı fon pazarının büyütülmesi gerektiğini belirtti. Akgiray, Takasbank'ta fon platformu kurulduğunu ve likit fonları tekrar düzenleyeceklerini anlattı. Buna yönelik birkaç tebliği taslağını da SPK'nın www.spk.gov.tr adresinde internet sayfasına da koyduklarını aktaran Akgiray, şu ifadeleri kullandı:

"Likit fonlar, Türkiye'de mevduatın bir adı olmuş aslında. Yüksek fon komisyonlarını biraz sınıflandırdık. Benchmark düştükten sonra yatırımcıya zarar ettiriyorlar.

Dolayısıyla sürdürülebilir bir yapı yok ve bankalarımız da bunun farkında. İş, günlük repolarla gidiyor. Halbuki Türkiye'de bugün 2 yılın altında vadesi olan tüm Hazine kağıtları nakit kadar likittir ve anında müşterisi vardır. Türkiye artık iç borçlanmada 10 yıl sınırını kırmaya çalışırken, O/N, 3 günlük ya da 40 günlük repolar işi kısaltmak oluyor. Daha uzun vadeli repolar yapılsın, 3 aylık 6 aylık 15 aylık tahvillerle bu fonlar yönetilsin. Likit fonlarda, repo payını yüzde 50 ile sınırlıyoruz daha uzun vadeye kaysınlar diye.. Tasarruflarını uzun vadede değerlendiren gerçek fon yönetimi büyümesinin zemininin bulunmasını istedik."

Ayrıca portföy yönetim şirketlerine fon katılım belgeleriyle aracılık yetkisi de vermeyi düşündüklerini kaydeden Akgiray, yeni tebliğde bulunan düzenlemenin birkaç hafta içinde yayınlanacağını da aktardı.

SPK'nın algısını değiştirdik

Halka açık statüsünde olup da borsada hisseleri işlem görmeyen 220 şirketin neredeyse hepsini ziyaret ettiklerini ve dinlediklerini de anlatan Akgiray, "Hakkari'den Edirne'ye kadar tüm Anadolu'yu gezdik. Halka açık statüsünde olup da borsada olmayan 220 şirketin hepsini tespit ettik sonunda. Bunların çoğu kendi rızaları dışında 'ortağın çoksa gel bakalım' denilip halka açık sayılmışlar. SPK'ya karşı bir tedirginlik var ama biz galiba kırdık bunu… SPK'dan geliyoruz deyince tansiyonu çıkan bile olmuş, aradılar da izah ettik. Yardımcı olmaya geldik dedik. Kapı kapı dolaştık. Denetlemek için değil dinlemek için gidildi" diye konuştu. Bu şirketlerin bir kısmının İMKB'ye kote olmasını beklediklerini de anlatan Akgiray,bu sene İMKB'de işlem gören şirket sayısının çok ortaklıların kotasyonu ile beraber 400'leri bulabileceğini kaydetti.

Ayşe teyze artık hisse alacak

1990'lı yılların başlarından 3-4 sene öncesine kadar reel faizlerin yüzde 30-40'lar civarında gittiğini ve borsanın uzmanı olmayan küçük yatırımcı için rahat bir yatırım imkanı sunduğunu da aktaran Akgiray, " İş böyle olunca Ayşe teyze repo yapıyordu. Bir hesap yaptım. 1993 senesindeki 1 milyon dolar ortalama repo faiziyle 2008 sonbaharına kadar dolar bazında 70 küsur milyon dolara geliyor diye. Şimdi bu krizin bizim için büyük haberi faizler de düştü, enflasyon da. Üstelik düşük kalacağa da benziyor. Şimdi artık yüzde 6-7-8-9'lu seviyeler tatlı gelmiyor insanlara. Artık, Ayşe teyze hisse senedine gelecek. Ama o da bireysel değil kurumsal fonlarla gelecek. Kurumsal fonlarla gelmesini istiyoruz ki parası iyi yönetilsin. Yatırımcılara uzun vadede 'ben sabırlı olayım, param değerlensin, yarın öbür gün çoluk çocuğa para lazım olacak' kültürünü yerleştirebilirsek bugünkü faiz düzeylerinde bu iş bizim tahmin ettiğimizden çok daha hızlı büyür" diye konuştu.

İMKB'nin 'AŞ' olma süreci bu yıl biter

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan'ın İMKB'nin 'AŞ' olabilmesi için yetkilendirme yaptıkları açıklamasının hatırlatılması üzerine de Vedat Akgiray, hazırladıkları kanun tasarısında da 'kamu borsası' kavramını çıkarttıklarını belirtti. AŞ statüsünü kazanmış İMKB'nin sermayedar yapısının içinde bir kamu payının olacağını da ifade eden Akgiray şöyle devam etti: "Bu yıl AŞ olma süreci bitecektir. Bundan sonra bütün borsalar özel olacak. Herkesin hakkını koruyan bir mülkiyet yapısını kanunla yapacağız. Kanunda bir de yürüme yolu tanımlanacak. Çünkü işi ileride büyütmek için halka açılması ya da özelleştirmesi gündemde olabilsin. Ama özelleştirme amaç olamaz, menfaat varsa yapılır. Türkiye dışında birilerinin sahip olduğu İMKB, bizim milli menfaatlerimizle örtüşmez. Kimse buna izin vermez. Bazı sektörlerde yapılan hatayı burada tekrarlamak istemiyoruz.Bugün bir özel şirket nasıl yönetiliyorsa o rahatlıkla olsun ama kamunun da hakkını gözeten denetimi olan bir şirket olsun. Ama bir bilgisayar almak için de ihaleye çıkmasın."

Futbol kulüpleri iyi yönetilmiyor

Beşiktaş'ın son transferi Almeida'yı bir fonun desteği ile aldığı ve SPK'dan da sözlü onay geldiği şeklindeki haberlerin sorulması üzerine de Akgiray, sözlü bir uyarılarının olmadığı değerlendirmesini yaparak "Bu fon kimdir diye arkadaşlar bakıyorlar. Çünkü halka açık. Halkın aleyhine olma ihtimali olan bir kontratın açıklanması gerekir. Bakacağız" dedi. Futbol kulüplerinin kurumsal yönetişim kurallarıyla yönetilmediğini belirten Akgiray, "Galatasaray'ın problemini çözdük. Başka yolu yoktu. Nasıl bugüne kadar iki ayrı şirkete izin verilmiş hayret. Fenerbahçe için de aynı şeyi yapmak lazım. Fenerbahçe'nin de çözmesi lazım, yoksa ileride sıkıntı olacak. Trabzon bir çaba içinde. Bizim kulüplerin para kazanmaması olacak şey değil. Akla zarar bir şey. Milyonlarca olası müşteri tabanın var. Adam bir kravat çıkartıyor, kulübünün amblemini koyuyor 1 milyon hazır müşterisi var. Bunlar doğru şirket yapılandırmasını sağlayabilirlerse çok değerli borsa şirketi olurlar" şeklinde konuştu.

Alo SPK ile yatırımcıyla temasını artıracak

Halka arz seferberliğinin kendi içinde yeni arzları tetikleyen bir süreç haline geldiğini de aktaran Akgiray, projenin geçmiş 10-15 yıla göre fevkalade başarılı bir süreç haline geldiğini söyledi. Akgiray, şimdi yatırımcıları bilinçlendirmek içinde yeni ve renkli bir web sayfası hazırladıklarını ayrıca call center, iletişim merkezi kuracaklarını söyledi. Akgiray, "Her şey yavaş yavaş olacak. Gideceğiz, anlatacağız. Yavaş yavaş olacak. Yeni yatırımcılar geliyor, çok da hoş halka arzlar yapılıyor. İyi gidecektir ama iyi yönetilmeli" dedi.

Foreks'te aracılara yetki vereceğiz

Foreks piyasalarında kimin, nasıl iş yapacağını tanımlayacaklarını ve sermaye ile likidite yeterliliği ön şartını yerine getiren aracı kurumlara yetki vereceklerini anlatan Akgiray, bu işi bir aracı kurum lisansı altında yapmayanların ise şartları sağlamak zorunda kalabileceğini de vurguladı. Akgiray, "Yetki aldığımız günlerde binlerce mail gelecek" diyerek mağdur sayısının yüksekliğine de atıfta bulundu.

Bazı insanlar başka meslek sahibi olacak

SPK'nın yaptığı bazı düzenlemelerden rahatsız olan kesimler olduğunu da söyleyen Akgiray, "Üç beş yanlış insan, hala atıp tutuyor. Gel SPK'da çalış dedik, olmadı. Yeni düzenlemelerden çok rahatsız oldular. Bugüne kadar yakalayıp yakalayıp savcılığa gönderdik ama bitmiyor. İzliyoruz. 'Öyle bir manipülasyon yapacağım ki SPK görecek' diyor. İyi; demek ki huzursuzlar. Artık bu sene başka meslek yapmaları gerekiyor" dedi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir