Maden işyerlerinde sığınma odaları bir yıl sonra hayat kurtarmaya başlayacak

SERBEST KÜRSÜ / SEDAT KARABULUT

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Geçtiğimiz hafta İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Kabul edilen tasarı içinde çok önemli bir madde var ki bu madde, geçtiğimiz yıla damgasını vuran ölümlü maden kazalarının dramatik sonuçlarını engellemeyi amaçlıyordu. Buna göre '' Maden işyerlerinin hangilerinde, sığınma odalarının kurulabileceği ve bu odaların teknik özelliklerine dair usul ve esaslar bir yıl içerisinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek ''tir.

Kader mi bilinmez? bu maddenin görüşüldüğü gün İsveç'in Dalara Bölgesi'ndeki Garpenberg'de Bolidens şirketine ait madende meydana gelen yangın yüzünden toprak altında mahsur kalan 159 işçi bu özel odalar sayesinde hayatta kaldı. Maden ocağındaki yangın saat 09:00 sıralarında yerin 826 metre altında meydana gelmiş. Çıkan yangın sonucu maden zehirli gaz ve duman ile dolunca madende mahsur kalan işçiler hızla sığınma odalarına ulaşmış ve yardımın gelmesini beklemiş. Kurtarma ekibinin başkanı Mats Jansson'dan alınan bilgiye göre özel ekipler ısıya duyarlı kameralarla yangın yerini ve personeli bulup başarılı bir müdahale ile tamamını kurtarmışlar. 

Ülkemiz 2004 yılından bu yana İş Sağlığı ve Güvenliği hakkında yayınlanan yönetmelikler ve 2012 yılında yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile daha sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamına kavuşmaya çalışıyor. 1974 yılından bu yana sessiz kalan ilgili mevzuatın son on bir yıldır yaşadığı bu hareketlilik herkesi umutlandırıyor. Ancak yayınlanan mevzuatın yürürlüğe girme tarihlerinin uzunluğu ve detay teknik tanımlama gerektiren yönetmeliklerin hemen yayınlanması konuya olan ilginin canlı kalmasını engelliyor. İşin önemli bir diğer yönü de, teknik tanım gerektiren bölümlerin hazırlanmasında konuya taraf olan meslek odaları, işçi ve işveren temsilcileri ile akademik çevrelerin dahil edilmesinde sorunlar yaşanabilmesidir. Zira ilgili tarafların dahil edilmediği yönetmelikler ya dava konusu oluyor, ya da saha uygulamalarında sorunlar ile karşılaşıyor.

Umarız sonucu kaçınılmaz ve dramatik bir şekilde ölümle sonuçlanan maden kazalarında hayat kurtardığı ispatlanan bu uygulamanın, hangi madenlerde ve ne şekilde oluşturulacağı doğru bir şekilde belirlenir. Bu konuda alanda yıllarca çalışmış deneyimli profesyonellerden görüş alınacağından eminim. Ayrıca Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) gibi odalarının ilgili komisyonlarının bu konuya öncelik vereceklerini düşünüyorum. Belki de bir yıl beklememize gerek kalmadan bu işi tamamlamak mümkündür.

Zira bu odaların teknik özelliklerine dair usul ve esasların hazırlanacağı bir yıl içerisinde madenlerde sığınma odası olmadığı için ölen çalışanların yakınları ile kim konuşacak merak ediyorum....