Madencilerin ruhsat isyanı

Madenciler, TBMM’ye sunulan Büyükşehir Belediyesi Kanun Tasarısı ile işyeri açma-kapama yetkisinin tekrar belediyelere verilecek olmasına tepkili.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Arzu ALP

İZMİR -  İş yeri açma ve çalışma ruhsat verme yetkisi belediyelerden alınarak il özel idareye verilen madenciler, TBMM’ye sunulan Büyükşehir Belediyesi Kanun Tasarısı ile bu yetki ve sorumluluğun tekrar belediyelere verilecek olmasına tepkili. İl özel İdarelerin kapatılmasını öngören yasa tasarısı nedeniyle bu yetkinin tekrar belediyelere verilmesinin sektörü zora sokacağını savunan sektör temsilcileri, Enerji Bakanlığı’ndan ruhsat aldıklarını belirterek belediyelerden ruhsat alma zorunluluğunun kaldırılmasını istiyor.

İşyeri açma ve çalışma  ruhsatı verme yetkisinintekrar belediyelere verilmesinden endişe ettiklerini söyleyen Ege Bölgesi Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ürün, “Gayri Sıhhi Müessese (GSM) ruhsatının işyeri açma sınıfından çıkarılması lazım. Biz zaten Enerji Bakanlığı’ndan ruhsatımızı alıyoruz. Bakanlıktan aldığımız ruhsatın üzerine belediyelerden tekrar ruhsat almamıza gerek yok” dedi.

Her belediyenin tarifesi farklı

Dernek olarak bununla ilgili TBMM’ye yazı gönderdiklerini ifade eden Ürün, “Madencilik faaliyetleri için işyeri açma ve çalışma ruhsatlarını düzenlemek görevinin il özel idarelerinden alınarak büyükşehir belediyelerinin yetki ve sorumluluk içerisine alınması uygulamada; maden ruhsat sahiplerinin ruhsat ve teminat iptallerine varan ve bu suretle milyonlarca yatırım yapılarak açılan ve halen faal olan maden işletmelerinin kapanmasıyla sonuçlanacak bir sürecin yeniden yaşanmasına neden olur. Ayrıca yapılan düzenleme Anayasa’nın 168’inci maddesi gereği devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan maden kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde ülke ekonomisine kazandırılmasının önünde yeni bir engel oluşturacaktır” diye konuştu.

 

hakanurun.jpg

Geçmişteki uygulamayı anlatan Ürün, “GSM ruhsatı, kaymakamlara bağlı sağlık ocağından 3 tane memurun işletmemize gelip mutfağa, tuvalete, ecza dolabına bakıp verdiği bir ruhsattı. İZSU tüm Türkiye’nin başına bela etti. Tahtalı Havzası’nda maden dışında 72 tesise kapatma ceza verdi. GSM ruhsatı işyeri ruhsatına döndü. Bu yetkiyi de büyükşehir belediyesine verdiler. Tüm Türkiye’de madenciler olarak bundan dolayı çok mağdur olduk. Her belediye kendisine göre para istemeye başladı. Madenci de bu süreçte mahkemeye gidip süreci uzatmamak adına belediyelerle pazarlık yaparak uzlaşıp ruhsatını alıyordu ya da alamıyordu. Zaman geçtiği için çalışmaları engelliyordu. Gayretlerimizle bu süreç aşıldı. Ruhsat verme yetkisi il özel idarelerine verildi ve engellemeler ortadan kalktı. Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile il özel idare kaldırılıyor. Dolayısıyla bu yetkinin tekrar belediyelere verilmesi gündemde” açıklamasını yaptı.

Madenciliğe uygun bir çevrecilik istiyoruz

Madenciliğin önünde pek çok engel olduğunu vurgulayan Ürün, gereksiz korku senaryoları ile madencilik yaptırılmamaya çalışıldığını ifade etti. Ürün, madenciliğin her sektörün tedarikçisi konumunda olduğunu, ancak her nedense gerçek anlamda yapılmayan çevrecilikten dolayı madenciliğin katledildiğini öne sürerek, “Madenciliğe uygun bir çevrecilik istiyoruz. Madenciliği de yok sayarak bir çevrecilik yapılamaz. Tüm sanayi dalları içerisinde çevreye en fazla katkı sağlayan sektörüz. Bizim diktiğimiz ağacı hiçbir sektör dikmiyordur” diye konuştu.

Madencilerin kafasına göre ağaç kesemeyeceğini anlatan Ürün, “Ormanlık alanda işletme kuracaksak ağaçların parasını peşin ödüyoruz ama Orman İşletmesi ağaçları kendisi kesiyor ve götürüyor. Her yıl ormana kira ödüyoruz. İşletme sonunda burayı ağaçlandırılacak halde şekilde düzenleyip ormana teslim edeceğimize dair noterden taahhütname veriyoruz. Banka teminat mektubu veriyoruz. Çevre uyum teminatı adı altında her yıl bir daha para ödüyoruz” görüşünü ifade etti.

Teşvik paketi sektörü hareketlendirecek

Bu sene 2010 yılına göre açılan maden ve kurulan tesis sayısında artış olduğunu vurgulayan Ürün, bu teşvikle ertelenen yatırımların 5. Bölge teşviğinden dolayı öne alındığına dikkat çekti. Hakan Ürün, müracaatların sürdüğünü, bu teşviklerin sektöre ciddi anlamda hareketlilik getireceğini dile getirdi. Kentsel dönüşümün de madencilik sektörüne çok büyük katkı koyacağına işaret eden Ürün, “İnşaat malzemeleriyle ilgili birçok ürünün arkasında madencilik var. Beton, çimento, cam, yapı kimyasallarının tamamı madenciliğin kolları. Dolayısıyla sektörümüze ciddi bir hareketlilik getireceğine inanıyoruz. 70 milyonu aşan dinamik bir nüfusa sahibiz. Avrupa ile ilgili süregelen kriz nedeniyle ihracatta ciddi bir sıkıntı var. Kendi iç dinamiklerimizle inşaat ve maden sektörüne, inşaat sektörünü besleyen diğer sektörlere ciddi bir dinamizm geleceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir