Mersin'le ilgili en heyecan verici gelişme lojistik
M.Bülent AYMEN / AKİB Başkanlar Kurulu Başkanı
Bugünlere kadar hep Mersin'in kendine yetemeyen, problemlerini çözememiş, hak ettiği yerde olmayan bir şehir olduğu anlatıldı durdu. Ancak detaylarıyla düşünüldüğünde Mersin'in, Türkiye'nin en modern, en donanımlı, en kapasiteli ilk on şehrinden biri olduğu yadsınamaz bir gerçek.
Öncelikle Mersin ekonomisi; ticaret, sanayi, tarım, lojistik, üniversite ve iç turizmin bir arada geliştiği çok odaklı bir ekonomi olduğunu kabul etmek gerekir. Türkiye'nin en büyük ve uluslararası limanına sahip olması, otoban ile hızlı kara ulaşım olanağı başta komşularımız Irak, Suriye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve İran olmak üzere Mersin'i tüm Orta Doğu'nun Doğu Akdeniz'den dünyaya açılan kapısı konumuna getirmiştir. Kara, deniz ve demir yolu ile her türlü ulaşım ağına sahip olan Mersin'in bölgesel bir havaalanı kazanımının yakın olduğunu biliyoruz. Mersin, ticaret yollarının bu etkin kullanımıyla, Kuzey Afrika'dan Avrupa'ya, Rusya'dan Orta Asya Cumhuriyetleri'ne çok geniş bir coğrafyanın merkezinde yer almaktadır.
Türkiye'nin dış ticarette rekabet gücünün artırılması ve uluslararası yük trafiğinin Türkiye üzerine çekilmesi hedefini çok yerinde buluyorum. Bu hedef dahilinde Mersin'in lojistik üssü yapılması projesi gerçekten Mersin'in tüm çehresini değiştirecek.
Mersin'in coğrafi üstünlüğü sektöre yapılacak yatırımlarla desteklenmezse bu projenin başarıya ulaşması beklenemez. Lojistik üs olabilmek için; Mersin'in bu alanda avantajlarını belirleyerek bir fark yaratması gerekir. Ayrıca geçiş limanı değil, merkez limanı olmayı hedeflememiz pastadan alacağımız payı artırır ancak bunun için ciddi depolama yatırımları yapılmalı.
Tüm bu beklentiler için Mersin Limanı'nın özelleştirilmesi yeterli değil, lojistik bir takım oyunu. 1930'lardan kalma raylarla taşımacılık yapamayız. Kota ve vize sorunları çözülmeden lojistik üs olmamız imkânsız. Yasal düzenlemeler ve gerekli lobi faaliyetleri en önemli adımlar olmalı.
Başkanlar Kurulu Başkanı olduğum Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Mersin, Adana, Hatay, Karaman ve Kayseri illerinden sorumlu. Bu bakımdan AKİB üyesi firmaların verileri göz önüne alınarak yapılan değerlendirmemizde 2005'te 3,057 milyar dolar olan ihracatımız 2006'da yüzde19,4 artarak 3,767 milyar dolara, 2007'de bir önceki yıla göre yüzde 11,1 artarak 4,125 milyar dolara çıktı. Eylül sonu itibariyle ocak başından beri yapılan ihracat 4 milyar dolardır, geçtiğimiz yıl aynı tarihteki rakam ise 2 milyar 800 milyon dolar, görülüyor ki geçen yıla göre yüzde 40 artış sağlamışız. Bu yıl sonunda ise 5 milyar doları geçmeyi hedefliyoruz.
Türkiye dinamiklerini en doğru şekilde kullanıyoruz. Bu doğrultuda, dünyada yaşanan ve tüm ekonomik bölgeleri dalga dalga etkileyen küresel krizi lehimize kullanabilecek dinamikleri de kendi içimizde yaratabilecek zeka ve potansiyele sahibiz.