Mevcut gidişin sonu modern marabalık mı?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Recep ERGENÇ / Trabzon  Sanayici ve İşadamları Derneği (TSİAD) Genel Sekreteri

Araştırılsa, Trabzon'da son örneklerine rastlayabileceğimiz marabalık; başkasının toprağını işleyen çiftçi, ortakçı, anlamına gelir. Trabzon'da maraba lakap olarak da kullanılır ve biraz incitici olarak algılanır. Maraba sözcüğü, Trabzon ekonomisine bakarak endişe duyanların kurdukları; "üretim yoksa sonuç maraba olmaktır" cümlesi ile yeni bir içerik kazandı.

İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesi ile Avrupa sanayisi hızla ilerlemeye başladı. Birkaç yıl içinde Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri sanayi ve hizmet sektörlerinde gereksinme duydukları düşük nitelikli iş gücünü başta Türkiye'den olmak üzere kendine çekmeye başladı. Her köyden en az üç- beş kişi olmak üzere, el kapılarına akıp gittik. İlk gidenler kabul edildikleri ülkelerde kısa süreli eğitimlerden geçirilerek; kazandırılan beceriler ile bantta somun sıkmaya, kaynak yapmaya, ya da hizmet sektörünün her kademesinde işe koyuldular. Bugün sayıları milyonlarla ifade edilen bir topluluk Avrupa' nın üretimine ya da hizmet sektörünün gelişmesine katkı vermeyi sürdürüyor. Avrupa ekonomisi de başta Almanya olmak üzere; bir taraftan bilim, diğer taraftan sanat kanatlarını takarak, işgücüne de sektörlerin beklediği becerileri kazandırarak uçmayı sürdürüyor. Yaratılan rekabetçilik iklimi ile dünyanın en büyük ekonomilerinden birini kurma başarısı gösterdiler.Bugün ise bilgi teknolojisine geçen ekonomileri ile akıl terinden para kazanmaya başardılar.

Ben beni bileli Trabzon ekonomisi denilince üç "T" ile ifade edilen; tarım, ticaret ve turizm sektörlerinin baş harflerinden oluşturulan modelden söz edilir. Üç "T" basit, kolay ve akılda kalan bir ifade. Atama ile gelenlerin de kulağına hoş bir ifade olarak da aktarılması kolay. İpekyolu' nun bu en eski liman şehirlerinden birinde fındık dışında tarımdan söz edilemez. Hayvancılık bitti bitiyor. Turizmi ne öldürebildik ne oldurabildik. Geride biraz dış ve iç ticaret "perakendecilik" kalmıştı ki, alışveriş merkezleri bu pazardan kalınca bir dilimi koparmak için çaba harcıyor.

Peki ya üretim? Temel, milletvekili olmaya karar verdiğini arkadaşı Dursun'a söylemiş…Dursun - Deli misun? diyerek Temel'e çıkınca, Temel, 'Şart midur?' demiş ya... Üretim için de son zamanlarda aynı soru sorulur olmaya başlandı:  Şart mıdur? yanıtı giderek daha fazla taraftar buluyor. Görece olarak Trabzon' da gemi inşa, metal, bilişim, orman endüstrisi, lojistik, turizm, gıda (süt ve süt ürünleri başta olmak üzere), sağlık, eğitim, eğlence gibi sektörlerin gelişebileceği açıktır. Bu sektörlerden bazılarında Trabzonluların becerisi, ördeğin doğar doğmaz yüzme becerisi kadar gelişkindir.

Bütün olup bitenler arasında ekonomiyi konuşmak, hedefleri stratejik planlara bağlayacak yerel güç olarak ortaya çıkamamaktadır. Karadeniz Teknik Üniversitesi de bütün olup bitenlere akademik görüşünü katamıyor. Akademik görüş, en başta kamu yararını gözetir. Kamu yararı ise yalnız bugün için değil, gelecek için de savunulan görüştür. Bu nedenle sürdürülebilirlik kavramına en önemli desteği sağlayarak, yansız olarak değer kazanan görüştür.

Akademik görüş, bilimi ve sanatı birlikte savunan görüştür. Bilim ve sanat  ülkemizin sonsuzluğa özgürce yürümesini sağlayacak tek dayanaktır. Üç T kolay söyleniyor kulaklarımız da alışmış. Gelene gidene kolay anlatılıyor. Üretimi sonuna kadar savunurken, mevcut gidişin sonu "modern marabalık" olarak tanımlayanların söylediklerini bir daha düşünsek mi ne?

Bu konularda ilginizi çekebilir